Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1457 E. 2021/735 K. 21.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2019
NUMARASI :…..

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/05/2019 tarih ve….. K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili,müvekkili şirketin…… ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı Şirketin, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “……” ibaresini marka olarak tescil ettirmek için davalı Kuruma başvurduğunu….. kod numarasını alan başvuruya müvekkilince yapılan itirazın önce Markalar Dairesi Başkanlığı, sonrasında ise YİDK tarafından reddedildiğini, oysa YİDK kararında belirtilenin aksine müvekkili şirkete ait tescilli markaların, davalıya ait markada da esas unsurlarından biri olarak kullanıldığını, davalı şirketin, müvekkiline ait markalardaki tanınmış şekil unsurunun, ayniyet derecesinde benzerini, özellikle aynı renk tonu ile birlikte başvuruya konu etmesi nedeniyle taraf markaları arasında iltibas oluştuğunu, müvekkilinin uzun yıllardır bu şekil unsurunu kullandığını ve seri markalar oluşturduğunu, müvekkilinin turuncu renkli bu şekil ile tüketici nezdinde tanınmışlık ve ayırt edicilik kazandığını, içinde tanınmış markanın ayniyet derecesinde benzerini barındıran bir markanın özellikle de bu tanınmış markanın bilindiği sektörde seçilmesinin tesadüf olmadığını, dava konusu markada ayrıca “…” ibaresinin, tanımlayıcı nitelikte olduğunu, tüketicinin bu ibareyi marka olarak algılamadığını, dava konusu marka başvurusunun kötü niyetli olarak yapıldığını ileri sürerek, YİDK’in …sayılı kararının iptaline, davalı şirket adına tescilli …. sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı…vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkilinin dava konusu “…” markasını 2008 yılından bu yana, “şekil” unsurunu ise 2014 yılından bu yana aralıksız ve fasılasız olarak kullandığını, davacının iddialarının aksine şekil ibaresi içerir markalarının tanınmış marka olmadığını, davacının tanınmış markasının sadece “…” ibaresi içerir ….. sayılı markası olduğunu, müvekkili markaları ile davacı markası arasında görsel, işitsel ve kavramsal yönden hiçbir benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu başvuru ile davacının önceki tarihli markaları arasında benzer görülen emtialar bakımından 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında iltibas ihtimalinin bulunmadığı, taraf markaları arasında benzer görülmeyen emtialar bakımından 6/5 maddesi koşullarının oluşmadığı, YİDK kararının yerinde olduğu, dava konusu markanın hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, taraf markalarının aynı mal ve hizmetleri kapsadığını, bu hususun mahkemenin de kabulünde bulunduğunu, marka işaretleri arasında da benzerlik olduğunu, müvekkilinin tanınmış şekil markasının benzerinin dava konusu başvuruda da kullanıldığını, bu durumun iltibasa yol açacağını, tanınmış markanın ayniyet derecesinde benzerini barındıran bir markanın, özellikle de bu tanınmış markanın bilindiği sektörde seçilmesinin tesadüf olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları gözetilerek münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin dikkate alınarak belirleneceği, buna göre “…+şekil” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunmadığı, taraf marka işaretleri arasında benzerlik görülmediğinden, davacı markalarının tanınmış olmalarının da marka başvurusunun reddini gerektirmeyeceği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 20/05/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/06/2021

….

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.