Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/02/2019
NUMARASI : …
DAVANIN KONUSU :YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/02/2019 tarih ve….K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ile davalı şirket tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin … dahil dünyanın birçok ülkesinde tescilli … esas unsurlu onlarca tanınmış markanın sahibi olduğunu, … esas unsurlu … ibaresinin tescili için yaptıkları…. numaralı marka başvurusunun, … sayılı “…. …” ibareli markaya dayalı olarak 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi uyarınca kısmen reddedildiği, reddedildiğini, başvurularının reddine ilişkin YİDK kararının haksız ve hukuka aykırı bulunduğunu, müvekkilinin … ve … ibaresini havi markalar üzerinde öncelik hakkını haiz olduğunu, dava konusu markanın gerçek hak sahipliğinin müvekkiline ait bulunduğunu, söz konusu marka başvurusunun 556 sayılı KHK’nın 8/3’üncü maddesi uyarınca kabulünün gerektiğini, müvekkili başvurusu ile redde mesnet marka arasında herhangi bir ayniyet/benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin 35. sınıfta bulunan hizmetleri kapsayan 2003/21955 sayılı … ibareli tanınmış markasının bulunduğunu ve bu markadan kaynaklı müktesep hakkının olduğunu, redde mesnet gösterilen tanınmış olmayan markanın müvekkilinin tanınmış markasının tescilini engellemeyeceğini, … ibaresinin aynı zamanda müvekkilinin ticaret unvanının klavuz unsuru olduğunu, müvekkili şirketin iştigal alanının tescil başvurusunda bulunduğu hizmetleri kapsadığını, bu suretle huzurdaki davaya konu marka başvurusunun 556 sayılı KHK’nın 8/5’inci maddesi gereğince tescilinin gerektiğini, müvekkilinin … ve … esas unsurlu markalarının seri marka olduğunu, davalı şirket adına tescilli…nolu markanın müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğu markalara iltibasa yol açacak düzeyde benzer bulunduğunu, ayrıca 556 sayılı KHK’nın 8/3, 8/5 ve 42/1-b maddeleri uyarınca da davalı markasının hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğunu, davalı Şirketin marka tescilinin kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, YİDK’in … sayılı kısmi ret kararının iptaline, dava konusu …sayılı marka tescil başvurusunun tümüyle tescil işlemlerinin devamına, davalı Şirket adına tescilli… numaralı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru kapsamından çıkarılan hizmetler yönünden dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, YİDK kararının isabetli olduğunu, 556 sayılı KHK’nın 7/1-b hükmü gereğince müvekkilinin markası ile davacının markasının birbirinden ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, müvekkili markasının hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, 556 Sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi kapsamında açılan davada mutlak red nedeni yapılan marka sahibine husumet yöneltilemeyeceği, dava konusu markanın redde mesnet marka ile mülga 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu, mal ve hizmetler itibariyle de aynı/aynı türden bulundukları, YİDK karar tarihinde redde mesnet markanın geçerli ve koruma altında olması sebebiyle YİDK kararının yerinde olduğu, hükümsüzlük talebi yönünden ise, redde mesnet markanın da davacı markaları ile mülga 556 sayılı KHK’nın 8/1-b anlamında benzer olduğu, mal ve hizmetler itibariyle de aynı/benzer bulunduğu, bu nedenle hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, YİDK iptal talebi yönünden davalı şirket hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, … hakkındaki davanın da esastan reddine, hükümsüzlük talebi yönünden davanın kabulü ile davalı şirket adına tescilli…” ibareli markanın tescilli olduğu sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, dava dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların karşılanmadığını, redde mesnet marka ile müvekkili markası arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olmadığını, kaldı ki redde mesnet markanın da hükümsüzlüğüne karar verildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, ilk derece mahkemesi tarafından bir hükümsüzlük gerekçesi bulunmaksızın davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını, somut olayda hükümsüzlük koşullarının oluşmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ile marka hükümsüzlüğü
istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Hukuk Genel Kurulu’nun 02.11.2011 gün, … karar, 14.01.2015 gün,…. esas, …karar, 01.04.2015 gün, … esas, … karar ve 12.04.2017 gün, ….esas,… karar sayılı ilamlarında da benimsendiği üzere, mahkemece gerektiğinde hükmün eki niteliğinde kroki ve şekillere, kararın ekinde yer verilebilir ise de, hükmün gerekçe kısmında, HMK.’nın “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesi ve Anayasa’nın 141. maddesi hükümlerine uygun düşmeyecek biçimde şekillere yer verilmesi, davadan davalar doğmasına, tarafların yeniden uyuşmazlığa düşmelerine, infazda tereddüde neden olunmasına yol açabilecektir. Renk, boyut ve diğer özelliklerinden yoksun bir şekilde markaların ve tasarımların gerekçeli karara eksik yansıtılmaları yanıltıcı sonuçlara neden olabilecektir. Somut uyuşmazlıkta da mahkeme kararının gerekçe kısmında dava konusu markalara ilişkin görünümlere yer verilmiş olması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine uygun bulunmadığından, Dairemizce hükmün kaldırılması gerekmiştir.
Her ne kadar bölge adliye mahkemeleri, hukuki denetimin yanında aynı zamanda maddi vakıa incelemesi de yaparak, tahkikat sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurabilir ya da yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, veyahut kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verebilirse de somut olayda, ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine elverişli bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle HMK.’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca, davanın yeniden görülüp yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
2- İstinaf kararının neden ve şekline göre, davacı vekili ile davalı Şirket vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı ve davalı şirket vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile, Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/02/2019 tarih ve … sayılı kararın KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı ve davalı şirket vekillerinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Davacı ve davalı şirket tarafından yatırılan 44,40’ar TL maktu istinaf karar ve ilam harçlarının istek halinde anılan taraflara iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
7-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 20/05/2021 tarihinde HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/06/2021
Başkan
…
Üye
…
Üye
…
Katip
…