Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1454 E. 2021/760 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2019
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Türk Patent YİDK Kararı İptali, Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/07/2019 tarih ve… K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkili şirketin …” ibareli tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalı şirketin bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu,…. kod numarasını alan başvuruya itirazlarının, diğer davalının 15.08.2018 tarih… sayılı YİDK kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa davalı şirketin marka tescil başvurusunda bulunduğu “…” ibaresi ile müvekkili adına tescilli ve tanınmış “…” ve “cepte” ibaresini taşıyan markaların ayırt edilmeyecek kadar benzer olduğunu, müvekkilinin tescilli markaları ile iltibas yaratan davalı markasının aynı sınıfta yer alan mal ve hizmetleri kapsadığını, müvekkilinin yoğun emek ve etkin tanıtım faaliyetleri sonucu “…” ve …” ibaresine ekli ibare ve şekillerden oluşmuş 242 adet tecili ya da tescil başvurusu yapılmış markaya sahip olduğunu ve bunların seri marka niteliğini taşıdığını, başvurunun kötü niyetle yapıldığını ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı şirket vekili, davanın reddini savunmuştur.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalı markasının kapsamında kalan sınıflar açısından aynı/benzer mal ve hizmetler tespit edilmişse de anlamsal, fonetik ve görsel olarak bir bütün halinde yapılan değerlendirme sonucunda, taraf markalarının anlamsal, fonetik ve görsel olarak birbirinin aynı veya devamı olduğu intibaını uyandırmadığı, davacının markasının tanınmış olduğunun ve davalının marka başvurusunun kötüniyetli bulunduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, “…” ibaresinin zayıf marka olma iddiasının dayanaktan yoksun bulunduğu gibi, “…” markalarının seri marka olması nedeni ile davalı markasının, müvekkilinin markalarının devamı ve yeni bir versiyonu olarak algılanabileceğini, kaldı ki davalı başvurusunda yer alan “test” ibaresinin de zayıf bir ibare olduğunu
ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve her iki taraf markasının kullanılmak istendiği emtia 41. sınıfta aynı türden ise de bir bütün halinde yapılan değerlendirme sonucunda, tarafların marka olarak kullanmak istedikleri ibareler arasında anlamsal, fonetik ve görsel olarak herhangi bir benzerliğin bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 28/05/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/05/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip