Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1334 E. 2021/532 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1334
KARAR NO : 2021/532
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2017
NUMARASI :

DAVANIN KONUSU : Marka ile İlgili Kurum Kararlarının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/11/2017 tarih ve ……… E. -……. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar Türk Patent ve Marka Kurumu ile …. ve Tic. A.Ş. tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin……. kod numarasıyla 30. sınıfta yer alan emtia için “…” markasının tescilli olduğunu, davalı şirketin “…” isimli tanınmış markasının bulunmasına rağmen, aynı sınıfta “……” isimli marka için başvuruda bulunduğunu, başvuruya itirazlarının YİDK tarafından 13.05.2016 tarih ve……sayılı kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa davalı şirket başvurusun kötü niyetli olduğunu, tescili talep edilen “…” markasının müvekkilinin sahibi olduğu “…” markasının pazardaki tanınmışlığını kullanmak amacını güttüğünü, müvekkili ile davalı markası arasında işitsel, görsel ve kavramsal olarak benzerlik bulunduğunu, markalarda yer alan farlılıkların markaların asli unsurunu farklılaştırmaya yetmediğini, her ikisinin de 30. sınıfta aynı tür mallara ilişkin olduğunu, her iki markanın anlamlarının farklı olduğu yönündeki gerekçenin de yerinde olmadığını, ortalama tüketicinin “…” veya “…” kelimesinin anlamını bilebilecek durumda bulunmadığını, her iki kelimenin de Türk Dil Kurumu Sözlüğünde bir anlamının olmadığını, her iki markanın da “…..” kelimelerinden türetilmiş olmasının itirazlarının reddine değil, kabulüne gerekçe olabileceğini, her iki tarafın da fiilen 30. sınıfa dahil bulunan nar ekşisi emtiasını ürettiğini, market reyonlarında bile markaların aynı yerde teşhir edildiğini ileri sürerek, davalı Türkpatent YİDK kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, dava konusu markalar arasında iltibas riskinin bulunmadığını, müvekkilinin marka başvurusunun bütünü ile bıraktığı izlenim ve ayırt edici görünümü sebebiyle davacı markasından ilk bakışta ayrıldığını, markalar arasındaki farklılıkların ortalama tüketici tarafından kolaylıkla fark edilebileceğini, davacı yanın her iki kelimenin de bilinen bir anlamı olmadığını iddia etmekte ise de müvekkilinin markasının Türkçe’de bilinen ve kullanılan “……. ………” anlamlarına geldiğini, “…..” sözcüğünün marka olarak kimsenin inhisarına bırakılamayacak nitelikte olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalı marka başvurusu ile itiraza mesnet gösterilen davacı marka işaretleri arasında benzerlik olduğu ve dava konusu marka başvurusunun kapsamında bulunan bütün mallar ile itiraza mesnet gösterilen davacı markasının kapsamında bulunan mallar arasında ayniyet bulunduğu, dolayısıyla taraf markaları arasında uyuşmazlık konusu bütün mallar yönünden, 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında iltibas oluştuğu, dava konusu marka başvurusunun kötü niyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile Türk Patent ve Marka Kurumu YİDK’nın 13/05/2016 tarih…..sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tarafların markaları arasında ibareler yönünden görsel, işitsel ve kavramsal olarak 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmadığını, taraf markalarının genel görünümleri ve bütünüyle bıraktıkları izlenimin de farklı olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Gıda A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tarafların markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas ihtimalinin bulunmadığını, bu konudaki tespitte genel izlenimin belirleyici unsur olduğunu, müvekkilinin markasının bütünü ile bıraktığı genel izlenim ve ayırt edici görünümü itibariyle davacının markasından ilk bakışta ayrıldığını, ayrıca müvekkilinin markasının Türkçe’de ……” anlamlarına geldiğini, davacının markasının ise bilinen bir anlamının bulunmadığını, dolayısıyla kavramsal açıdan da markalar arasında farklılık bulunduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararlarının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve dava konusu marka başvurusunun kapsamında bulunan 30. sınıf mallar ile itiraza mesnet gösterilen davacı markasının kapsamında bulunan mallar arasında ayniyet olduğu, ibareler yönünden ise davalının “…” ibareli başvurusunun üst kısmında yer alan düz çizgi işaretinin, markayı telaffuz açısından farklılaştırmadığı, dolayısıyla davalı marka başvurusu ile itiraza mesnet gösterilen davacı marka işaretleri arasında da benzerlik olduğu ve mahkemece taraf markaları arasında uyuşmazlık konusu bütün mallar yönünden, 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında iltibas oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla, davalılar Türk Patent ve Marka Kurumu ile …. ve Tic. A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar Türk Patent ve Marka Kurumu ile …. ve Tic. A.Ş. vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılardan ayrı ayrı alınması gereken 59,30.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalılar tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90.TL’nin davalılardan ayrı ayrı tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar vekilleri tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 16/04/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/04/2021
Başkan

Üye

Üye

Katip