Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1497 E. 2021/763 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/02/2019
NUMARASI :…
DAVANIN KONUSU : Marka (Marka ile İlgili Kurum Kararlarının İptali)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesİ’nce verilen 28/02/2019 tarih ve….K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkili şirketin….” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu,…. kod numarasını alan başvuruya itirazının, diğer davalının….sayılı YİDK kararı ile yerinde görülmeyerek nihai olarak reddedildiğini, oysa müvekkilinin “…” markasının sektöründe tanınmış olduğunu, markaların başlangıçlarının benzerliğinin karışıklık riskini arttırdığını, markaların 20. sınıfta kullanılacağını, diğer bir kısım emtianın da benzer olduğunu, emtialar farklı olsa bile sonradan yapılan marka başvurusunun reddinin gerektiğini, müvekkilinin … sayıyla “… …” markası nedeniyle “…” ibaresi üzerinde üstün hakka sahip olduğunu, başvurunun haksız avantaj sağlama kötü niyetiyle yapıldığını, başvurunun tescili halinde haksız rekabet yaratacağını ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı … savunmada bulunmamıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, başvuru kapsamındaki çekişmeli 20. sınıftaki malların, itiraza dayanak markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı/benzer oldukları, markaların ortalama dikkat ve özen seviyesindeki müşteriye hitap ettikleri, markalar arasındaki görsel farklılıkların 20. sınıftaki emtianın potansiyel müşterisi açısından önem arz edeceğinden ve markalar yapı, uzunluk açısından farklı olduğundan, karışıklık riski yaratacak kadar benzer olmadıkları, dosya kapsamında “…” markasının dava tarihi itibarıyla tanınmış olduğunu gösteren delil bulunmadığı, başvurunun kötü niyetli olmadığı, haksız rekabetin koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tarafların markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğunu, zira davalının başvurusunun asıl unsurunun “…” ibaresinden oluştuğunu, bu ibarenin de müvekkilinin “…” seri markalarındaki “…” ibaresini çağrıştırdığını, ayrıca müvekkilinin itiraza mesnet “…” ve “… …” ibareleri ile davalının başvurusunun, iltibas oluşturacak derecede benzerlik arz ettiğini, müvekkilinin markasının tanınmış olduğunu, davalının müvekkiline ait markalardan haberdar olduğu halde benzer marka başvurusunda bulunmasının, kötü niyetini gösterdiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararlarının iptali ve hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve dava konusu başvurunun 20/1-14. sınıftaki tüm mallar için yapıldığı, davacının itiraza mesnet markalarının ise 20/1-13. sınıftaki malları kapsadığı, buna karşılık davalının başvuru konusu ibaresinin, kendine özgü bir yazım stili ile bir bütün halinde “… ….+şekil” ibaresinden oluştuğu, davacının “… …” ibareli markası ile davalının başvurusu arasında, “…” ortak unsurundan kaynaklı dolaylı bir benzerlik olsa da, anılan ibarenin “Güzel” anlamına gelen zayıf bir ibare olduğu, taraf markalarında anılan ibarenin tertip şekli de gözetildiğinde, taraf markaları arasında bir bütün olarak 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmadığı, 690 sayılı KHK.’nın 73/6. bendinde yer alan “Kayyımlık görevi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yürütülen şirketler, açtıkları davalarda harçtan muaftır.” hükmü uyarınca, kayyımlık görevi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yürütülen davacı Şirketin, açtığı işbu davada harçtan muaf olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı Şirket 690 sayılı KHK.’nın 73/6. bendi uyarınca harçtan muaf olduğundan, istinaf karar ve ilam harcı konusunda bir karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 28/05/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/05/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip