Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1422 E. 2021/691 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1422
KARAR NO : 2021/691
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2019
NUMARASI :

DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/01/2019 tarih ve ../. E. – …./… K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ve davalı Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin ……/…… sayılı “…” markasının sahibi olduğunu, davalının ……./…… sayılı “…” ibareli markanın tescili için başvuruda bulunduğunu, müvekkilinin başvuruya itirazının diğer davalının ……-M-….. sayılı YİDK kararı ile reddedildiğini, oysa başvuru markasının müvekkilinin markası ile ilişkilendirme ihtimaline sebep olacak derecede benzer bulunduğunu, taraf markalarının birinci ve ikinci hecelerinin aynı, yine üçüncü hecenin ilk harfinin aynı olduğunu, son iki harfteki farklılığın bütünsel benzerliği ortadan kaldırmayacağını, “…” ibaresinin sonundaki “…” ibaresinin ayırt edici niteliğinin zayıf olduğunu, bu ibarenin “…” aktif maddesine gönderme yaptığını, bu aktif maddeyi içeren markaların sonunda “…” ibaresinin kullanıldığını, “…” markasının kardiyovasküler ilaçlar üzerinde kullanıldığını, “…” unsurunun ise “…” aktif maddesine gönderme yaptığını, “…” ibaresinin herhangi bir aktif maddeye gönderme yapmadığını, dolayısıyla markaların ortak “…” unsuru ve “…” ve “…” şeklindeki iki harfli aktif maddeye gönderme yapan ek unsurlardan oluştuğunu, markaların düşünsel bakış açısı yönünden benzer olduklarını, markaların 05. sınıfta benzer emtiaları kapsadıklarını ileri sürerek, davalı Türkpatent YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı savunmada bulunmamıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, taraf markalarına ait emtia listelerinin 05. sınıf emtialar yönünden aynı/benzer durumda olduğu, taraf markalarının 7 harfli sözcükler oldukları ve ilk beş harflerinin benzer bulunduğu, ancak “…” ve “…” ile biten son heceler yönünden bir farklılığın olduğu, bu farklılıkların normal markalar yönünden benzerliği ortadan kaldıracak bir yönünün olmadığı düşünülebilir ise de özelikle ilaç sektörü açısından ilgili tüketici kitlesinin niteliği baz alınarak bir değerlendirme yapılmasının gerektiği, 05. sınıfta yer alan emtiaların genel olarak, nihai tüketiciye belirli aracılar ile ulaşan, tüketicinin genellikle reçete, rapor gibi belgeler sayesinde alabildiği, asla bir marketin rafındaki ürünler ile eşdeğer nitelik göstermeyen emtialar olduğu, dolayısıyla 05. sınıfta yer alan tıbbi emtia yönünden ilgili tüketicisinin Yargıtay’ın genel görüşü doğrultusunda, ürünün hitap ettiği bilgilenmiş ve dikkatli tüketici grubu olarak doktor ve eczacılardan oluştuğu, somut olayda markalarda ortak unsur olan “…” ibaresinin, etken madde isminden türetilmiş bir ad olmadığı, bu yönüyle markaların birbirine gerek fonetik, gerek anlamsal ve gerekse de görsel olarak yakınlaştığı söylenebilmekle birlikte, ilaç sektörü için bu ortaklığın tek başına markaları benzer görmek için yeterli bulunmadığı, aynı kök unsurdan türetilen ve farklı firmalara ait onlarca markanın olduğu bir sektörde, kök unsura yapılan eklemelerle markaların birbirinden ayrıştırılmasının sağlandığı, “…” ve “…” şeklindeki eklemelerin hiçbir tereddüde yer vermeden “amlodipin” ve “…” etken maddelerinin kısaltması ve cins ve vasıf bildirici ekler olduğunu söylemenin mümkün olmadığı, bir an için belirtilen ek unsurların, davacının beyanları doğrultusunda farklı etken maddelere atıfta bulunduğunun kabulü halinde dahi, bilinçli tüketicinin işaretler arasında zaten iltibasa düşmeyeceği, tüm bu yönler birlikte göz önünde bulundurulduğunda markaların son seslerinin ilaç ürünlerinde markaların bütünsel algı itibarı ile farklılaşmasını sağlar nitelikte olduğu, ancak 05. sınıfta yer alan “Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. besin takviyeleri, Tıbbi ve veterinerlik amaçlı olmayan diyetetik maddeler, zayıflatıcı ürünler, bebek mamaları, İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri.” emtiaları yönünden tüketici kitlesinin niteliğinin nispeten değişeceğinden, işaretler arasındaki benzerliklerin iltibas ihtimalini oluşturabileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 29/12/2015 tarih …..-M-……… sayılı YİDK kararının 05. sınıfta kısmen “zararlı bitkileri hayvanları ve mantarları imha edici maddeler besin takviyeleri tıbbi ve veterinerlik amaçlı olmayan diyetetik maddeler zayıflatıcı ürünler bebek mamaları insan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar havayı tazeleyici kokular dezenfektanlar antiseptikler (mikrop öldürücüler) kağıt ve tekstilden mamül çocuk bezleri” yönünden iptaline, davalı adına tescilli ./….. sayılı “…” ibareli markanın, tescilli olduğu 05 sınıfta kısmen “zararlı bitkileri hayvanları ve mantarları imha edici maddeler besin takviyeleri tıbbi ve veterinerlik amaçlı olmayan diyetetik maddeler zayıflatıcı ürünler bebek mamaları insan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar havayı tazeleyici kokular dezenfektanlar antiseptikler (mikrop öldürücüler) kağıt ve tekstilden mamül çocuk bezleri” yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemece “…” ve “…” ibareleri arasında görsel, fonetik, anlamsal açıdan benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin bulunduğunun kabul edildiğini, bu benzerliğin sağlık profesyonellerinin dahi karıştırmasına sebep olacak düzeyde olduğunu ve ibarelerin aynı kaynaktan gelen ilişkili markalar ve ilişkili ürünler olarak algılanacağını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tarafların markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmadığını, taraf markalarının ilk beş harfinin aynı olmasının, işitsel ve anlamsal açıdan farklılıkları ve ortalama tüketici nezdinde bütünüyle bıraktığı farklı izlenimi ortadan kaldırmadığını, iptal edilen “ilaçlar” dışındaki diğer 5. sınıf malların tüketicilerinin de bilinçli olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili Kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve taraf markalarının 05. sınıfta sadece “……” mallarına ilişkin olmayıp, her iki taraf markalarının emtia listelerinin kapsamında da 05. sınıftaki diğer malların bulunduğu, mahkemece de bu konuda görüşüne başvurulan ve aralarında eczacılık ve farmasötik kimya bölümlerinden öğretim üyelerinin olduğu bilirkişi heyet raporunda belirtilen mallar yönünden, tarafların markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizliğin olmadığı anlaşılmakla, davacı ve davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı ve davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı ve davalı Türk Patent ve Marka Kurumundan ayrı ayrı alınması gereken 59,30’ar TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, taraflarca istinaf başvurusunda yatırılan 44,40’ar TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90’ar TL’nin anılan taraflardan ayrı ayrı tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı ve davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilleri tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 20/05/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip