Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1298 E. 2021/482 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1298
KARAR NO : 2021/482
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2019
NUMARASI :

DAVANIN KONUSU :YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/06/2019 tarih ve …….E. – …….. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili; davalının ……..sayılı “……….. şekil” ibareli marka başvurusuna, yaptıkları itirazın nihail olarak YİDK tarafından reddediliğini, oysa dava konusu başvuru ile müvekkiline ait ….. sayılı “…….. ” ibareli markası arasında iltibasa neden olabilecek derecede benzerlik bulunduğunu ileri sürerek YİDK kararının iptali ile dava konusu markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, taraf marklarında ortak olarak yer alan “tercih” ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olup markaların bütünü itibariyle bıraktıkları intiba yönünden farklı olduklarını, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, taraf marka işaretleri arasında ortak olarak yer alan “…” sözcüğüne bağlı olarak işitsel ve anlamsal bir benzerlik söz konusu olduğu, marka işaretlerinde yer alan diğer renk ve şekil unsurlarının yarattığı görsel farklılıkların markalar arasındaki benzerliği bertaraf etmekte yeterli olmadığı, dava konusu marka kapsamında yer alan ” 41. sınıf: Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Dergi, kitap, gazete v.b. gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil).Tercüme hizmetleri.” bakımından 556 sayılı KHK m. 8/1-b anlamında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunduğu, dava konusu marka kapsamında kalan diğer hizmetler yönünden benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunmadığı, tanınmışlık iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Türk patent YİDK’nın 21/01/2018 tarih… sayılı kararının dava konusu markanın 41. sınıftaki “eğitim ve öğretim hizmetleri, sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme idare hizmetleri. Dergi, kitap, gazete ve bunun gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla alınan hizmetlerin sağlanması da dahil) tercüme hizmetleri” bakımından davacının itirazlarının reddi yönünden iptaline, belirtilen mal ve hizmetler yönünden markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine kara verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili; taraf markalarında ortak olarak yer alan “…” ibaresinin, özellikle dava konusu 41. Sınıf hizmetler bakımından, ayırt ediciliğinin düşük olduğunu, dava konusu markada yer alan şekil ve diğer unsurların markayı farklılaştırdığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İşlem dosyasının incelenmesinden, davalı şirketin 11.05.2015 tarihinde “…. ‘… …’ …” ibaresinin 41. sınıfta tescili için diğer davalı Kuruma başvurduğu, davacının …ve … sayılı ve “…+…”, “…” ibareli markasına dayalı olarak iltibas, tanınmışlık ve kötü niyet gerekçeleriyle başvuruya itiraz ettiği, itirazın önce MDB tarafından reddedildiği, bu karara yönelik itirazın da YİDK’in 21/01/2018 tarih …….. Sayılı kararıyla reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince dava konusu başvuru ile davacının …….. sayılı ve “….+…” markası arasında, başvuru kapsamında yer alan 41. sınıftaki “Eğitim ve öğretim hizmetleri, sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme idare hizmetleri. Dergi, kitap, gazete ve bunun gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla alınan hizmetlerin sağlanması da dahil) tercüme hizmetleri” yönünden, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesi bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, bu karara karşı yalnızca davalı TPMK tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan, istinaf incelemesine konu uyuşmazlık, yukarıda sayılan hizmetler yönünden dava konusu başvuru ile davacının……….. sayılı ve “……… …+…” markası arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca, tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa tescil edilemez. Açıklanan hüküm çerçevesinde markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olaya dönüldüğünde; dava konusu başvuru kapsamında yer alıp, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilen ve yukarıda belirtilen 41. sınıftaki hizmetler ile davacının itirazına mesnet … sayılı markasının kapsamında yer alan 41. sınıf hizmetler arasında benzerlik bulunmaktadır. İşaretlerin karşılaştırılmasına gelince; dava konusu başvuru, standart karakterlerle yazılmış “……… ‘… ……’” ibaresinden ve el ele tutuşan iki insan figüründen oluşan … unsurundan oluşmaktadır. Davacının itirazına mesnet ……..sayılı marka ise beyaz zemin üzerine lacivert harflerle yazılmış “…” kelimesi ile bu kelimenin başında …bir stilde yazılmış “…..” harfleri ve turuncu-lacivert şeritlerden oluşan bir şekilden ibarettir. Görüldüğü üzere taraf markaları arasındaki benzerlik, her iki markada da “…” ibaresinin kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Ancak, her ne kadar her iki markada da “…” ibaresine yer verilmiş ise de Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 04.12.2019 tarih, 2019/578-7827 sayılı ilamında da açıklandığı üzere iltibas tehlikesi değerlendirilirken marka işaretleri arasındaki benzerlik yanında, bu işaretlerin ayırt edicilik güçlerinin de dikkate alınması gerekmektedir. Buna göre; amaç, … ve yöntem belirten “…” ibaresinin, başvuru kapsamındaki 41. sınıf hizmetler yönünden ayırt ediciliği bulunmayan, tanımlayıcı bir ibare olduğu ve kimsenin tekeline bırakılamayacağı gözetildiğinde, bir bütün olarak dava konusu başvuru ile davacının anılan markası arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesi bulunmamaktadır. Diğer bir deyişle, 41. sınıf hizmetler yönünden ayırt ediciliği bulunmayan “…” ibaresinin her iki markada da yer almasının, bir bütün olarak markalar değerlendirildiğinde tek başına markalar arasında iltibasa yol açmadığı, marka işaretleri arasındaki farklılıkların dava konusu başvuruya ayırt ediciliği sağladığı Dairemizce kabul edilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan Dairemizce bu yönden dosyada mevcut bilirkişi raporundaki tespitlere itibar edilmemiş, ayrıca bir bilirkişi incelemesine de gerek görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle dava konusu başvuru ile davacı markası arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunmadığı gerekçesiyle YİDK kararının iptali istemine yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, HMK’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, Dairemizce davalı TPMK vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiş, bağımsız bir dava olan marka hükümsüzlüğü davası yönünden taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmadığından, Dairemizce hükümsüzlük davası yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmamış , YİDK kararının iptali davası yönünden oluşan hukuki sonuç, diğer davalıyı ilgilendiren hükümsüzlük davasına yansıtılmamış ve bu dava yönünden ilk derece mahkemesi kararı gibi yeniden hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 20/06/2019 gün ve ……… E. – ….K. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-Türk Patent ve Marka Kurumunun 21/01/2018 tarih… Sayılı YİDK kararının iptaline yönelik açılan davanın REDDİNE,
3- Marka hükümsüzlüğüne ilişkin davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı şirket adına tescilli …….sayılı “……… ‘… ……’ …” ibareli markanın, 41. Sınıfta yer alan “Eğitim ve öğretim hizmetleri, sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme idare hizmetleri. Dergi, kitap, gazete ve bunun gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla alınan hizmetlerin sağlanması da dahil) tercüme hizmetleri” hizmetleri yönünden KISMEN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL karar ve ilam harcının davalı şirketten alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 5.900,00 TL maktu vekaletin ücretinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 5.900,00 TL maktu vekaletin ücretinin davacıdan alınarak davalı Türk Patent ve Marka Kurumuna verilmesine,
7-Davacı tarafından ilk derece mahkemesince yapılan 41,40 TL ilk masraf, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 173,50 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 2.014,60 TL’nin davanın kabul ve red oranı takdiren 1/2 kabul edilerek,1.007,30 TL’sine 35,90 TL peşin harç tutarı eklenerek 1.043,20 TL’nin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından istinaf aşamasında yapılan 33,50 TL posta ve tebligat giderinden oluşan yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı Türk Patent ve Marka Kurumuna verilmesine,
9-Davalı şirket tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
11-Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan davalıya iadesine,
12-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 02/04/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/04/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip