Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1333 E. 2021/521 K. 09.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1333
KARAR NO : 2021/521
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2019
NUMARASI :

DAVANIN KONUSU : YİDK İptali ve Tasarım Hükümsüzlüğü
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07/02/2019 tarih ve ………. E. – …….K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili; davalı şirketin ………… sıra numaralı “………….” tasarım başvurusuna yaptıkları itirazın YİDK tarafından reddedildiğini, oysa dava konusu tasarımların müvekkiline ait “…” ve “…” ibareli markaları ve bu markalarında kullanılan ambalaj desenleri karşısında yeni ve ayırt edici olmadığını, davalı tasarımlarının müvekkiline ait marka haklarını ihlal ettiğini, davalı şirketin marka olarak alamayacağı “…” ve …” ibarelerini dava konusu tasarımda kullanmak suretiyle alma çabasında olduğunu, müvekkiline ait … ve … esas unsurlu markalar ile ürünlerin tanınmış hale geldiğini, dava konusu tasarım başvurusunda müvekkiline ait tanınmış … ve … markasının ayırt edici bir şekilde yer almasının davalı şirketin müvekkilinin markalarının tanınmışlığından haksız bir şekilde yarar sağlamasına sebep olacağını ileri sürerek ……….sayılı YİDK kararının iptaline, ……….sıra numaralı “…” tasarımlarının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve Marka Kurumu vekili, davacının itirazına mesnet tasarımlar ile dava konusu tasarım arasında, tasarımların gıda ambalajı olması dışında benzerlik bulunmadığını, davacının itirazına mesnet markalar ile dava konusu konusu tasarımların genel izlenim bakımından , tasarım ile markanın koruma kapsamlarının farklı olduğu da gözetildiğinde belirgin biçimde farklı olduklarını, YİDK kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, dava konusu tasarımların, davacı şirkete ait marka ve tasarımlar ile benzerlik taşımadığını ve karıştırılma ihtimali bulunmadığını, müvekkilinin … tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini haiz olduğunu, müvekkilinin … tasarımında yer verdiği markalarının önceki tescillerine bağlı seri marka niteliğinde olduğunu, müvekkili adına tescil edilen “… ….” ve “… ….” markalarının görsel ve işitsel anlamda davacı şirkete ait “…” ve “…” markalarnıdan tamamen farklı bulunduğunu, davacı markalarının ayırt ediciliğinin yüksek olduğundan söz edilemeyeceğini, “…” ve “…” ibarelirinin, “…”, “…” ya da …” anlamına geldiğini ve diyet ürünlerinin bir çoğunda kullanıma açık, nitelik bildiren genel ibareler olduğunu, tanımlayıcı ve tek başına ayırt ediciliği olmayan ibarelerin tek bir kişinin tekeline verilemeyeceğini , dava açılması için öngörülen hak düşürücü sürenin resen nazara alınması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu tasarımlar ile davacının mesnet markaları ve tasarımları arasında genel izlenim olarak ciddi farklılıklar bulunmasının (kullanılan renklerin, formlarının farklılığı gibi) yanı sıra günlük hayatta çeşitli gıda maddeleri için tanımlayıcı nitelikte bulunan “…” ve “…” ibarelerinin herhangi bir kişinin tekeline bırakılması imkanının bulunmaması karşısında dava konusu tasarımlar ile davacının dayanak gösterdiği sınai haklar arasında herhangi bir benzerlik ya da ilişki kurulması ihtimalinin bulunmadığı ,dava konusu… sıra numaralı “…” tasarımlarının, davaya mesnet gösterilen davacı markaları ve tasarımları karşısında yenilik ve ayırt edicilik vasfına haiz olduğu, davacı markalarına tecavüz yaratmadığı, ”…” ve ”…” ibarelerinin dava konusu tasarımda kullanımlarının yardımcı unsur niteliğinde olduğu ve ürün niteliği hakkında bilgi verir durumda kullanıldığı, dava konusu YİDK kararının yerinde bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, mahkemece “…” ve …” ibarelerinin, gıda emtiaları bakımından ayırt ediciliği zayıf ,tali unsur niteliğinde olduğu kabulünün yerinde olmadığı, müvekkilinin “…” ve “…” ibareli markalarının, tanınmış ve ayırt edici olduklarını, dava konusu tasarımda anılan ibarelerin bulunmasının iltibasa neden olacağını ve bu durumun davalı şirketin müvekkilinin markaların tanınmışlığından haksız yaralanmasına yol açacağını, dava konusu tasarımın yeni ve ayırt edici bulunmadığını, dava konusu tasarımların asli unsurunun müvekkili adına tescilli “…” ve “…” ibareleri olduğunu, dava konusu ambalaj tasarımı bakımından herhangi bir teknik sınırlama bulunmayıp müvekkili adına tescilli marka ve tasarımların esas unsurunu içermesinin teknik zorunluluktan kaynaklanmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK iptali ve tasarım hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Hukuk Genel Kurulu’nun 02.11.2011 gün, 2011/11–567 esas, 2011/676 karar ve 14.11.2012 gün, 2012/11–417 esas, 2012/791 karar, 14.01.2015 gün, 2013/11-1316 esas, 2015/34 karar, 01.04.2015 gün, 2013/11-1572 esas, 2015/1133 karar ve 12.04.2017 gün, 2017/11-74 esas, 2017/728 karar sayılı ilamlarında da benimsendiği üzere, mahkemece gerektiğinde hükmün eki niteliğinde kroki ve şekillere, kararın ekinde yer verilebilir ise de, hükmün gerekçe kısmında, HMK.’nın “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesi ve Anayasa’nın 141. maddesi hükümlerine uygun düşmeyecek biçimde şekillere yer verilmesi, davadan davalar doğmasına, tarafların yeniden uyuşmazlığa düşmelerine, infazda tereddüde neden olunmasına yol açabilecektir. Renk, boyut ve diğer özelliklerinden yoksun bir şekilde markaların ve tasarımların gerekçeli karara eksik yansıtılmaları yanıltıcı sonuçlara neden olabilecektir. Somut uyuşmazlıkta da mahkeme kararının gerekçe kısmında dava konusu tasarımlara ilişkin görünümlere yer verilmiş olması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine uygun bulunmadığından, Dairemizce hükmün kaldırılması gerekmiştir.
Her ne kadar bölge adliye mahkemeleri, hukuki denetimin yanında aynı zamanda maddi vakıa incelemesi de yaparak, tahkikat sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurabilir ya da yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, veyahut kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verebilirse de somut olayda, ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine elverişli bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle HMK.’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca, davanın yeniden görülüp yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
2- İstinaf kararının neden ve şekline göre, davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07/02/2019 tarih ve …… E. – ……K. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
7-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/04/2021 tarihinde HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip