Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1483 E. 2021/771 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/06/2019
NUMARASI :…
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/06/2019 tarih ve… K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili Şirketin üreticilerden temin ettiği ürünlerin Ankara’ya taşınması konusunda davalı ile anlaştığını, bu kapsamda …’den Ankara’ya taşınmak üzere müvekkiline ait ürünlerin yüklendiği aracın tek taraflı trafik kazası yapması sonucu araçta bulunan tüm yükün hasara uğradığını, kazanın araç sürücüsünün kusurundan kaynaklandığını, taşımaya konu çilek ürününün tamamen zayi olduğunu, erik ürününde ise kısmen hasar meydana geldiğini, hasara uğrayan eşya için sigorta şirketi tarafından müvekkiline 20.000,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin bakiye zararının ise 36.714,40 TL olduğunu, bu miktarın tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, kazanın meydana gelmesinde müvekkiline atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını, zarar oluşmuş ise zarar miktarının belirlenmesi sırasında davacı tarafından ilgili hal müdürlüklerine beyan edilen bedelin esas alınmasının gerektiğini, sonradan davacı tarafça sunulan müstahsil makbuzlarının dikkate alınamayacağını, taşınan eşyanın tamamının hasar görmediğini, davacı zararının ilgili sigorta şirketi tarafından karşılandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, icra takibinin yapıldığı icra müdürlüğü ile mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş ise de TTK’nun 890. maddesine göre yetkisizlik itirazlarının yerinde olmadığı, davacı şirketin …’deki üreticilerden temin ettiği çilek ve eriklerin Ankara’ya taşınması konusunda davalı ile anlaştıkları, davacıya ait ürünün davalıya ait araçla taşındığı sırada tek taraflı trafik kazası meydana geldiği, davacı şirket üreticilerden çilek ve erik temin ettikten sonra ilgili hal müdürlüğüne başvurup, bunları Ankara’ya nakil etmek için işlem yapılmasını istediği, bu sırada da erik ve çilekler ile ilgili alım fiyatlarını ilgili hal müdürlüğüne bildirdiği, ürünlerin taşındığı aracın kaza yapması sonrası zarar meydana gelince davacı tarafın daha sonradan temin edip, sigorta şirketine ve mahkemeye sunduğu müstahsil makbuzlarındaki birim fiyatların esas alınarak hesaplama yapılmasını istediği, taşıma amacı ile davalıya ait araca yüklenen ve künye numarası verilen tüm erik ürününün kaza sonrası başka bir araç ile Ankara haline ulaştırılarak burada satıldığı, bu hali ile erik ürününün uğradığı herhangi bir hasar ya da bu nedenle oluşmuş zarar bulunmadığı, çilek ürününün ise tamamen zayi olduğu, davacının vergi ödemek ve diğer resmi yükümlülükleri için bildirimde bulunur iken çilek yönünden Kg birim fiyatını 1.50 TL olarak beyan ettiği, sonradan temin edilen müstahsil makbuzlarında bu miktarın üzerinde bir fiyat ile ürünlerin alındığının belirtildiği, zarar hesabının müstahsil makbuzlarındaki miktarlar esas alınarak yapılması talep edilmiş ise de davacının ürünlerin taşınması amacı ile ilk başvurusunu yaptığı …’deki hal müdürlüklerine beyan ettiği çilek alım fiyatının daha gerçekçi olduğu, davacı tarafından beyan edilen çilek birim fiyatı olan 1.50 TL esas alındığında çilek hasarı nedeni ile oluşan zararın 21.600,00 TL olduğu, bu zararın 20.000,00 TL’sinin sigorta şirketi tarafından karşılanması nedeniyle davalı tarafından karşılanması gereken davacı zararının 1.600,00 TL olduğu, bu miktara yönelik davalı itirazı haklı nedene dayanmadığı için itirazın iptali gerektiği, zarar miktarının belirlenmesi bilirkişi incelemesini gerektirdiği için icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara 18. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı icra takibine yönelik itirazının 1.600,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa değişen oranlı avans faizi uygulanmak sureti ile takibin devamına, davacının koşulları oluşmayan inkar tazminatı isteminin ve fazlaya ilişkin diğer taleplerinin reddine, fazla miktar yönünden davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteğinin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, mahkemece açık kanun maddesine aykırı olarak hüküm kurulduğunu, 6102 sayılı TTK’nın 880. maddesi hükmünün dikkate alınmadığını, zira taşınan eşyanın taşınmak üzere satın aldığı yer ve tarihteki değerinin kilogram başına 3,70 TL olduğunu, mahkemece ise bu fiyatın değil hal müdürlüğüne bildirilen fiyatın esas alındığını, bilirkişi raporlarındaki hesaplamalardan düşük olanının seçilmesinin haklı ve hukuki bir gerekçesinin olmadığını, hal müdürlüğüne bildirilen künye bilgileri ile vergilendirmenin bir ilgisi olmayıp, vergilendirmenin müstahsil makbuzlarındaki fiyatlara göre yapıldığını, taşımaya konu eriklerin zayi olduklarının da tanık beyanları ile tasdiklenmesine rağmen bu konuda bir hesaplama yapılmamasının da doğru olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı tarafça, taraflar arasında davacıya ait yükün …’den Ankara’ya taşınması konusunda taşıma sözleşmesi bulunduğu, taşıma sırasında tek taraflı trafik kazası meydana geldiği, kaza nedeniyle taşınan yükün hasara uğradığı, hasar miktarının kısmen sigorta şirketi tarafından karşılandığı ileri sürülerek, bakiye zararın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talep edilmiş, davalı kazanın meydana gelmesinde kendisine atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı, zarar miktarının belirlenmesi sırasında davacı tarafından ilgili hal müdürlüklerine beyan edilen bedelin esas alınması gerektiği, taşınan eşyanın tamamının hasar görmediği, davacı zararının ilgili sigorta şirketi tarafından karşılandığını savunulmuş, ilk derece mahkemesince de taşınan erik emtiasının hasara uğramadığı, çilek emtiasının ise tamamen zayi olduğu, meydana gelen zarardan davalının sorumlu bulunduğu, çilek emtiasında meydana gelen zararın belirlenmesinde davacı tarafından ilgili hal müdürlüklerine bildirilen fiyatın esas alınması gerektiği, buna göre sigorta şirketi tarafından karşılanan miktar düşüldüğünde davacının bakiye zararının 1.600,00 olduğu gerekçesiyle bu miktar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince kurulan hükme karşı yalnızca davacı taraf istinaf kanun yoluna başvurduğundan, istinaf incelemesinin davacı tarafın istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılması gerekmektedir.
Davacı tarafça taşımaya konu erik emtiasının da hasara uğramasına rağmen bu yönden mahkemece bir hesaplama yapılmadığı ileri sürülmüş ise de, kaza sonrasında düzenlenen ekspertiz raporunda, erik emtiasının olay yerinden alındığı belirtilerek yalnızca çilek emtiası yönünden hesaplama yapıldığı, davacının da ilgili sigorta şirketinden sadece çilek ürününün bedeli ile ilgili talepte bulunduğu, ziraat mühendisi bilirkişi tarafından dosyaya sunulan bilirkişi raporunda da, kaza sonrası çekilen fotoğraflardan erik emtiasının tamamen kurtarıldığı kanaatinin oluştuğunun açıklandığı hususları gözetildiğinde, davacının erik emtiasının da hasara uğradığı iddiası yerinde görülmemiştir.
Dosya kapsamından taşımaya konu çilek emtiasının tamamen zarara uğradığı, sovtaj bedelinin bulunmadığı anlaşılmakta olup, bu husus ilk derece mahkemesinin de kabulünde bulunmaktadır. Uyuşmazlık, hasara uğrayan çilek emtiası nedeniyle davacının ne miktarda zarara uğradığı noktasındadır. İlk derece mahkemesince, davacının ilgili hal müdürlüklerine bildirilen kg fiyatına göre zarar miktarının tespiti gerektiği kabul edilmiş ise de TTK’nın 880. maddesi uyarınca, taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır. Aynı maddenin üçüncü fıkrasında ise eşyanın değerinin piyasa fiyatına göre tayin edileceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda da, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı … Silifke hal fiyatlarına göre çileğin kg fiyatının 3,00 TL olduğu, buna göre davacının uğradığı zararın 43.200,00 TL bulunduğu dosyada mevcut bilirkişi raporunda açıklanmıştır. Bu durumda ilk derece mahkemesince, TTK’nın 880. maddesi uyarınca bu bedelin zarar miktarı olarak kabulü gerekirken, davacının ilgili hal müdürlüklerine beyan ettiği kg fiyatına göre davacı zararının belirlenmesi TTK’nın 880. maddesine aykırı olmuş, bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülerek HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş, davacının uğradığı 43.000,00 TL’lik zararın 20.000,00 TL’lik kısmı ilgili sigorta şirketi tarafından karşılandığından, bakiye 23.200,00 TL yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/06/2019 gün ve … K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalının Ankara 18. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine yönelik itirazının 23.200,00 TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, takip tarihinden itibaren asıl alacağa değişen oranlı avans faizi uygulanmak sureti ile takibin DEVAMINA,
3-Davacının fazlaya ilişkin talebi ile koşulları oluşmayan inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteğinin reddine,
5-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 1.584,79 TL. nispi karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 627,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 957,79 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 36,00 TL ilk masraf, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 236,50 TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 41,50 TL tebligat ve posta masrafından oluşan toplam 2.314,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan takdiren 1.462,23 TL.’ye, 627,00 TL peşin harç tutarı eklenerek toplam 2.089,23 TL.’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
11-Davacıdan peşin olarak alınan 44,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
12-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
13-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 28/05/2021 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/06/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip