Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1395 E. 2021/733 K. 21.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2019
NUMARASI : …

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/03/2019 tarih ve …K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkili Şirketin “…” isimli bilgisayar yazılımının … mevzuatı uyarınca eser sahibi olduğunu, müvekkilinin, sahip olduğu programların kullanılması ve sair şekilde çoğaltılması, değiştirilmesi, işlenmesi, tersine mühendislik işlemine tabi tutulması, tamamının veya bir bölümünün başka bir şekilde kullanılması vs. hiçbir konuda, ülke içinde veya dışında hiçbir kişi ya da kuruluşa izin ya da yetki vermediğini, müvekkili şirkete gelen ihbarlar ve şikayetler dikkate alınarak, Nevşehir Sulh Ceza Hakimliği kararıyla yapılan arama sonucunda düzenlenen 13.07.2015 tarihli arama tutanağında, davalı Şirkete ait iş yerinde bulunan 11 adet bilgisayarda … yazılımının çeşitli modülleri ile birlikte kurulu ve aktif olarak çalışır durumda olduğunun belirtildiğini, bu olay nedeniyle davalı Şirketin temsilcisi olan diğer davalı gerçek kişi hakkında ceza davası açıldığını, davalıların müvekkili şirketin sahibi olduğu bilgisayar yazılımlarını herhangi bir sözleşme ve izne tabi olmaksızın, şifre kırmak suretiyle bilgisayarlarında kullandıkları, davalıların iş ve faaliyet alanları gereği bu programlardan haksız kazanç elde ettiklerini, bu şekilde müvekkili şirketin eser sahipliğinden kaynaklanan mali haklarına tecavüzde bulunduklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 16.000TL’nin haksız eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 700.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar, Şirketi adına 10 adet lisanslı programın mevcut olduğunu, iddia edildiği gibi korsan yazılım kullanmalarına gerek bulunmadığını, şantiyede birtakım sıkıntılar olduğunu, kendisinin de hastalık nedeniyle iş yerinde bir dönem bulunmadığını, iş yerinde kötü niyetli çalışanlar tarafından bilgisayarlara virüs bulaştırıldığını, bilgisayarların formatlanması ve çalışır hale getirilmesi için Nevşehir’de bir bilgisayarcıya gönderildiğini, bilgisayarların formatlandığını ve programlar yüklendiğini, bunların arasında …. programının da bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, eylemin davalının iş yerinde davalıya ait bilgisayarda gerçekleşmesi nedeniyle davalının sorumlu olduğu, eser vasfındaki bilgisayar programının mali haklarının sahibi olan davacının mali hakların ihlali nedeniyle ve uğradığı zarar nedeniyle eylem tarihinde yürürlükte bulunan FSEK’in 68. maddesi kapsamında 3. kat telif tazminatı isteyebileceği, somut olayın özelliğine göre varsayımsal sözleşme bedelinin, eserin niteliği nazara alınarak önceden konu olduğu sözleşmeler ve satış fiyatlarına ilişkin listede dikkate alınarak takdir olunmasının gerektiği, bilirkişilerin bu şeklide yaptığı hesaplamanın yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 5846 sayılı Yasanın 68. maddesi gereğince toplam 700.000,00 TL telif tazminatının haksız fiil tarihi 14/07/2015 tarihinden itibaren değişir oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar, hükme esas alınan bilirkişi raporunun bilimsel raporlama tekniklerine uygun olarak hazırlanmadığını, davacıyı zarara uğratma kasıtlarının bulunmadığını, kusurları bulunmamasına rağmen aleyhlerine üç kat cezalandırıcı tazminata hükmedilmesinin adalet ve hakkaniyet kuralları ile bağdaşmadığını , iş yerinde kendilerinden kaynaklanmayan sorunların bulunduğunu, bu konuda suç duyurusunda bulunduklarını ancak faillerin bulunamadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, FSEK’in 68. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının mali haklarına sahip olduğu ilim ve edebiyat eseri niteliğindeki yazılımın, davalı şirkete ait iş yerindeki bilgisayara izinsiz biçimde yüklendiğinin tespit edildiği, bu durumun davacının mali haklarından olan çoğaltma hakkını ihlal ettiği, FSEK’in 66. maddesi uyarınca ise tecavüzün, hizmetlerini ifa ettikleri sırada bir işletmenin temsilcisi veya müstahdemleri tarafından yapılması halinde, işletme sahipleri hakkında da dava açılabileceği, somut olayda da, davalı gerçek kişinin tecavüz eyleminin gerçekleştirildiği şirketin temsilcisi olduğunun dosya kapsamından anlaşıldığı, her ne kadar davalı tarafça şirkete ait lisanslı 10 adet programın bulunduğu savunulmuş ise de söz konusu bilgisayarlarda tespit edilen yazılımların lisanssız olduklarının dosyada mevcut bilirkişi raporunda açıklandığı, bu durumda davalı tarafın anılan savunmasının yerinde görülmediği, izinsiz olarak kurulan yazılımın rayiç değerinin de usulüne uygun biçimde tespit edildiği, yerleşik Yargıtay uygulamasına göre haksız fiilin tespiti halinde rayiç bedelin üç katına hükmedileceği, bu konuda hakimin takdir yetkisinin bulunmadığı, davalı iş yerinde davalılardan kaynaklanmayan sorunların bulunduğu ve üçüncü kişilerce dava konusu yazılımların yüklenmiş olabileceği savunmasının da kanıtlanamadığı anlaşılmakla, davalıların istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalıların istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 47.817,00 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, istinaf başvurusunda yatırılan 8.965,69 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 38.851,31 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 20/05/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/06/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip