Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1314 E. 2021/500 K. 09.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO :…
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/06/2019 tarih ve ….. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 02.02…. tarihinde, …/… sayılı “… … A.Ş.+şekil” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun 37. sınıfta ilanına davalı Şirket tarafından “…” asıl unsurlu markalara dayalı olarak itiraz edildiğini, işbu itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından kabul edilerek başvurunun 37. sınıf yönünden reddine karar verildiğini, müvekkilinin bu karara yaptığı itirazın ise YİDK tarafından reddedildiğini, oysa markalar arasında iltibasa yol açacak derecede benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin adına tescilli önceki tarihli markası nedeniyle dava konusu başvuru üzerinde müktesep hakkının olduğunu ileri sürerek, YİDK’in… sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, dava konusu başvuru ile müvekkili markaları arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, dolayısıyla başvurunun reddine ilişkin Kurum kararının haklı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu …ibareli markalar arasında karıştırılma ihtimalinin olduğu, davacıya ait önceki tarihli … sayılı “…+…” ibareli markanın, işaret bağlamında benzer olmasına rağmen kapsamlarındaki mal/hizmetler bakımından genişletme olduğundan, davalının söz konusu markasının 35. ve 37. sınıfa dahil hizmetler için dava konusu başvuru bakımından kazanılmış hak olarak değerlendirilemeyeceği, dava konusu YİDK kararının yerinde bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, mahkemece, müvekkili Şirketin davaya konu marka başvurusunu yaratırken kendi ticaret unvanı ve daha önceki markasından yola çıkmış olduğunu ve davalı Şirkete ait markalarla herhangi bir şekilde bağlantı kurma amacının bulunmadığını ortaya koymak adına yaptıkları açıklamaların dikkate alınmadığını, müvekkili başvurusu ile redde mesnet markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin dava konusu başvuru üzerinde müktesep hakkının bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “… … A.Ş.+şekil” ibareli başvuru ile redde mesnet “…” asıl unsurlu markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira dava konusu başvurunun asli unsurunu oluşturan “…” ibaresinin, redde mesnet markaların asli unsuru olan “…” ibaresini aynen içerdiği, başvuruda farklı olarak yer verilen tanımlayıcı nitelikteki diğer unsurların başvuruya yeterli ayırt ediciliği sağlamadığı, davacının önceki tarihli … tescil nolu “…” ibareli markasının kapsamında 37. sınıf hizmetler yer almadığından, bu markanın dava konusu başvuru yönünden davacıya müktesep hak sağlamayacağı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/04/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/05/2021

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.