Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1456 E. 2021/791 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/10/2018
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/10/2018 tarih ve … K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “… …”, “…” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin “…” ibareli marka başvurusuna anılan markalarına dayalı olarak yaptıkları itirazın nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa itirazına mesnet markaları ile dava konusu markaların ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu gibi tescil kapsamları da aynı bulunduğundan markalar arasında SMK’nın 6/1 maddesi anlamında iltibas tehlikesi olduğunu, dava konusu markanın müvekkilinin seri markası olarak algılanacağını, müvekkili markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını, davalı şirketin marka başvurusunda kötü niyetli olduğunu, zira basiretli davranması gereken davalının müvekkilinin tanınmış markalarından haberdar olmadığının söylenemeyeceğini, dava konusu marka başvurusunun haksız rekabet teşkil ettiğini, diğer taraftan dava konusu markanın, …’nın, ilaç ruhsat başvurularında piyasada ruhsatlı olarak satılan ilaç isimlerinden en az üç harf farklı olmak koşuluyla bir ilaca ruhsat verilebileceği yönündeki yerleşik uygulamasını dahi karşılamadığını ileri sürerek ….sayılı YİDK kararının iptaline ve dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili; taraf markaları arasında SMK’nın 6/1 maddesi anlamına iltibas tehlikesi bulunmadığını, ilgili tüketici kesiminin doktorlar ve eczacılar olduğunu, nihai tüketici niteliklerinin iltibas değerlendirmesinde tali önem taşıdığını, dolayısıyla dava konusu markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığını, dava konusu markalar arasında benzerlik olmadığından tanınmışlık itirazının değerlendirilmesinin de mümkün olmadığını ve davalının kötüniyetli olduğundan bahsedilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili; 1992 yılında İstanbul’da kurulan davalı firmanın tanınmış, güvenilir, saygın bir ticari teşebbüs olduğunu, dava konusu markaların benzer olmadığını zira markaların başlangıç kısımlarının farklı bulunduğunu, markaların sonunda yer alan … ekinin 05.sınıfta yer alan birçok marka bulunması sebebiyle herkesin kullanımına açık tali bir unsur olduğunu, müvekkili adına tescilli …, …, …. markalarının da bulunduğunu, dolayısıyla davalı markasının davacının seri markası olarak anılmasının da mümkün olmadığını, … tarafından ruhsatlandırılan ilaç isimlerinde 3 harf kuralı uygulanacağına dair yasal bir dayanak bulunmadığını ve uygulamada da 3 harf kuralı bulunmadığını, markaları bakımından reçeteli ya da reçetesiz olsun hedef kitlenin doktorlar ve eczacılar olduğunu, davacının markasını kullandığı ürünlerin reçeteli olması sebebiyle potansiyel tüketicilerin doktor ve eczacılar olması sebebiyle markalar arasındaki benzerlik olgusunun ortadan kalktığını, davacı ürünleri reçeteli olduğundan, davalı ürününün reçeteli/reçetesiz satılmasının bir öneminin de olmadığını, davacının kötüniyet ve haksız rekabet iddialarının yerinde bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu marka kapsamındaki 5. Sınıf malların, itiraza dayanak markaların kapsamındaki 5. sınıf mallarla aynı/aynı tür/benzer bulundukları, davacının itirazına dayanak markalarındaki asıl unsurun “… ” ibaresi olduğu, taraf markalarının ” …” ve “…” ibarelerinden oluşan ilk hecelerinin farklı iken “…” ekinin aynı olduğu ancak … son ekinin bir etken maddeye işaret ettiği ve dava konusu 05. sınıf mallar bakımından tüketici kesiminin doktor ve eczacılardan oluştuğu dikkate alındığında taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK m. 6/1 anlamında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunmadığı, davacının … işaretini davalıdan önce kullandığını, itiraza dayanak markalarının tanımış olduğunu ve kötüniyet iddialarının ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; taraf marka işaretlerinin görsel, fonetik ve bütünsel olarak bıraktığı toplu intiba bakımından oldukça benzer olduklarını, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda benzerlik değerlendirilmesinin eksik yapıldığını, mahkemenin “…” ibaresinin etken maddeye işaret ettiğine yönelik kabulünün hatalı olduğunu, “…” ibaresinin ‘’asetilsalisilik asit’’ etken maddesinden türetilmediği veya aralarında herhangi görsel, işitsel veya kavramsal bir bağlantı bulunmadığının açık olduğunu, buna rağmen ’asetilsalisilik asit’’ etken maddeli birkaç ilaç örnek gösterilip “…” ibaresinin etken maddeyi işaret ettiği genellemesinin anlaşılır bulunmadığını, bu tür bir genelleme yapılabilmesi için evvela “…” ibaresinin etken ’asetilsalisilik asit’’ olmayan ilaçlarda kullanılıp kullanılmadığı ve ’asetilsalisilik asit’’ etken maddeli ilaçlarda ise ne sıklıkla kullanıldığının incelenmesi gerektiğini ancak ne mahkeme kararının ne de bilirkişi raporunun bu yönde bir inceleme içermediğini, etken madde olduğunun kabulünde dahi müvekkili markalarının yıllardır sektörde bilinmesi nedeni ile kullanım yoluyla ayırt edicilik kazandığını, “…” marka ürünlerinin hem doktorlar ve eczaneler hem de nihai tüketici olan hastalar nezdinde yıllardır tanındığını ve sıkça kullanılan bir ürün olduğunu, davaya konu emtiaların hedef kitlesinin, normal düzeyde bilgilenmiş her yaş, eğitim ve gelir durumundan ortalama tüketiciler olduğunu, müvekkilinin “… markalı ürünlerin reçete ile satılma zorunluluğu bulunmayan, ekonomik değeri yüksek olmayan, toplumun her kesiminden, her yaş insan tarafından satın alınabilecek bir ilaç olduğunu, ayrıca, müvekkiline ait marka ilaç üzerinde kullanılıyor olsa da davalı şirketin dava konusu markayı hangi ürünler üzerinde kullanacağının belirli olmadığı, uyuşmazlık konusu 05. sınıfta yer alan pek çok ürün herhangi bir uzmana başvurmadan satın alınabildiğini, uzman kontrolü olmadan tüketilebildiğini, buna rağmen ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada sadece ilaç emtiası üzerinden bir inceleme yapılarak dava konusu diğer alt sınıflar yok sayıldığını, diğer taraftan doktor ve eczacılarında yanılabilceklerini, nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 05. sınıfta yer alan bazı emtialar sağlık çalışanları tarafından reçete ile verilse de, sağlık çalışanlarının da hata yapabileceği elverişsiz çalışma koşulları yüzünden benzer işaretleri karıştırabileceği yönünde kararlarının bulunduğunu, ilaç markalarında ayırt ediciliğin basit bir fark oluşturularak sağlanamayacağını, kaldı ki, …’nın yerleşik uygulamasının, ilaç ruhsat başvurularında, piyasada ruhsatlı olarak satılan ilaç isimlerinden “en az üç harf farklı olmak koşuluyla” bir ilaca ruhsat verebileceği yönünde olduğunu, dava konusu markanın … tarafından öngörülen üç harf farklılığı şartını dahi sağlamadığını, dava konusu markanın müvekkili marklarının serisi olarak algılanacağını, müvekkili markaları tanınmış olduğundan dava konusu markanın haksız yarar sağlayacağını, davalı şirketin kötüniyetli bulunduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ” … ” ibareli dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” ibareli markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında uyuşmazlık konusu 5. Sınıf malların bilinçli ve dikkat düzeyi yüksek olan tüketicisi nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunmadığı, zira mahkemece görüşüne başvurulan ve aralarında farmasotik kimya bölümünden öğretim üyesininde yer aldığı bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, taraf markalarında ortak olarak yer alan “…” ibaresinin etken madde olduğu, bu nedenle sırf bu ibarenin iki markada ortak olarak yer almasının iltibasa yol açmayacağı, bunun dışında markalarda yer alan “…” ve “…” ibareleri arasında ise bir benzerlikten de söz edilemeyeceği, taraf markaları benzer olmadığından, kullanım sonucu ayırt edicilik, tanınmışlık ve kötü niyet iddialarının sonuca etkili bulunmadığı gibi tanınmışlık ve kötü niyet iddialarının da ispatlanamadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 28/05/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/06/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip