Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1337 E. 2021/523 K. 09.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1337
KARAR NO : 2021/523
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/03/2019
NUMARASI :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/03/2019 tarih ve ……E. – ……….K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili; davalının “…” ibareli marka başvurusuna yaptıkları itirazın nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa dava konusu ibare üzerinde müvekkilinin 556 sayılı KHK’nın 8/3. maddesi gereğince öncelik hakkı bulunduğu gibi anılan ibarenin müvekkilinin ticaret ünvanının asıl unsurunu oluşturduğundan aynı KHK’nın 8/5 maddesi uyarınca öncelikli olarak korunması gerektiğini, davalı gerçek kişinin kötü niyetli bulunduğunu ileri sürerek dava konusu marka kapsamında yer alan 43. sınıf yönünden… sayılı YİDK kararının iptali ile başvurunun tescili halinde 43. sınıf yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, davacının dava konusu ibare üzerinde 556 sayılı KHK’nın 8/3 maddesi uyarınca öncelik hakkı bulunduğunu ispatlayamadığını, dava konusu ibareyi içeren ticaret ünvanının öncelik hakkının varlığı için tek başına yeterli olmadığını, Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, davacının dava konusu ibare üzerinde öncelik hakkı bulunduğunu ispatlayamadığını, müvekkilin kötü niyetli bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı tarafça, dava konusu marka başvurusu ile benzer olan”…Şekil” ibaresinin, dava konusu başvuru tarihinden önce, Haziran 2016 tarihinden itibaren, 556 Sayılı KHK’nın ilgili hükümleri çerçevesinde, 43.sınıfın “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” alt sınıfı ile sınırlı olacak şekilde, 556 sayılı KHK’nın belirlemiş olduğu amaç dahilinde, işlevine uygun, yani ticari hayatın içinde, markanın fonksiyonlarının yerine getirilmesi için kullanıldığı ve bu alt sınıf özelinde, “… … şekil” ibaresi üzerinde gerçek hak sahibi olduğu, diğer taraftan davacının … ” ibaresinin ticaret ünvanında asıl unsur olarak yer aldığı, davacı şirketin ana sözleşmesinde belirtilen faaliyet alanları ile davaya konu” …” ibareli marka başvurusunun 43.sınıfta yer alan tüm mal ve hizmet alt grupları arasında bir ayniyet/benzerlik bulunduğu , sonuç olarak dava konusu YİDK kararının dava konusu başvuru kapsamında yer alan 43. sınıf yönünden ve dava konusu markanın anılan sınıf yönünden hükümsüzlük koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile YİDK’ ın 16/09/2017 tarih … sayılı kararının 43 sınıf yönünden iptaline, dava konusu marka henüz tescil edilmediğinden hükümsüzlük konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili vekili, davacının dava konu edilen ibare üzerine 556 sayılı KHK’nın 8/3 maddesi uyarınca öncelik hakkına sahip olduğunu ispatlayamadığını, sunulan delillerin yeterli olmadığını, dava konusu ibareyi içeren ticaret ünvanının varlığının tek başına öncelik hakkının kabulü için yeterli bulunmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesinin kaldırılarak davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Hukuk Genel Kurulu’nun 02.11.2011 gün, 2011/11–567 esas, 2011/676 karar ve 14.11.2012 gün, 2012/11–417 esas, 2012/791 karar, 14.01.2015 gün, 2013/11-1316 esas, 2015/34 karar, 01.04.2015 gün, 2013/11-1572 esas, 2015/1133 karar ve 12.04.2017 gün, 2017/11-74 esas, 2017/728 karar sayılı ilamlarında da benimsendiği üzere, mahkemece gerektiğinde hükmün eki niteliğinde kroki ve şekillere, kararın ekinde yer verilebilir ise de, hükmün gerekçe kısmında, HMK.’nın “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesi ve Anayasa’nın 141. maddesi hükümlerine uygun düşmeyecek biçimde şekillere yer verilmesi, davadan davalar doğmasına, tarafların yeniden uyuşmazlığa düşmelerine, infazda tereddüde neden olunmasına yol açabilecektir. Renk, boyut ve diğer özelliklerinden yoksun bir şekilde markaların ve tasarımların gerekçeli karara eksik yansıtılmaları yanıltıcı sonuçlara neden olabilecektir. Somut uyuşmazlıkta da mahkeme kararının gerekçe kısmında davacının itirazına mesnet markasına ilişkin görünümlere yer verilmiş olması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine uygun bulunmadığından, Dairemizce hükmün kaldırılması gerekmiştir.
Her ne kadar bölge adliye mahkemeleri, hukuki denetimin yanında aynı zamanda maddi vakıa incelemesi de yaparak, tahkikat sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurabilir ya da yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, veyahut kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verebilirse de somut olayda, ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine elverişli bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle HMK.’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca, davanın yeniden görülüp yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
2- İstinaf kararının neden ve şekline göre, davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/03/2019 gün ve…E. -…K. sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından yatırılan 44,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/04/2021 tarihinde HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip