Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1316 E. 2021/607 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1316
KARAR NO : 2021/607
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2019
NUMARASI :

DAVANIN KONUSU : Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 22/05/2019 tarih ve ……./….. E. – ……/…… K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, 2016/03293 numaralı çoklu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik niteliği taşımadığını, davalı şirketin dava konusu ürünler için tescil başvurusunda bulunduğunu, müvekkili firmanın tescile konu ürünleri tescil başvuru tarihinden önce yurtdışından sipariş ettiğini ve bu kapsamda ilgili ürünlerin tescile konu olamayacağını, dava konusu ürünlerin … dergisinin 2016 yılı Mart-Nisan ayılarında yayınlanan 4. Sayısında 77, sayfada yer alan ürünler olduğunu, Çin’li üreticiler tarafından üretilerek pazara sunulan ürünler olduğunu, müvekkili şirket tarafından 19.12.2016 tarihinde …/… numaralı tasarımın iptali için itirazda bulunulduğunu ancak YİDK kararı ile itirazın reddi yönünde karar verildiğini ileri sürerek …/T-… sayılı YİDK kararının iptalini ve …/… numaralı çoklu endüstriyel tasarımın tescilinin hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı…. Ltd. Şti. vekili, davacının davaya ilişkin delilleri kanuna uygun şekilde sunmadığını, davacının sunmuş olduğu delillerin usulüne uygun olmadığını ve bu nedenle hüküm kurulmasında kullanılamayacağını, davacının sunduğu delillerin iddialarını destekleyecek nitelikte olmadığını, ürünlerin yenilik ve ayırt edicilik kriterini taşıyacak özelliklerde olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma, usul ve yasaya uygun gerekçeli son bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalıya ait ……………… sıra numaralı ürünlerin, tespiti yapılarak raporda açıklanan farklı ürünlerle bilgilenmiş kullanıcı gözünden benzer olduğu, yine davalıya ait…………. sıra numaralı ürünler açısından ise benzerlik tespitine sebep bir kanıtın olmadığı, daha önceki bilirkişi raporunda davalı tasarımlarıyla önceki tarihli tasarıma rastlanmadığı belirtilmiş ise de daha önce sadece bambu tasarımlar üzerine yoğunlaşıldığı, kabul edilen son bilirkişi raporunda belirtildiği gibi önemli olanın tasarımın kendisi olduğu, malzemenin tahta veya bambu olmasının önemli olmadığı, dolayısıyla son bilirkişi raporu doğrultusunda karar vermenin hakkaniyete daha uygun olacağı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, YİDK’nın …/T-… sayılı kararının davaya konu …/… sayılı tasarımın 2,3,4,6,7,12,14,16,17,19 sıra nolu tasarımlar bakımından davacının itirazının reddi yönünden iptaline, belirtilen tasarımlar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacı tarafın delil listesi ve delillerinin tebliğ edilmeden yargılamaya son verildiğini, mahkemece yasal gereklere uyulmadan, toplanan delillere neden itibar edilip edilmediği açıklanmadan hüküm kurulmasının doğru olmadığını, bilirkişi raporunda, bambu üzerine odaklanılarak bir değerlendirme yapmak yerine tasarıma konu nihai ürün görselleri üzerinden değerlendirme yapıldığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davanın tüm yönleri ile reddine karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesi isabetli olmadığını, 6769 sayılı SMK’ya dayalı olarak kurum kararının iptaline karar verilmesi hukuka aykırı bulunduğunu, idari aşamada yapılan incelemede iş bu davaya konu olan tasarım, davacı tasarım ve belgeleriyle karşılaştırılmış ve genel izlenim itibariyle farklı olduğu sonucuna hukuka uygun olarak karar verildiğini, 09/01/2018 tarihli raporda da benzer nitelikte bir tasarımın internet ortamında yer almadığının tespit edildiğini, tasarımlara yapılan itirazın ekinde sunulan internet çıktıları ve görsel içeren bir kısım faturalar tarihsiz olmaları sebebiyle, diğer bir kısım faturalar ise görsel içermediği için ispatlayıcı nitelikte kabul edilmelerinin mümkün olmadığını, genel izlenim bakımından belirgin biçimde farklılıkların olduğunu net bir biçimde ortaya çıktığını, bilirkişi raporları arasında çelişki olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : 1-Dava, endüstriyel tasarımla ilgili kurum kararlarının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İstinaf talebinden vazgeçme, istinaf başvurusundan feragat niteliğindedir. 6100 sayılı HMK’nın 349/2. maddesine göre istinaf başvurusu yapıldıktan sonra, istinaf talebinden feragat edilirse, dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verilir. Dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise, istinaf başvurusu, feragat nedeniyle reddolunur. Anılan madde gereğince, istinaftan feragat, dosya ilk derece mahkemesinde iken yapılmışsa bu mahkeme tarafından, şayet dosya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderildikten sonraki aşamada yapılmışsa, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi tarafından istinaf talebinin reddine karar verilecektir.
Buna göre, davalı Şirket vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik, süresi içinde sunduğu istinaf dilekçesinden ve dosyanın Dairemize gönderilmesinden sonra sunulan dilekçe ile istinaf başvurusundan feragat edildiği anlaşıldığından, davalı Şirket vekilinin istinaf talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde ise dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hüküm kurmaya elverişli bulunan son bilirkişi raporunda davalıya ait…………………………sıra numaralı ürünlerin, raporda açıklanan farklı ürünlerle bilgilenmiş kullanıcı gözünden benzer olduğunun tespit edildiği, yine bilirkişi raporu ile önemli olanın tasarımın kendisinin olduğu, malzemenin tahta veya bambu olmasının tasarıma etkisinin olmadığının belirlendiği, mahkemece gerekçeli kararda maddi hata sonucu 554 sayılı KHK hükümleri yerine SMK’nın hükümlerinin yazılmasının sonuca etkisinin olmadığı anlaşılmakla, davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 349. maddesi gereğince FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-Davalı … tarafından yatırılan istinaf yoluna başvuru harcı ve peşin istinaf karar harcının istek halinde anılan davalıya iadesine,
4-Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin anılan davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin istinaf yoluna başvuran davalılar üzerinde bırakılmasına,
6-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 22/04/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/04/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip