Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1320 E. 2021/645 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2019
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 19/06/2019 tarih ve …. K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketinin “…” ve “…” esas unsurlu markalar üzerinde gerçek hak sahibi olup müvekkilinin tescil başvurusunun açıklayıcı nitelikte olduğunu, 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 8. maddesinin 3. fıkrası uyarınca müvekkilinin “…” ibareli markasının tescil edilmesi gerektiğini, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 8. maddesinin 3. fıkrası uyarınca “…” ve “…” esas unsurlu seri markalarını davalılardan …’ya ait markanın tescil tarihinden önce kullandığını, mezkur seri markalarına ayırt edicilik kazandırmış olan müvekkilinin, huzurdaki davaya konu seri markalarının devamı niteliğindeki açıklayıcı tescil başvurusunun kabulü gerektiğini, dava konusu başvurunun tescili talep edildiği sınıflardan birisi olan 17. sınıfa dahil emtianın nitelikleri gereği konuyla ilgileri nedeniyle dikkat düzeyi ve eğitim seviyesi yüksek olan kişilere yönelik olduğunu, müvekkilinin “…” ve “…” esas unsurlu markalarının tanınmış olduğunu, hal böyle iken, müvekkilinin “…” ve “…” esas unsurlu seri markalarının devamı niteliğindeki huzurdaki davaya konu marka başvurusunun kabulü gerektiğini ileri sürerek Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun 03.08.2017 tarih ve… sayılı kararının iptaline, müvekkilinin adına … no ile işlem görmekte olan “…” ibareli marka tescil başvurusunun tescil işlemlerine devam edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, başvuruya konu marka, “…” ibaresinden oluşmakta iken, redde mesnet marka “…” ibaresinden müteşekkil olduğunu, “…” ve “…” ibarelerinin tali unsur konumunda olup davalı markasının esas unsuru olan “…” ibaresi ile davacı markasının esas unsuru olan “…” ibaresinin aynı/benzer olduğunun açık olduğunu, davacının müktesep hakkının bulunmadığını, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, davaya konu “…” markasının 17. Sınıf yönünden haklı olarak bu sebeple reddedildiğini, Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, karşılaştırmaya konu olan markalar görsel, işitsel ve anlamsal olarak incelendiğinde, davalıya ait “…” ibareli marka ile davacının dava konusu “…” ibareli markasında “…” ibaresinin ortak unsur olarak bulunduğu, davalıya ait “…” ibareli markasında yer alan “…” ibaresinin ve dava konusu “…” ibareli markada yer alan “…” ibaresinin kapı ve … sistmeleri sektörlerinde “…” ve “…=…” kelimelerinin kısaltması olarak sık kullanılan ibareler olduğu, dolayısıyla, davacıya ait dava konusu “…” ibareli marka ile davalıya ait “…” ibareli marka arasında marka işaretleri bakımından belirli düzeyde görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunduğu, davacıya ait dava konusu …. başvuru numaralı ve “…” ibareli başvuru ile …. sayılı ve “…” ibareli markalar, işaret bağlamında benzer olmalarına rağmen kapsamlarındaki mal/hizmetleri bakımından genişletme olduğundan, davacının söz konusu markalarının 17. Sınıfa dahil mallar için dava konusu başvuru bakımından kazanılmış hak olarak değerlendirilemeyeceği, markaların benzerliği ve malların aynı/aynı tür olması birlikte değerlendirildiğinde, 17. sınıfa dahil mallar bakımından başvuru ile…. sayılı marka arasında, 556 s. KHK’nın 8/1-(b) bendi anlamında ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunduğu, 17. Sınıftaki mallar bakımından, davacının önceki tarihli markalarına dayalı kazanılmış hakkının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkeme kararında gerekçe bulunmadığını, bilirkişi raporunun delillerin incelenmeden düzenlendiğini, müvekkilinin öncelik hakkının dikkate alınmadığını, Bakırköy . Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin.. Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmamasının usul ve yasaya aykırılık oluşturduğunu, müvekkilinin … ibaresi üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu, müvekkilinin kazanılmış hakka konu markalarının kapsamları ile 17. Sınıfın benzer olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili kurum kararlarının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı …’nun itirazına mesnet “…” ibareli marka ile davacının “…” ibareli marka başvurusu arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas bulunduğu, zira “…” ve “…” eklerinin yeterli ayırt edicilik sağlamadığı, 17. Sınıftaki mallar bakımından, davacının önceki tarihli markalarına dayalı kazanılmış hakkının bulunmadığı, 556 sayılı KHK’nın 8/3. maddesinin marka tescil başvurusuna ve tescile itiraz hakkı verdiği yoksa başvurunun tesciline imkan sağlamadığı, davanın YİDK iptaline ilişkin bulunması nedeniyle davacının bekletici mesele yapılması yönündeki talebinin kabul edilmemesinde bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 29/04/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/05/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip