Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1371 E. 2022/49 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2018
NUMARASI …..

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/11/2018 tarih ve 2013/796 E. – 2018/877 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ve davalılar …, … … A.Ş. tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, davalılardan …’ün maliki, …’ın sürücüsü, … … A.Ş.’nin zorunlu trafik sigortacısı, … … A.Ş.’nin zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısı, … … A.Ş.’nin de karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı bulundukları otobüste yolcu olan müvekkilinin, 10.07.2012 tarihinde otobüsün orta refüj ve korkuluk demirlerine çarpması sonucu meydana gelen kazada ağır şekilde yaralandığını, müvekkilinin aylık 1.800,00-TL geliri olup ev hizmetlerinde çalıştığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın, 500,00 TL bakıcı giderinin ve 50.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, 22.06.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatını 6.891,70 TL’ye, sürekli iş göremezlik tazminatını 28.930,63 TL’ye, bakıcı gideri tazminatını 3.762,00TL’ye yükseltmiş ve anılan meblağın davalı sigortacılar yönünden dava tarihinden itibaren, davalı gerçek kişiler yönünden olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili, dava konusu olayın Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında olup, müvekkili şirketin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, öncelikli sorumluluğun taşımacılık sigortacısında olduğunu, müvekkili şirketin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili, tedavi giderlerinde öncelikli sigortanın ferdi kaza koltuk sigortası olduğunu, olayda sigortalının kusurunun ve zararın usulen ispat edilmesinin ve davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların zarardan mahsubunun gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun dava tarihinden itibaren yasal faizle ve poliçe limitiyle sınırlı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili, müvekkilinin sorumluluğunun daimi maluliyet halinde şahıs başına azami poliçe teminat limiti olan 150.000,00 TL ile sınırlı bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı … vekili, mahkemenin yetkili olmadığını, kazanın meydana gelmesinde Karayollarının kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalı sürücünün kazanın oluşumunda % 100 oranında kusurlu bulunduğu, davacının vücut genel çalışma gücünden %4 oranında kaybettiği, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 ay olduğu, bu süre içerisinde ilk 4 ay başka birinin yardımına gereksinim duyabileceği, davacı tarafın talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatının 6.891,70-TL, sürekli iş göremezlik tazminatının 28.930,63-TL ve bakıcı giderinin 3.762,00-TL olduğu, zarardan araç maliki ve sürücüsü ile zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğunun bulunduğu, diğer davalılar … … A.Ş. ve … … A.Ş.’nin işbu davanın konusunu oluşturan talepler bakımından sorumluluğunun bulunmadığı, olayın oluş şekli, tarafların kusur durumu, olay tarihi, paranın satın alma gücü, davacının maluliyet durumu, hakkaniyet ilkesi, tarafların sosyo-ekonomik durumları ve diğer tüm hususlar göz önüne alınarak, davacı tarafın manevi tazminat talebinin 15.000,00-TL üzerinden kısmen kabul edildiği gerekçesiyle davalılar … … A.Ş. ve … … A.Ş. bakımından davanın reddine, diğer davalılar bakımından davanın kabulü ile 6.891,70-TL geçici iş göremezlik, 28.930,63-TL sürekli iş göremezlik ve 3.762,00-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 39.584,33-TL maddi ve 15.000,00-TL manevi tazminatın, 10/07/2012 olay tarihinden itibaren (davalı … … A.Ş.’nin maddi tazminat bakımından, dava tarihinden itibaren ve poliçe limiti ile sınırlı olması kaydıyla) yasal faizi ile birlikte davalılar … … A.Ş., … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemece verilen kararda maddi tazminat yönünden davalılar … … A.Ş. ile … … A.Ş.’nin neden sorumlu tutulmadığına dair bir gerekçenin belirtilmediğini, ilgili … türlerinin yürürlükte bulunan Genel Şartlarından ve … poliçelerinden anlaşılacağı üzere, davaya konu trafik kazasıyla birlikte sigortada belirtilen riziko gerçekleşmiş olmakla, ilgili … şirketlerinin de diğer davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun doğduğunu, ayrıca davalılardan … … A.Ş. tarafından düzenlenen karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasının, nevi gereği bir meblağ sigortası (can sigortası) olmakla kusursuz sorumluluk halinde dahi, rizikonun gerçekleştiği durumlarda, sigortanın belirtilen tutarı tanzimle sorumlu olduğunu, oluşan zararın miktarına bakılmaksızın, ”Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları A.3.2. Sakatlık Teminatı” başlıklı maddedeki ilgili tabloya ve … poliçesindeki ilgili hükümlere göre olayda gerçekleşen riziko üzerinden teminatın verilmesinin gerektiğini, yerel mahkemenin aksi yöndeki düşünce ile verdiği kararının ve bu nedenle müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin açıkça hukuka aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde, dava konusu kazanın Erzurum İli … İlçesinden … İlçesine, yani aynı il sınırları içinde seyahat edilirken meydana geldiğini, bu nedenle Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.1, A.6. ve 4925 sayılı Karayolları Taşıma Kanununun 17. maddesi uyarınca, müvekkilinin zarardan sorumluluğunun bulunmadığını, ….. Valiliği veya Belediyesi tarafından il içi taşımalarla ilgili farklı bir çalışmanın da yapılmadığını, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarının A.3.3. maddesi uyarınca, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatının, tedavi giderleri kapsamında olup, öncelikle zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı tarafından karşılanmasının gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemece kazanın meydana gelmesinde kimlerin kusurlu olduğuna ilişkin herhangi bir rapor aldırılmadığını, kaza sonrası Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 201 Esas sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiğini, bu dosyanın bekletici mesele yapılmasının gerektiğini, … C. Başsavcılığının 2012/365 sayılı soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporunda, kazanın meydana gelmesinde 3/8 oranında karayollarının kusurlu olduğunun belirlendiğini, bu sebeplerden dolayı karayolları personeli hakkında savcılık dosyasında ceza soruşturmasının devam ettiğini, bu dosyanın sonucunun da dava konusu olayın sonucunu etkileyeceğinden, bekletici mesele yapılmasının gerektiğini, mahkemece bu hususları dikkate almadan eksik ve hatalı inceleme ile karar verildiğini, … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/3 D.İş sayılı ve kaza sonrası ve kaza yapılan yolda bulunan yanlış levhalara ilişkin çekilmiş resimlerin olduğu tespit dosyasının ve yine kaza yapılan yolla ilgili dinletmiş oldukları tanıkların beyanlarının dikkate alınmadığını, aynı kazada yaralanan kişilerin aynı mahiyette açmış olduğu davada, Yartgıtay 11. Hukuk Dairesinin E:2012/723 K:2012/4719 T:27.03.2012 tarihli kararında bu eksiklerin bozma nedeni yapıldığını, müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde hiçbir kusurunun bulunmadığını, tüm kusurun Karayolları Bölge Müdürlüğüne ait olduğunu, hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : 1- Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacının yolcusu olduğu otobüsün, davalılardan …’ün maliki, …’ın sürücüsü, … … A.Ş.’nin zorunlu trafik sigortacısı, … … A.Ş.’nin zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısı, … … A.Ş.’nin de karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı oldukları anlaşılmaktadır.
Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 11.04.2018 tarihli raporuna göre, davacının sol bacağı kırılmış, kırılan bacağına platin takılmış, bu yaralanması nedeniyle olay tarihi itibariyle uygulanması gereken Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik hükümleri uyarınca, % 4 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiştir. Geçici iş göremezlik süresi 9 ay, bakıcı yardımına ihtiyaç duyma süresi 4 ise aydır.
Dosyaya sunulan 26.04.2017 ve 06.06.2018 tarihli asıl ve ek bilirkişi heyet raporlarına göre, davacının sürekli iş göremezlik zararı 28.930,63 TL., geçici iş göremezlik zararı 6.891,70 TL., bakıcı gideri zararı 3.762,00 TL.’dır.
Dolayısıyla ilk derece mahkemesince davacının talep edebileceği maddi tazminat yönünden, bu oranlar ve meblağlar esas alınmak suretiyle hüküm kurulmasında Dairemizce de bir isabetsizlik bulunmamıştır. Olay tarihi itibariyle paranın satın alma gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve oluş şekli gözetildiğinde, mahkemece hükmedilen manevi tazminat tutarı da Dairemizce makul görülmüştür.
Her ne kadar davalı … vekilince, mahkemece kazanın meydana gelmesinde kimlerin kusurlu olduğuna ilişkin herhangi bir raporun aldırılmadığı, kaza sonrası Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 201 Esas sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiği, bu dosyanın bekletici mesele yapılmasının gerektiği, tüm kusurun Karayolları Bölge Müdürlüğüne ait olduğu, bu çelişkilerin aynı kaza nedeniyle verilen emsal Yargıtay kararlarında da bozma nedeni yapıldığı savunulmuşsa da, mahkemece alınan 26.04.2017 ve 06.06.2018 tarihli asıl ve ek bilirkişi heyet raporlarında kusur incelemesi yaptırılmıştır.
Ayrıca aynı olayla ilgili olarak verilen Yargıtay kararları, kaza anında dava konusu otobüsün sürücüsünün … mi yoksa … mı olduğunun belirlenmesi, bu nedenle de ceza dosyasının getirtilip incelenmesi gerektiği yönündedir. Buna karşılık aynı bozma ilamlarında, kusur dağılımının oluşa uygun görülmesi nedeniyle, otobüsün maliki olan …’ün tüm temyiz itirazlarının reddine karar verildiği de görülmektedir (Yargıtay 17. H.D.’nin 16.05.2017 tarih ve 2014/22282 E.- 2017/5588 K., 16.05.2017 tarih ve 2014/22283 E.- 2017/5590 K., 03.07.2018 tarih ve 2017/3986 E.- 2018/6650 K.).
Somut uyuşmazlıkta ise mahkemece verilen hüküm, davalı sürücü … tarafından istinaf edilmemiştir. Bu durumda dava konusu otobüsü hangi sürücünün kullanmış olduğunun, diğer davalı …’ün sorumluluğunu etkileyen bir yönü bulunmadığından, Dairemizce davalı … vekilin yukarıda açıklanan savunmasına itibar edilmemiş ve Yargıtay 17. H.D.’nin anılan ilamları doğrultusunda, ilk derece mahkemesi kararının, ceza davasının sonucunun beklenmesi için kaldırılmasına gerek görülmemiştir.
Yine davalı … … A.Ş. vekilince, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatının, tedavi giderleri kapsamında olup, öncelikle zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı tarafından karşılanmasının gerektiği savunulmuşsa da, bakıcı giderlerinin zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk … poliçesinin “Sağlık Gideri” teminatı kapsamında, anılan sigortacıdan istenebileceği tabiidir. Yargıtay’ın emsal kararları da bu yöndedir (Yargıtay 17. HD. 21.04.2016 gün ve 2015/16365 E.-2016/5117 K.).
Yargıtay 17. HD.’nin 24.01.2013 tarih ve 2012/362 E.- 2013/578 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi tedavi giderleri, yaralanan kişinin iyileşmesi için yapılan giderlerdir. Bu kapsamda muayene, ilaç, bakıcı gideri, ulaşım giderleri de tedavi giderleri kapsamında değerlendirilir. Dolayısıyla bakıcı giderlerinin tedavi giderleri kapsamında Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası teminatına da dahil olduğunun kabulü gerekir. Yargıtay 11. HD. 26.03.2012 gün ve 2010/13745 E.-2012/4614 K. sayılı kararı da bu yöndedir.
Dolayısıyla bakıcı giderleri her iki sigortanın da teminatı kapsamındadır. 25.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanun’un 17. maddesi ile yürürlükten kaldırılan, ancak kaza ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4925 sayılı KTK’nın 18. maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanun’un 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını … ettirmek zorundadırlar. Anılan Kanun’un 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8. maddeleri hükümlerine göre, meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak, bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu … teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur. Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu yolcuların uğradığı bedeni zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise bu … için limit aşımında, sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır.

Yine Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’nın A.3.3/3. maddesi uyarınca, tedavi giderlerinin başka … sözleşmeleri ile teminat altına alınmış olması durumunda, söz konusu giderler, öncelikle bu sigortadan karşılanır. Yukarıdaki düzenlemeler ile birlikte değerlendirildiğinde, tedavi giderleri kapsamında olan bakıcı giderlerinin, öncelikle Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigortasından, limiti aşan kısım için Zorunlu Trafik Sigortasından, bu limiti aşan kısım için de Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortasından karşılanması gerektiği kabul edilmelidir. Yargıtay 17. H.D.’nin 10.12.2020 tarih ve 2019/2712 E.- 2020/8277 K. sayılı ilamı da bu yöndedir.
Buna karşılık geçici iş göremezlik zararı, otobüs zorunlu koltuk ferdi kaza … sözleşmesi ile teminat altına alınmamaktadır. ….’nın A.3.3. maddesi de bu doğrultuda anlaşılmalıdır. Yargıtay’ın uygulaması da tedavi giderlerinin otobüs zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası teminatı dahilinde, buna karşılık geçici iş göremezlik zararının anılan sigortanın teminatı dahilinde olmadığı yönündedir (Yargıtay 11. HD.’nin 21.09.2006 gün ve 2005/8328 E.- 2006/9046 K., Yargıtay 17. HD.’nin 04.12.2018 gün ve 2016/2104 E.- 2018/11709 K.). O halde mahkemece, gerek bakıcı giderleri gerekse geçici iş göremezlik zararından, sadece zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısı olan davalı … … A.Ş.’nin sorumlu tutulmasında da bir isabetsizlik görülmemiştir.
Dolayısıyla aynı nedenlerle mahkemece davalı zorunlu trafik sigortacısı … … A.Ş. hakkındaki davanın reddedilmesinde de bir isabetsizlik bulunmayıp, davacı vekilinin, … … A.Ş.’nin maddi tazminat yönünden zarardan sorumlu tutulması yönündeki istinaf itirazına Dairemizce iştirak edilmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı … … A.Ş. vekili ile davalı … vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf itirazlarının reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2-Ancak ferdi kaza sigortaları, can sigortası türlerinden olup, meblağ sigortası olması itibariyle de, ölüm halinde limit kadar olmak üzere maktu; yaralanma halinde ise, yapılan tedavi giderleri bakımından buna ilişkin limiti geçmemek üzere ve yapılan harcama kadar nispi; sürekli sakatlık halinde ise, sakat kalma oranı ve sakatlığın derecesine göre limitin belli oranı olmak üzere, … bedelinin ödenmesini gerektirir. Uyuşmazlık halinde bu yönlerin ispatlanması yeterli olup, gerçek zararın hesaplatılmasına girişilmeksizin, tespit edilecek bu miktarların aynen ödenmesi gerekmektedir.
25.03.2004 tarihli Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlar B.1.1 maddesi 1.fıkrasında: “İşbu poliçe ile temin edilen bir kaza, sigortalının derhal veya kaza tarihinden itibaren iki sene zarfında daimi surette maluliyetine sebebiyet verdiği takdirde tıbbi tedavinin sona ermesini ve daimi maluliyetin kat’i surette tesbitini müteakip, daimi maluliyet … bedeli aşağıda münderiç nisbetler dahilinde kendisine ödenir.” denildikten sonra, (36) satırdan oluşan bir tabloya yer verilmiş, daha sonrasında yer alan fıkrada ise “Yukarıdaki cetvelde zikredilmemiş bulunan maluliyetlerin nisbeti, daha az vahim olsalar bile, bunların ehemmiyet derecelerine göre ve cetvelde yazılı nisbetlere kıyasen tayin olunur.” denilmiştir.
Somut olayda da davalı … … A.Ş. karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısıdır. Mahkemece alınan raporda, davacının % 4 oranında malul kaldığı belirtilmiş, ancak davacıda oluşan maluliyetin poliçe klozlarındaki hangi cetvel kapsamında kaldığı belirtilmemiştir. Sonrasında Mahkemece işbu davanın konusunu oluşturan talepler bakımından sorumluluğunun bulunmadığı belirtilerek, anılan … şirketi hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Oysa Yargıtay 17. HD.’nin 25.11.2019 gün ve 2017/1360 E.- 2019/10991 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, bu durumda davacının dava konusu maluliyetlerinin poliçe şartlarında ve klozlarında düzenlenmiş olan maluliyet cetvelinden hangisi kapsamında kaldığı belirlenmelidir. Şayet cetvelde belirtilen maluliyetlerden herhangi biri kapsamında değilse bunların önem derecelerine ve cetvelde yazılı oranlara göre kıyasen belirlenmesi gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta da bir meblağ sigortası olan ferdi kaza sigortacısı … … A.Ş.’nin sorumluluğunun, tespit edilen sakatlık oranı ve Genel Şartlar’a ekli cetvellere göre ödenmesi gereken meblağın, konusunda uzman bir doktor bilirkişi marifetiyle incelettirilerek, davalının sorumluluğunun tespiti gerekir.
Dairemizce de bu gerekliliğin yerine getirilmesi amacıyla duruşma açılmış, adli tıp uzmanı akademisyen bir doktor bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmıştır. Ancak Dairemizce bu amaçla alınan 27.07.2021 ve 03.11.2021 tarihli asıl ve ek bilirkişi raporlarında, Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik hükümlerinin, tam ve sağlıklı olarak iyileşen tibia kemik kırıklarına % 4 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetme oranının verildiğinin bilindiği, bu durumun anılan Yönetmeliğin bir özelliği olduğu, diğer yönetmelik cetvellerinde böyle bir durumun söz konusu olmadığı, birçok toplantıda ve kongrede bu hususun düzeltilmesi konusunda … eleştirilerin yapıldığı, gerçekte komplikasyonsuz iyileşmenin, kişinin eklem hareketlerinde ve kemik yapısı üzerinde herhangi bir istenmeyen sonuç olmadan iyileşme anlamına gelmekte olup, bu durumun bir maluliyet olarak değerlendirilmesinin tıbben mümkün olmadığı, … 6.B. maddesinde ise ayak kırıkları için daimi sakatlık oluşturacak bir patolojinin arandığı, buna karşılık somut olayda davacının kaza sonrasında oluşan tıbbi kırığının tam olarak iyileştiği, daimi sakatlık teminatlarına göre hazırlanmış cetvelde bu şekilde iyileşen kırıklar için kıyasen belirleme yapacak bir hususun bulunmadığı, sonuçta ,,,,, kapsamında davacının maluliyetinin % 0 (sıfır) olduğu ve “komplikasyonsuz tibia kırıklarının” Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin emsal kararlarında belirtmiş olduğu husus içerisinde değerlendirilmesini tıbben uygun olmayacağı ve Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası kapsamında maluliyet teşkil edecek bir durum oluşturmadığı belirtilmiştir.
Ancak bilirkişi raporunda belirtilen bu görüşün, Yargıtay 4, 11 ve 17. Hukuk Dairelerinin yerleşmiş içtihatlarıyla uyumlu olmadığı açıktır. Bu konuda yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmasının ise bir yararının olmayacağı değerlendirildiğinden, Dairemizce … ekindeki cetvel incelenmiş ve somut olayda davacının maluliyetinin, bu cetvelde yazılı….kalemi kapsamında değerlendirilebileceği düşünülmüştür. Bu kalem karşılığı ödenmesi gereken meblağın ise, poliçe teminatının % 30’u olduğu belirtilmektedir.
Davacının ayağının tamamen iyileştiği nazara alındığında, davalı sigortacının anılan meblağın tamamından sorumlu tutulmasının hakkaniyete uygun olmayacağı, bu durumda cetvelde % 30 olarak belirtilen oranın, yine davacının maluliyet oranı olarak tespit edilen % 4’ü kadar olması gerektiği kanaatine varılmıştır. Bu noktada davalı sigortacının, doğrudan poliçe teminat limitinin, maluliyet oranı olan % 4’ü üzerinden sorumlu tutulması gerektiği düşünülebilir ise de bu görüş, bir meblağ (can) sigortası olan zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasının, bir zarar (tazminat) sigortası haline gelmesine yol açacağından, kabul edilmemiştir.
O halde davalı … … A.Ş.’nin somut olay yönünden sorumluluğu, 150.000 TL (teminat limiti) x % 30 x % 4 = 1.800 TL olacaktır. Bu durum karşısında mahkemece, davalı … … A.Ş.’nin hakkındaki davanın anılan meblağ üzerinden kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddedilmesi doğru görülmemiş, Dairemizce davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bir can sigortası türü olan karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası kapsamında hükmedilen bu meblağın, geçici veya sürekli iş göremezlik zararından farklı nitelikte olduğu ve diğer tazminat tutarlarından düşülmeyeceği ise tabiidir.
Davalı … … A.Ş.’nin tüm aktif ve pasifleri ile birlikte … … A.Ş. tarafından devralınmak suretiyle 6102 sayılı TTK hükümleri çerçevesinde iki şirketin birleştiği, bu durumun 02.12.2019 tarihinde Ticaret Siciline tescil edildiği ve bu kapsamda … … A.Ş.’nin tasfiye olmaksızın infisah ettiği anlaşılmış, bu husus Dairemiz karar başlığında tarafların kimlikleri yazılırken belirtilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … … A.Ş. vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının esastan REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/11/2018 tarih ve 2013/796 Esas- 2018/877 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Maddi tazminat talebi bakımından;
A)Davalı … … A.Ş. hakkındaki davanın REDDİNE,
B)Davalı … … A.Ş. hakkındaki davanın KISMEN KABULÜ ile 1.800,00 TL.’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte anılan davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
C)Diğer davalılar bakımından davanın KABULÜ ile; yukarıdaki 3/B bendinde belirtilen meblağdan ayrı olarak 6.891,70-TL geçici iş göremezlik, 28.930,63-TL sürekli iş göremezlik ve 3.762,00-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 39.584,33-TL maddi tazminatın, 10/07/2012 olay tarihinden itibaren (davalı … … A.Ş. bakımından dava tarihinden itibaren ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) yasal faizi ile birlikte davalılar … … A.Ş. ile … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Manevi tazminat talebi bakımından;
A)Davanın KISMEN KABULÜ ile; 15.000,00-TL manevi tazminatın, 10/07/2012 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
B)Fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu’na göre maddi tazminat yönünden alınması gereken 2.826,96.TL nispi karar ve ilam harcından, peşin ve ıslah harcı olarak alınan 830,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 1.996,00.TL’nin, davalılar … … A.Ş., … … A.Ş., … ile …’tan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Harçlar Kanunu’na göre manevi tazminat yönünden alınması gereken 1.024,65.TL nispi karar ve ilam harcının davalılar … ve …’tan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 5.937,65.TL vekalet ücretinin, davalılar … … A.Ş., … … A.Ş., … ile …’tan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı … … A.Ş. kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, reddolunan maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 5.937,65.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
9-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, kabul olunan manevi tazminat talebi yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 5.100,00.TL vekalet ücretinin, davalılar … ile …’tan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı … kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, reddolunan manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 5.100,00.TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
11-Davacı tarafından tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 1.832,25.TL tebligat ve posta gideri, istinaf aşamasında yapılan 750,00.TL bilirkişi ücreti, 133,95.TL tebligat ve posta giderinden oluşan toplam 2.716,20.TL yargılama giderinden davanın 2/3 kabul ret oranına göre takdiren 1.810,80-TL’ye, davacı tarafından yatırılan 830,90.TL peşin ve ıslah harcı, 24,30.TL başvuru harç tutarı eklenerek oluşan toplam 2.666,00-TL’nin, davalılar … … A.Ş., … … A.Ş., … ile …’tan alınarak davacıya verilmesine bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
12-Davalı … … A.Ş. tarafından ilk derece yargılamasında yapılan 36,00.TL tebligat ve posta masrafı, istinaf aşamasında yapılan 114,00.TL tebligat ve posta masrafından oluşan yargılama giderinin, davanın 2/3 kabul ret oranına göre takdiren 38,00-TL’sinin davacıdan tahsili ile anılan davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
13-Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan 7,55.TL tebligat masrafından oluşan yargılama giderinin, davanın 2/3 kabul ret oranına göre takdiren 2,50-TL’sinin davacıdan tahsili ile anılan davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
14-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
15-Davacıdan peşin olarak alınan 44,40.TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
16-Davalı … … A.Ş.’den alınması gereken 2.826,96.TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 680,03.TL harcın mahsubu ile bakiye 2.146,93.TL’nin anılan davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
17-Davalı …’den alınması gereken 3.851,61.TL nispi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 724,43.TL harcın mahsubu ile bakiye 3.127,18.TL’nin anılan davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
18-İstinaf aşamasında duruşma açıldığından ve birden fazla duruşma yapıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerince belirlenen 5.100,00.TL vekalet ücretinin, davalılar … … A.Ş., … … A.Ş., … ile …’tan tahsili ile davacıya verilmesine,
19-İİK.’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf kararının neden ve şekline göre, davalı … … A.Ş.’nden icranın geri bırakılması için teminat olarak alınan 90.000,00 TL. tutarındaki teminat mektubunun GERİ VERİLMEMESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı … … A.Ş. vekilinin yüzlerine karşı, diğer tarafların yokluğunda yapılan açık yargılama sonucunda 26.01.2022 tarihinde HMK 361 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/01/2022

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/01/2022

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.