Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1286 E. 2021/465 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1286
KARAR NO : 2021/465
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/01/2018
NUMARASI :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Taraflar arasında görülen davada Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 11/01/2018 tarih ve E. – K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, dava dışı……’ün davalı …’a ait 2 adet çekiciye davacının acenteliğini yaptığı ………. AŞ’den 14.189,47 TL karşılığında ZMMS poliçesi düzenlettirdiğini, davalı …’ın sonrasında İsa’ya yaptığı ödemelere karşılık 3.000 TL’lik kısmi bir ödeme yaptığını, İsa’nın bakiye alacağına davacı …’a alacağın devri sözleşmesiyle temlik ettiğini, .’nın dolayısıyla davacı temlik alacaklısının vekaletsiz iş görme ve sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince davacıya ait araçların zorunlu trafik sigortalarının yaptırılması nedeniyle ödedikleri bedeli davalıdan talep etme haklarının bulunduğunu, bu nedenle alacağa ilişkin Eskişehir 2. İcra Müdürlüğünün …….E sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, ancak davalının alacağa, faize ve tüm ferilere itiraz ettiğini, davalı tarafından yapılan itirazın haksız, kötü niyetli ve usulsüz olduğunu, bu nedenle Eskişehir 2. İcra Müdürlüğünün ….. E sayılı icra dosyası üzerinden yürütülen ve davalı tarafından 11.620,80 TL’lik alacağa, faiz ve ferilere ilişkin yapılan itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, açılan davanın ticari nitelikte olmadığından davaya Asliye Hukuk Mahkemesinin bakması gerektiği yönünde görev itirazlarının bulunduğunu, davalının davacıyı tanımadığını, bir sözleşmeden bahsedilmiş ise de sözleşmenin kendilerine tebliğ edilmediğini, üçüncü kişi olarak adlandırılan İsa Silahşör’ün davacı ile birlikte hareket ettiğini, ……….’ün “…… Aracılık Hizmetleri” isimli işyerinin olduğunu, davalının araçlarının sigortaları için İsa’ya peşin ve nakit olarak ödeme yaptığını,İsa’ya ödendiği iddia olunan 3.000 TL’lik meblağın başka bir alacağa ilişkin olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafça, tartışmasız olan sigorta poliçe bedellerinin, poliçeleri yaptıran dava dışı …’e nakten ödendiği savunulmuş olup, poliçelerin miktarı itibariyle bu savunmanın yazılı delille ispatının gerektiği, davalı tarafça bu hususta yazılı delil sunulmamış bulunduğu, davalı vekilinin savunmaya konu bu hususta davacı tarafa yemin teklif etmeyeceklerini beyan ettiği, davalının tartışmasız olan 2 adet aracının dava dışı İsa tarafından trafik sigortalarının yaptırıldığı, davalının vekaletsiz iş görme hükümleri gereğince yaptırılan sigorta hizmetinden faydalanmış olması sebebiyle sigorta ücretleri kadar sebepsiz zenginleşmiş sayıldığı, dolayısıyla sigorta yaptıran 3. kişiye ve 3. kişi tarafından bu alacağın davacıya temliki nedeniyle davacıya 2 sigorta poliçe tutarı 14189,47 TL’den ödendiği, davacı kabulünde olan 3.000 TL düşüldüğünde bakiye 11.189,47 TL ödemekle yükümlü olduğu, bağlı olarak davalının takipte talep edilen bu miktar asıl alacağa ilişkin itirazın haksız olduğu, takip öncesi davalı temerrüte düşürülmediğinden takibe kadar işlemiş faiz alacağına ilişkin itirazında haklı bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, davalının Eskişehir 2. İcra Müdürlüğünün ……sayılı takip dosyasına konu 11.189,47 TL asıl alacağa yönelik itirazın iptaline, asıl alacağın %20’sine karşılık gelen 2.237,89 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, reddine karar verilen miktar yönünden davacının kötü niyeti ispatlanmadığından davalı yararına haksız takip tazminatı takdirine yer olmadığına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davanın kaynağının TBK’ da düzenlenen vekaletsiz iş görme ve alacağın temliki hükümleri olduğunu, davacı vekaletsiz iş gördüğü iddia edilen …’ ün alacağını temlik aldığını ileri sürdüğünü, bu sebeple …’ ün haklarına halef olduğunu, bu kapsamda müvekkilinin …’ e karşı ileri sürülebilecek herşeyi davacıya karşı da ileri sürülebileceğini, … tacir olmadığı gibi ticari işletmesiyle ilgili bir durumda olmadığını, davanın ticaret mahkemesinde görülmesinin mümkün olmadığını, uyuşmazlığın ana konusu müvekkiline ait araçların sigortasının yaptırılması için …’ e peşin ödeme yapılıp yapılmadığı noktasında olduğunu, müvekkilinin bedelin peşinen …’e ödendiğini, davacının ise … tarafından kredi kartı ile ödendiğini ileri sürdüğünü, bilindiği üzere sigorta poliçesi makbuz hükmünde olup yazılı delil olduğunu, … de aldığı ödemeye karşılık sigorta poliçelerini yaptığını söyleyerek müvekkiline teslim ettiğini, poliçeler üzerinde paranın peşin ödendiğinin yazılı olduğunu, … isimli şahıs ‘……. Hizmetleri’ adı altında sigorta acenteliği yaptığını, …’ ün müvekkilinin verdiği nakit para yerine kredi kartı kullanmasının ödemeyi kendi parası ile yaptığını göstermeyeceğini, ayrıca müvekkilinin davacı … isimli bir şahsı tanımadığından öncesinde kendisine niçin icra takibi yaptığını da anlayamadığını, müvekkilinin haksız veya kötü niyetinden bahsedilerek aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi oluşa uygun düşmediğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının faydalandığı dava konusu sigorta poliçelerin bedellerini ödediği savunmasını ispat edemediği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 764,35 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarfından istinaf başvurusunda yatırılan 250,90 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 513,45 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 02/04/2021 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/04/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip