Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1449 E. 2021/789 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/09/2018
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : TPMK YİDK Marka Kararı İptali, Tescil

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20/09/2018 tarih ve… K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili, müvekkillerinin “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun yayınlandığını, davalıların …sayılı dosyasının reddedildiğini, oysa müvekkillerinin 25 yıldır kullandığı … markasının tescili için … başvuru numarası ile tescil talebinde bulunduğunu, müvekkillerinin … markasının gerçek ve öncelikli hak sahibi olduğunu, ticaret unvanının da ana unsuru olduğunu,… sayılı … … markası için Denizli 3. ASHM’nin ….E. sayılı dosyası ile hükümsüzlük davası açıldığını ve bunun beklenilmesi gerektiğini, davalıların kötüniyetli olduğunu ileri sürerek YİDK’nın… sayılı kararının iptali ile marka başvurusunun müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, somut olayda redde mesnet markalardan en yeni olanının başvuru tarihinin 24.05.2013 olduğunu, tescili talep edilen işaretin başvuru tarihinin ise 16.12.2015 olduğunu, bu halde söz konusu markalar arasında öncelik sonralık ilişkisinin bulunduğunu, dava konusu markalar kapsamında 39. sınıf hizmetlerin aynı/aynı tür olarak yer aldığını, başvuru konusu işaretin … ibaresi olduğunu ve bütünüyle redde mesnet markalarda yer aldığını, bu itibarla dava konusu markalar arasında ortalama tüketicinin görsel, işitsel ve kavramsal algısı bakımından iltibasa neden olacak derecede benzerlik bulunduğunu, davacı vekilinin iddiaları kapsamında yer alan eskiye dayalı kullanımın 556 sayılı KHK m. 8/1-b kapsamında reddedilmesi gereken bir marka başvurusunun istisnasını oluşturmadığını, kaldı ki davacının bu yöndeki iddialarını ispatlar nitelikte yeterli delil de sunmadığını, davacının Denizli 3. ASHM’de açtığını bildirdiği hükümsüzlük davasının bekletici mesele yapılması talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, uyuşmazlığın çözümü bakımından yersiz olduğunu, iş bu davanın YİDK kararının iptali davası olması ve YİDK karar tarihinde kesinleşmiş bir hüküm bulunmaması sebebiyle redde mesnet markalar hükümsüz kılınsa bile kararın verildiği tarihteki hukuki duruma göre inceleme yapan YİDK kararının hukuka aykırı hale gelmeyeceğini, davacının, başvurunun tesciline karar verilmesi talebinin, tescil işlemi mahkemenin yetkisinde olmadığından, salt bu nedenle reddi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … … … vekili, … ibaresinin davacı adına tescilli bir marka olmadığını, tanınmışlık kaydının da bulunmadığını, davacının … ibaresini tek başına kullanmak istediğini, oysa dava dilekçelerinde de belirtildiği üzere … ve … … markalarını tescil ettirmelerine karşın bu markaların serisi niteliğinde olduğunu ifade ettikleri … işaretini tescil ettirmediklerini, davacı tarafından …, … … … ve … markaları için yaptıkları başvuruların reddedildiğini, çünkü davacıdan çok daha önceki tarihte tescili alınmış … firması bulunduğunu ve bu markaya dayalı itirazlar sebebiyle başvurunun reddine karar verildiğini, davacının … markasını tescil ettirip içinde … geçen bütün markalara kötüniyetli, haksız rekabet oluşturacak şekilde baskı kurma çabası içinde olduğunu, dava konusu YİDK kararının yerinde olduğunu savunarak, davanın redddini istemiştir.
Davalı … …. cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu başvurunun “…” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 39. sınıftaki “Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri ve kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri, tur düzenleme, seyahat için yer ayarlama, seyahat ile ilgili bilet sağlama, kurye hizmetleri” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise “…”, “…”, “……barelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 04 / 05 / 06 / 07 / 09 / 12 / 16 / 19 / 21 / 22 / 23 / 24 / 27 / 29 / 30 / 31 / 32 / 33 / 34 / 35 / 36 / 37 / 38 / 39 / 41 / 42 / 43 / 44 / 45.sınıflardaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, dava konusu markaların, 39. Sınıftaki “Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri ve kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri, tur düzenleme, seyahat için yer ayarlama, seyahat ile ilgili bilet sağlama, kurye hizmetleri” bakımından aynı/aynı tür olduğu, dava konusu markalarda … sözcüğünün ortak olduğu, davacının … markasının bir bütün olarak davalının … markası içinde yer aldığı ve marka işaretlerinde benzer renklerde ve dalgalı şekillerde çizgilerin bulunması sebebiyle işaretlerin görsel benzerliğinin de güçlendiği, bu anlamda söz konusu markaların benzer işitsel ve görsel etki doğurduğu, davacı markasının davalı markasının bir devamı, serisi gibi algılanabileceği, ayrıca markaların ilgili olduğu mal veya hizmetler arasındaki benzerlik ile markalar arasındaki benzerlik birbirleriyle etkileşim içinde olup söz konusu markaların aynı/aynı tür emtiaları kapsadığı da dikkate alındığında karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkabileceği, yine davacının … markasının … markalarının başlangıç kısmında aynen yer aldığı, … kelimesinin sonuna eklenen “….” takısının eklendiği kelimeye “oralı”, “oraya ait” anlamı vermesi sebebiyle davalının redde mesnet markalarının … kökünden uzaklaşmadığı, edildiği üzere markaların aynı/aynı tür hizmetleri içermesi sebebiyle benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin kuvvetlendiği, dava konusu markalar arasında 39. sınıf: Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri ve kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri, tur düzenleme, seyahat için yer ayarlama, seyahat ile ilgili bilet sağlama, kurye hizmetleri bakımından 556 sayılı KHK m. 8/1-b anlamında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunduğu, davacı markasının tanınmışlığının iş bu YİDK kararının iptali davasının niteliği itibariyle sonuca etkili olmadığı, redde mesnet markaların davalılar adına tescilli bulunduğu, davalıların tescilli markanın sağladığı korumadan yararlanmaları ve bu itibarla kendilerine yasal düzenlemeler ile tanınmış “itiraz hakkını” kullanmalarının kötüniyetin bir tezahürü olarak değerlendirilemeyeceği, davalıların önceki tarihli tescilli markaları ile benzer olan ve aynı/aynı tür hizmetleri kapsayan davacı markasının, söz konusu önceki tarihli markaların varlığına karşın tescili mümkün olmayıp davalıların itiraz haklarını kullanmasının kötüniyet kapsamında değerlendirilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin … markasının gerçek ve öncelikli hak sahibi olduğunu, kötüniyetle hareket eden davalı şirketlerin itirazlarının değerlendirilmemesinin gerektiğini, bu markanın müvekkillerinin olmadığını bilmemelerinin mümkün olmadığını, bekletici mesele yapılması istenilen davada karar verildiğini ve davalı … … in markasının hükümsüzlüğüne karar verildiğini, davanın kabulü gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararı iptali, tescil istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı tarafın başvurusuna konu “…” ibaresi ile davalı Şirketlerin itirazlarına mesnet markaları arasında 39. Sınıftaki ” Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri ve kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri, tur düzenleme, seyahat için yer ayarlama, seyahat ile ilgili bilet sağlama, kurye hizmetleri” bakımından 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas bulunduğu, davalıların tescilli markanın sağladığı korumadan yararlanmaları ve bu itibarla kendilerine yasal düzenlemeler ile tanınmış “itiraz hakkını” kullanmalarının kötüniyetin olarak nitelendirilemeyeceği, öncelik hakkının iş bu davada tartışılamayacağı, davanın YİDK iptaline ilişkin bulunması nedeni ile Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan hükümsüzlük davasının bekletici mesele yapılmamasında bir isabetsizlik de olmadığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacılar tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 28/05/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/05/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip