Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/02/2019
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/02/2019 tarih ve …. K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili,müvekkili şirketin 16. sınıfta tescilli … sayılı ….” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin, bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer olan “…!?+şekil” ibaresini marka olarak tescili için yaptığı başvuruya , tescil edilmek istenen 16. sınıf ve bu sınıfta bulunan malların satışına özgülenmiş 35.05 sınıfta yer alan mağazacılık hizmetleri yönünden yaptıkları itirazının nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa markaların görsel, kavramsal ve işitsel olarak benzer olduğunu, tüketiciler nezdinde karışıklığa ve iltibasa yol açacağını, dava konusu markanın müvekilinin tanınmış markalarının serisi olarak algılanacağını, dava konusu marka başvurusunun müvekkilin markasının tanınırlığından yararlanmak amacıyla kötü niyetli olarak yapıldığını ileri sürerek YİDK’nın… sayılı kararının iptaline ve dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili; dava konusu markaların bir bütün olarak farklı çağrışımlar yaptığını, aralarında iltibasa neden olacak bir benzerlik bulunmadığını, tanınmışlık ve kötüniyet iddiasının ispatlanamadığını , Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili; dava konusu markalar arasında iltibas ve ilişkilendirilme riski bulunmadığını, işitsel, görsel ve anlamsal olarak karıştırılmanın söz konusu olmayacağını, davalı markasının … … ibaresine benzerliği sebebiyle esprili bir yapıda hazırlandığını, davacı markasının tanınmış olmadığını, dava konusu markalarda … ibaresinin ortak olduğunu ve İngilizcede “…” anlamına geldiğinden 16. sınıf malların cinsini tanımladığını, nitekim 16. sınıfta tescilli pek çok … ibareli marka bulunduğunu, marka işaretlerinde bulunan … ve … ibarelerinin ise farklı olduğunu, taraf markaları aynı sınıfta yer almakla birlikte ürünlerinin farklı bulunduğunu, davalı firma ürünlerinin kırtasiye ürünü olmadığını, içerisinde … defteri bulunan ve kendi buluşları olan çantalar olduğunu, bu çantaların tekstil ve giyim markalarını satan mağazalarda satışa sunulduğunu, davacı ürünlerinin ise sadece kırtasiyelerde satışa sunulduğunu, dava konusu ürünlerin aynı rafta aynı mağazada bir arada bulunmasının mümkün olmadığını, seri marka imajının da oluşmasının mümkün bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu marka kapsamında yer alan 16. sınıf emtianın aynen davacının itirazına mesnet markaları kapsamında da yer aldığı, dava konusu marka kapsamında 16. Sınıf malların satışına özgülenmiş 35.05 mağazacılık hizmetlerinin de davacının itirazına mesnet markaları kapsamında yer alan 16. sınıftaki mallarla benzer olduğu, dava konusu markalarda … ibaresinin ortak olup Türkçe’de “…, nota, senet” gibi anlamlara geldiği ve yaygın olarak “…” anlamının bilindiği , davalının iddiasının aksine anlamı itibariyle “…” kelimesinin dava konusu 16. sınıf malları doğrudan tanımladığının söylenemeyeceği, bununla birlikte … kelimesinin 16. sınıf mallarda farklı firmalar tarafından tercih edildiği ve çoğunlukla marka tescillerinin gerçekleştirildiğinini online.turkpatent.gov.tr alan adlı siteden tespit edildiği, davalı markasının yeterli ayırt ediciliği haiz olup olmadığının buna göre değerlendirildiği, davalı markasının başlangıcında yer alan … kelimesinin Türkçe karşılığının “neden, niçin, niye” ve davacı markasındaki … kelimesinin Türkçe karşılığının “benim” olduğunun bilindiği, buna göre … markasının “neden …” ve … … markalarının “benim notum” anlamına geldiği, markaların kendilerini oluşturan kelimelerinin anlamlarından bağımsızlaşmamış olduğu ve … (…) kelimesi bakımından markalar arasında bir anlamsal yakınlık olduğu ve görsel benzerlikte bulunduğu, davalı markasının “… …” ve davacı markalarının “… …” olarak telaffuz edileceği, İngilizcenin toplumda yaygın olarak bilinen dillerden kabul edildiğinden ve dava konusu markaların toplumun aşina olduğu basit nitelikli kelimelerden oluştuğundan ortak … kelimesinin yanı sıra markaların başlangıç kısımlarında yer alan ve “… – …” olarak telaffuz edilen kelimelerin de ses olarak yakınlaştığı ve markaların bir bütün olarak kulakta bıraktığı tını bakımından işitsel benzerlik gösterdiği , bu itibarla taraf markalarının bütün olarak bıraktığı izlenim bakımından benzer olduğu, davacı markalarından satın almak isteyen ilgili tüketici kesiminin yanılarak davalı markalı ürünleri alabileceği, bu değerlendirme yapılırken markaların tescil sınıflarında yer alan aynı/benzer malların dikkate alındığı, davalının … defterli çanta satışının bulunmasının 16. sınıf mallar bakımından faaliyet göstermeyeceği şeklinde yorumlanamayacağı, tüketiciler farklı markalar karşısında olduğunu anlasalar bile markalar arasında idari-ekonomik bir bağ olduğunu düşünülebileceği ya da en azından çağrışım yoluyla davacı markalarını hatırlayabileceği ve böylece iltibas tehlikesi doğacağı, davacının 6769 sayılı SMK’nın 6/3,6/5 ve 6/9 maddelerine dayalı iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile TPMK YİDK nın ,.. resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları.” ile 35/05. sınıf “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi satın alması için Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Kırtasiye, büro, eğitim-öğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları. malların bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” mal ve hizmetleri yönünden kısmen iptaline, davalı şirket adına tescil edilen dava konusu markanın belirtilen mal ve hizmetler bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … vekili, taraf markaları arasında görsel, işitsel ve kavramsal düzeyde ilişkinlendirme ihtimali de dahil karıştırılmaya yol açabilecek derecede benzerlik bulunmadığını, taraf markaları “…” anlamına gelen “…” ibaresini ortak olarak içerse de markalarda yer alan “…” ve “…” ibarelerinin birbirinden farklı İngilizce kelimeler olduğunu, davacının SMK’nın 6/3 ve 6/5 ve 6/9 maddelerine dayalı iddialarının da yerinde bulunmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tümden reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, taraf markaları arasında mahkemece kabul edilen mal ve hizmetler bakımından SMK’nın 6/1 maddesi uyarınca iltibas tehlikesinin bulunmadığını, markalarda yer alan “…” ibaresinin 16. sınıf mallar bakımında ayırt ediciliği bulunmadığından asıl unsurların birbirinden farklı olan “…” ve “…” ibareleri olduğundan markaların benzer bulunmadığını, dava konusu markalı ürünler ile davacı markasını taşıyan ürünlerin tamamen farklı olduğunu, satış yerleri farklı olan bu ürünlerin hitap ettikleri tüketici kitlesinin de tamamen farklı bulunduğunu, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının dikkate alınmadığını, öte yandan davacının itirazına mesnet markasının 35. sınıfta tescilli olmaması nedeniyle davanın 35. Sınıf hizmetler yönünden de kabul edilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tümden reddini istemiştir.
Davacı vekili, dava konusu marka başvurusuna, 16. sınıf mallar ve bu sınıf malların satışına özgülenmiş 35. Sınıfta yer alan mağazacılık hizmetleri yönünden itiraz edildiğini, dava konusu YİDK kararının bu mal ve hizmetler bakımından itirazlarının reddine dair olduğunu, buna ve davanın mahkemece tam kabul edilmesine rağmen davadaki YİDK kararının iptali bakımından YİDK kararının kısmen iptaline karar verilmesi ve reddedilen kısım yönünden davacı aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek usul ve yasaya uygun mahkeme kararında sadece “YİDK kararının kısmen iptaline” ilişkin ifadenin düzeltilerek işbu yanılgı sebebiyle kararda yer alan davacı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerin hükmedilmesine ilişkin kısmının kaldırılmasına yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE :1- Dava, YİDK kararının iptali ve markanın kısmen hükümsüzlüğü
istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı, tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları gözetilerek münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin dikkate alınarak belirleneceği, buna göre “…” ibareli dava konusu marka ile davacının itirazına mesnet “… …” asıl unsurlu markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira taraf markalarında ortak olarak yer alan ve yaygın olarak bilinen anlamı “… “… “…” ibaresinin uyuşmazlık konusu 16. sınıf bakımından ayırt ediciliği düşük zayıf bir ibare olduğu söylenebilirse de taraf markalarında yer alan “…” ve “…” ibarelerinin işitsel olarak benzerliği ve dava konusu markada yer alan diğer unsurların dava konusu markayı ayırt edici kılmadığı gözetildiğinde taraf marka işaretlerinin genel izlenim itibarile benzer olduklarının kabulü gerektiği, uyuşmazlık konusu 16. sınıfta yer alan mallar bakımından taraf marka kapsamlarının aynı olduğu gibi ticari bir malı üreten işletmenin ürettiği malı satmasının, işin doğası gereği ve ticari faaliyetinin zorunlu bir sonucu olduğundan davacının itirazına mesnet markaları kapsamında bulunan 16. sınıf emtia ile dava konusu marka kapsamında 35.05 sınıfta yer alan 16. sınıf malların satışına özgülenmiş mağazacılık hizmetlerinin benzer olduğu, iltibas değerlendirmesinde marka kapsamları esas olduğundan, tarafların markalarını kullanacakları ürünlerin farklı olmasının sonuca bir etkisinin bulunmadığı anlaşılmakla davalı şirket ve davalı … vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine gelince; dava konusu… sayılı YİDK kararı, davacının dava konusu marka başvurusuna 16. sınıf ve 35/05 sınıfta, 16 sınıf emtianın satışına özgülenmiş mağazacılık hizmetleri yönünden itirazının reddine dair olup mahkemece de isabetli şekilde, belirtilen mal ve hizmet sınıfı bakımından taraf markaları arasında iltibas bulunduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verildiği halde çelişki ve infazda tereddüt uyandıracak şekilde …. sayılı YİDK kararının kısmen iptali ile davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve davacı taraça yapılan yargılama giderlerinin kabul ve red oranı esas alınmak suretiyle bir kısmının davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi doğru olmamış, HMK.’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği belirtildiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket ve davalı … vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 14/02/2019 gün ve…. K. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
3-Davanın KABULÜ ile, davalı … Kurumunun … sayılı sayılı YİDK kararının İPTALİNE,
4-Davalı şirket adına tescilli…. sayılı markanın 16. sınıf “Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Kırtasiye, büro, eğitim-öğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları.” ile 35/05. sınıf “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi satın alması için Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Kırtasiye, büro, eğitim-öğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları. malların bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” mal ve hizmetleri yönünden KISMEN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE,
5-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL’nin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 286,00 TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 78,30 TL posta ve tebligat masrafından oluşan toplam 2.164,30 TL yargılama gideri ve 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harç tutarı eklenerek oluşan toplam 2.236,10 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
9-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
10-Harçlar Kanunu uyarınca davalı … Kurumundan alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL karar ve ilam harcının davalı kurumdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
11-Harçlar Kanunu uyarınca davalı şirketten alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının tahsili ile hazineye gelir kaydına,
12-Davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
13-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 20/05/2021 tarihinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/05/2021
Başkan
…
Üye
…
Üye
…
Katip
…