Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1308 E. 2021/536 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1308
KARAR NO : 2021/536
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/06/2019
NUMARASI :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Tescil

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/06/2019 tarih ve ……..E. – …….K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin 22.11.2016 tarihinde “…” ibareli 43. sınıftaki hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu,…kod numarası verilen başvuruya davalı şirketin bir kısım tescilli markaları ile iltibas, eskiye dayalı kullanım, tanınmışlık ve kötü niyet iddialarına dayanarak başvurunun reddi istemiyle itirazda bulunduğunu, itirazın kabul edilerek YİDK’nın……. sayılı kararıyla müvekkilinin marka tescil başvurunun reddine karar verildiğini, oysa “…” sözcüğünün davalı şirket tarafından ihdas edilen bir sözcük olmadığını, İngilizce “……..” anlamına geldiğini, davacının cafe-restoran işletmesinin ahşap bir yapı olduğu için bu markayı kullandığını, müvekkilinin haksız bir yarar sağlama amacının olmadığını, kullanımının tamamen farklı bir sektörde olduğunu, müvekkilinin markasının aynı zamanda çatal kaşık şekilleri bulunan bir grafik tasarımını da içerdiğini, bütünsel olarak renk ve şekillerin farklı olduğunu, yeme-içme sektöründe var olan bir işletmenin, ayakkabı-bot ürünü markasından haksız yarar sağlamak suretiyle kazanç elde etmeye çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini ve markanın müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı şirket vekili, “…” markasının 1940’lı yıllarda İtalya’da ………… ailesi tarafından ayakkabı ürünü için oluşturulduğunu, dünya çapında bilinir bir marka haline geldiğini, TÜRKPATENT tarafından……… sayı ile tanınmış marka siciline kaydedildiğini, marka başvurusunun sadece “…” ibaresinden oluştuğunu, başvurunun kötü niyetli olduğunu ve müvekkilinin markasının tanınmışlığından yararlanma kastının bulunduğunu, davaya konu markalar farklı sınıflarda olsa da, halk nezdinde müvekkilinin başka bir iş koluna da girdiği algısını oluşacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, dava konusu markanın sadece kelime markası olmadığı, şekil unsuru da taşıdığı iddia edilmiş olmasına rağmen, sadece “…” ibaresinden oluştuğu, “………….” anlamına gelen İngilizce “…” ibaresinin, özellikle “……..” markası olarak özgün ve ayırt ediciliği güçlü bir marka olduğu, Türkiye’deki ilk tescil başvurusunun 14.04.1997 tarihinde gerçekleşmiş, uzun yıllardır kullanım, yoğun tanıtım, reklam faaliyetleri ile ……… ürünleri için tanınmış hale geldiği, somut olayda dava konusu markanın, yiyecek ve içecek hizmetleri için tescil edilmek istendiği, “……” markasının farklı sektörlerde tesciline olanak verilerek kullanıma açılmasının, markanın sulandırılarak, ayırt edici niteliğine zarar verebileceği, keza “…” markasının farklı mal ve hizmetler için tescili halinde, markanın kaynağı konusunda da karışıklık oluşabilme, davacı ile davalı şirketin ortalama tüketici tarafından ilişkilendirilme ihtimalinin bulunduğu, tanınmış markanın itibarından haksız bir kazanç sağlamasının yüksek ihtimal olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalı tarafın tam da müvekkilinin başvuru aşamasında, bu zamana kadar tanınmış marka olarak tescil edilmeyen markalarını tanınmış marka olarak tescil ettirdiğini, somut olayda 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesindeki gerekçelerin hiç birisinin mevcut olmadığını, müvekkilinin başvurusunun yeme – içme- kahve – cafe sektöründe kullanıldığını, bununla birlikte şekil ve ambleminin ise davalı şirketin marka şekliyle hiçbir ilgisinin bulunmadığını, başvurusu yapılan marka tercihinin iyiniyetli, haklı sebeplere dayanan ve hukuka uygun olduğunu, tarafların markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve tescil
istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve somut uyuşmazlıkta davacının, davalı şirkete ait olan ve “………..” anlamlarına gelen İngilizce “…” ibaresinin birebir aynısını, 43/1. sınıftaki “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetlerinde” marka olarak tescil ettirmek istediği, her ne kadar davalının “…” ibareli markalarının kapsamında, “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” yok ise de, anılan ibarenin 1940’lı yıllarda İtalya’da Antonini ailesi tarafından ayakkabı ürünü için oluşturulduktan sonra, uzun yıllardır kullanım, yoğun tanıtım ve reklam faaliyetleri sonucunda, ayakkabı ve bot ürünleri için gerek Dünya gerekse Türkiye çapında çok tanınmış bir marka haline geldiği, özellikle “…” ürünlerinde özgün ve ayırt ediciliği güçlü bir marka olduğu, anılan ürünler için garanti ve kalite sembolü kabul edildiği, bir çok insan tarafından refleks hâlinde hemen hatırlandığı, Türkiye’deki ilk tescil başvurusunun 14.04.1997 tarihinde gerçekleştirilen markanın, 2012 yılında da çok yüksek meblağlar ödenmek suretiyle davalı şirketçe satın alındığı, bu denli tanınmış ve ayırt edicilik derecesi bu denli yüksek “……..” markasının birebir aynısının, davacı tarafından yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri için tescil edilmesine olanak verilerek kullanıma açılmasının, markanın sulandırılarak, ayırt edici niteliğine zarar verebileceği, keza markanın kaynağı konusunda da karışıklık oluşabilme, davacı ile davalı şirketin ortalama tüketici tarafından ilişkilendirilme ve bunun sonucunda da davacının tanınmış markanın itibarından haksız bir kazanç sağlaması ihtimalinin yüksek olduğu, dolayısıyla 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesinde belirtilen bütün bu hâl ve vakıaların gerçekleşme riskinin bulunduğunun, diğer bir deyişle HGK’nın 02.04.2014 tarih ve 656/427 sayılı kararında açıklanan tüm şartların somut uyuşmazlıkta gerçekleştiğinin, davalı şirket tarafından sunulan delillerle somut ve ikna edici biçimde ispat edildiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 16/04/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/04/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip