Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1425 E. 2021/686 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2018
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararı İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/11/2018 tarih ve…K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibaresini ilk olarak 1990 yılında marka olarak tescil ettirdiğini ve bu marka üzerinde büyük yatırımlar yaparak tescilli marka sayısını arttırdığını, seri marka oluşturduğunu, davalı şirketin ……. … … …” ibareli marka başvurusuna müvekkilinin itirazının, diğer davalının …. sayılı YİDK kararı ile reddedildiğini, oysa davalının başvurusunun “…” ibaresini esas unsur olarak ihtiva ettiğinden tescilli “…” markalarıyla iltibas yaratma ihtimalinin kuvvetli olduğunu, taraf markalarının aynı tür mal ve hizmetlerde kullanılacağını, davalının markasındaki “…” ibaresinin lider marka niteliğinde olması nedeniyle ayırt edicilik vasfını taşımadığını, yine davaya konu markada geçen “…” ibaresinin, genel ve yaygın kullanımda “karışım” anlamına geldiğini ve ayırt ediciliği zayıf bir ibare olduğunu, davacının “…” markasının tanınmış marka olduğunu, zira yaptığı yatırım ve çalışmalarla “…” sözcüğünü toplumda tanınmış hale getirdiğini ve bu markanın davacı ile özdeşleştiğini, kendilerinin bu ibare üzerinde inhisari hakkının doğduğunu, buna dair emsal yargı kararlarının bulunduğunu ve buna benzer markaların farklı tür mal ve hizmetler için dahi tescil edilemeyeceğinin muhtelif mahkeme kararları ile hükme bağlandığını, davalının tescil başvurusunun kötü niyetli olduğunu ve davacının markasının tanınmışlığından yararlanılmak istenildiğini, davalının dava konusu marka başvurusunda bulunurken davacının “…” esas unsurlu markalarından haberdar olmamasının mümkün bulunmadığını ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı şirket vekili, davalının marka başvurusu ile davacının davasına mesnet aldığı markaların herhangi bir benzerlik taşımadığını ve karıştırılma ihtimaline sebep olmadığını, davacının “… … … …” markasına karşı açtığı benzer bir davanın reddedildiğini, markaların unsurlarının birbirinden ayrılarak tek tek ele alınmasının doğru olmadığını, “…” ibaresinin de “zinde, sağlıklı” anlamlarına geldiğinden, diyet ürünlerin birçoğunda herkesin kullanımına açık, nitelik bildiren, genel bir ibare olduğunu, tek bir şirketin tekeline verilemeyeceğini, davalının dava konusu edilen markasının asıl unsurunun “…” ibaresi olduğunu, bu markanın kendileri ile özdeşleştiği, Türkpatent tarafından “tanınmış marka” olarak da kabul edildiğini, dava konusu markanın da tüketiciler tarafından davalıya ait seri marka olarak kolaylıkla algılanacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalının “….. … … …” ibareli marka başvurusu ile davacının “…” ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, taraf marka işaretleri benzemediğinden 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi uyarınca iltibasın oluşmadığı, 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesindeki tanınmışlık iddiası açısından ise taraf marka işaretleri benzemediği gibi davalının marka başvurusunda, davacı tarafın tanınmışlığından haksız yarar sağlanabileceği, itibarına zarar verebileceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği hususlarının kanıtlanamadığı, başvuru ibaresi üzerinde davacı tarafın ticaret unvanına bağlı sınai mülkiyet hakkı iddiasının da kanıtlanamadığından 556 Sayılı KHK’nın 8/5 maddesindeki koşulların da oluşmadığı, başvurunun davalı tarafça kötü niyetli yapıldığının da kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkile ait “…” ibareli markalar ile davalı tarafından tescil ettirilen “… … … …” ibareli markanın ayırt edilemeyecek kadar benzer olup, iltibas oluşturduğunu, dava konusu markanın satılacağı emtianın ucuz olduğunu, dolayısıyla doktrin ve yerleşmiş Yargıtay pratiğiyle kabul edildiği üzere, bu emtialarda iltibas oluşma ihtimalinin daha yüksek bulunduğunu, müvekkili şirkete ait “…” ibareli markaların tanınmış marka niteliğinde olduğunu ve tanınmış markalarda iltibas ihtimalinin diğerlerine göre daha yüksek bulunduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İşlem dosyasının incelenmesinden, davalı şirketin …. sayılı ve “şekil+… … … …” ibareli markanın tescili için başvuruda bulunduğu, davacının “…” asıl unsurlu markalarına dayalı olarak iltibas, tanınmışlık, eskiye dayalı kullanım ve kötü niyet iddialarıyla başvuruya itiraz ettiği, itirazın nihai olarak YİDK’in … sayılı kararıyla reddedildiği, davanın iki aylık hak düşürücü süresi içinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafın istinaf dilekçesi de gözetildiğinde, istinaf incelemesine konu uyuşmazlık, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markaları arasında, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas olup olmadığı ile aynı KHK’nın 8/4. maddesindeki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği noktalarında toplanmaktadır.
556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca, tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa tescil edilemez. Açıklanan hüküm çerçevesinde markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olaya dönüldüğünde; davalı şirketin başvurusu kapsamında 29, 30, 31 ve 35. sınıftaki mal ve hizmetler bulunmaktadır. Davacının itirazına mesnet markalarının kapsamında ise 5, 29, 30, 32, 38 ve 41. sınıf mal ve hizmetler yer almaktadır. Mahkemece içinde gıda mühendisinin de bulunduğu bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda da açıklandığı üzere, başvuru kapsamında yer alan 29. ve 30. sınıf malların tamamıyla itiraza mesnet markaların kapsamında bulunan mallar aynıdır. Yine başvuru kapsamında yer alan 35/8. sınıftaki yiyecek ve içecek maddelerinin satımına özgülenmiş mağazacılık hizmetleri ile davacının itiraza dayanak markalarının kapsamındaki 29, 30 ve 32. sınıf mallar arasında da benzerlik bulunmaktadır. Gerçekten de ticari bir malı üreten işletmenin, ürettiği malı satmasının, işin doğası gereği ve ticari faaliyetin zorunlu bir sonucu olduğuna göre, bilirkişi raporunda belirtilen bu benzerlik değerlendirmesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Yine başvuru kapsamındaki diğer mal ve hizmetlerin ise davacının itiraza dayanak markalarının kapsamındaki emtia ile benzer olmadığı, anılan bilirkişi heyet raporunda da belirtilmiş, Dairemizce de mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda belirtilen bu değerlendirmelere aynen iştirak edilmiştir. O halde emtia benzerliğine ilişkin koşul, bir kısım mal ve hizmetler yönünden somut olayda gerçekleşmiştir.
İşaretlerin karşılaştırılmasına gelince; dava konusu başvuru, “şekil+… … … …” ibaresinden oluşmaktadır. Başvuruda yer alan şekil unsurunun ayırt ediciliğe bir katkısı olmayıp, “… …” ibaresi ise davalı başvurusunun çatı markası niteliğindedir. “…” ibaresi de “karışım” anlamına gelip, ayırt ediciliği zayıf bir ibaredir. Dolayısıyla taraf markaları arasındaki benzerlik değerlendirilmesinin, ortak “…” asıl unsuru nazara alınarak yapılması gerekmektedir. “…” ibaresinin her iki tarafa ait markada da asıl unsurlar arasında yer almış olması nedeniyle örtüşen ve ilişkilendirilebilecek ölçüde benzer olan mal ve hizmetler yönünden, markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca karıştırılma ihtimalinin meydana gelebileceğinin kabulü gerekir. Aynı taraflar arasındaki benzer bir uyuşmazlıkta, davalının “… … … …” ibareli marka tescil başvurusunun, davacının “…” markaları ile benzer olduğunu kabul eden ve Dairemizin aksi yöndeki kararını bozan, Yargıtay 11. H.D.’nin 09/10/2019 tarih ve… K. sayılı ilamı da aynı yöndedir.
Dolayısıyla Dairemizce de dosyada mevcut bilirkişi raporunda benzer kabul edilen mal ve hizmetler yönünden, taraf markaları arasında “…” ibaresinin ortak asıl unsur olarak kullanılması nedeniyle 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında, ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu sonucuna varılmıştır.
556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesi yönünden yapılan değerlendirmede ise yine mahkemece bu konuda görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacının itirazına mesnet markasının tanınmış olduğu veya anılan madde koşullarının davacı yararına gerçekleştiği ispat edilemediğinden, Dairemizce de bu madde koşullarının somut olayda uygulanma yerinin bulunmadığı kabul edilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E…. sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan, Dairemizce bu yönden dosyada mevcut bilirkişi raporundaki tespitlere teknik yönden itibar edilmiş, ayrıca bir bilirkişi incelemesine de gerek görülmemiştir.
O halde somut uyuşmazlık yönünden mahkemece, yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, HMK.’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, Dairemizce davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 28/11/2018 gün ve…K. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalı … Kurumunun …. sayılı YİDK kararının 29. sınıfta “Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri.” ve 30. sınıfta “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez” malları ile 35/8. sınıfta “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. -Kuru bakliyat. -Hazır çorbalar, bulyonlar. -Zeytin, zeytin ezmeleri. -Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). -Yenilebilir bitkisel yağlar. -Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar.-Kuru yemişler. -Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. -Yumurtalar, yumurta tozları. -Patates cipsleri. -Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler.-Makarnalar, mantılar, erişteler. -Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. -Bal, arı sütü, propolis. -Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar.-Mayalar, kabartma tozları.-Her türlü un, irmikler, nişastalar. -Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. -Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. -Sakızlar. -Dondurmalar, yenilebilir buzlar. -Tuz. -Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. -Pekmez.-bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” hizmetleri yönünden KISMEN İPTALİNE,
3-Davalı şirketin … sayılı ve “şekil+… … … …” ibareli markasının 06.11.2017 tarihinde tescil edildiği anlaşıldığından, 29. sınıfta “Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri.” ve 30. sınıfta “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez” malları ile 35/8. sınıfta “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. -Kuru bakliyat. -Hazır çorbalar, bulyonlar. -Zeytin, zeytin ezmeleri. -Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). -Yenilebilir bitkisel yağlar. -Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar.-Kuru yemişler. -Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. -Yumurtalar, yumurta tozları. -Patates cipsleri. -Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler.-Makarnalar, mantılar, erişteler. -Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. -Bal, arı sütü, propolis. -Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar.-Mayalar, kabartma tozları.-Her türlü un, irmikler, nişastalar. -Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. -Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. -Sakızlar. -Dondurmalar, yenilebilir buzlar. -Tuz. -Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. -Pekmez.-bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” hizmetleri yönünden KISMEN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SICILDEN TERKİNİNE,
4-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL’nin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olduklarından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 1.500,00 bilirkişi ücreti, 151,10 TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 78,40 TL tebligat masrafından oluşan toplam 1.729,50 TL’nin, davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1/2 kabul edilerek 864,75 TL’ye 31,40 TL peşin harç ve 31,40 TL başvuru harcı bedeli eklenerek toplam 927,55 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılar tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
10-Davacıdan peşin olarak alınan 44,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
11-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 20/05/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip