Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1294 E. 2021/464 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1294
KARAR NO : 2021/464
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2019
NUMARASI :

DAVANIN KONUSU : Marka ile İlgili Kurum Kararlarının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17/04/2019 tarih ve ………E. – …….. K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalının … markasını 35. Sınıfta tescil ettirmek istediğini, bu markaya yapılan itirazlarının reddedildiğini, bu kararın hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin…,….,…, …….., …, …gibi markaları tescil ettirdiğini, bu markaları yüksek bütçeli reklam ve tanıtım faaliyetleri ile ve kullanım ile tanınmış hale getirdiğini, ayrıca… markasının tanınmış marka statüsü kazandığını, bu itibarla da davalı markasının davacının tanınırlığından faydalanmaya çalıştığını, müvekkilinin markasının tanınmış marka olarak tespit edildiğini, tanınmış markaların tüm sınıflar bakımından koruma altına alındığını, davalının 35. Sınıfta tescil talebinde bulunduğunu ve davacının tanınmışlığından yaralanmak amaçlı kötü niyetli bir başvuru yaptığını, davalı markasının sonuna her ne kadar … eki koyulsa da ve marka 9 harften oluşsa da bu durumunda taraf markaların en başında bulunan… ortak hecesinin ayniyetini ortadan kaldıracak nitelikte olmadığını ve ilk hecenin en akılda kalıcı kısım olduğunu, davacı markasına eklenen ibarenin davalının kuruluş yeri olan … iline atıf olduğunu ve ayırt edici olmadığını, … markasının tescili halinde… markasının alt bir markası veya marka serisi olarak değerlendirileceğini, davalı markasının davacının… ibareli markasının tamamı korunacak şekilde sonuna … hecesi eklenerek oluşturulduğunu, ancak akılda kalıcı olan ilk hecenin ayniyet arz ettiğini ileri sürerek ……… sayılı YİDK kararının iptalini ve dava konusu … markanın reddini talep ve dava etmiştir
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının markalarının… ve … esas ve ayırt edici unsurlu olduğu, davalının ………sayılı başvurusunun ise … ibareli olduğu, davacının markalarının büyük bir kısmının yargılama konusu 35.sınıf ürün ve hizmetleri içerdiği, davacının… ve … ibareli markalarıyla davalının “… ” ibareli başvurusu arasında görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı zira markaların bir bütün olarak korunabileceği, karşılaştırma esnasında tescilli marka ile başvuru konusu işaretin parçalara ayrılarak incelenmesinin ve iltibasın bulunup bulunmadığının mücerret bir parçaya bağlı olarak yapılmasının mümkün bulunmadığı, başvuruda… ve … değil, … ibaresinin yer aldığı, ortalama tüketicilerin markalardaki anlamsal, görsel ve sescil farklılığı ilk bakışta ve hemen farkedebileceği, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu 35.sınıf ürün ve hizmetler için ayırdığı satın alım süresi içinde, … ibareli işareti gördüğünde derhâl ve hiç düşünmeden bunun… ve … ibareli markalardan farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, tecilli bir marka ile iltibas yaratmayan işaretin marka tescil başvurusunda bulunmanın kötüniyetli bir yaklaşım olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin markasının tanınmış marka olduğunu, davalı şirketin başvurusunun 35. Sınıfta tescil edilmek istenildiğini, davalının başvurusunun kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin markasının tanınmış marka olması nedeniyle tüm sınıflarda korunması gerektiğini, taraf markalarının benzer olduğunu, dava konusu marka başvurusunun müvekkilinin markalarının serisi olarak algılanabileceğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili Kurum kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının itirazına mesnet… ve … esas ve ayırt edici unsurlu markaları ile davalının başvurusuna konu … ibaresi arasında görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede SMK’nın 6/1. maddesi anlamında benzerlik bulunmadığı, tecilli bir marka ile iltibas yaratmayan işaretin marka tescil başvurusunda bulunmanın kötüniyetli bir yaklaşım olarak değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 02/04/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/04/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip