Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1279 E. 2021/496 K. 09.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/03/2019
NUMARASI : ..
DAVANIN KONUSU : Haksız Rekabetin Tespiti, Meni, Manevi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/03/2019 tarih ve….. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili, müvekkili Şirketin de içinde bulunduğu … grup şirketleri tarafından yardımcı ve ana kaynak olmak üzere yayınlar hazırlandığını, diğer davacı gerçek kişinin ise müvekkili Şirketin ortağı ve yetkilisi pozisyonunda bulunduğunu, müvekkili Şirketin “…” isim ve markasının kullanım hakkını franchise sözleşmesi ile üçüncü kişilere verebildiğini, 2016-2017 eğitim-öğretim yılında da … ve … 3. kişilerle “…” markasının kullanılmasına dair sözleşme akdedildiğini, 15 Temmuz kalkışması sonrasında …’de faaliyet gösteren şirketin bir kısım öğretmenlerinin lisanslarının iptal edildiğini, … faaliyet gösteren şirkete de kayyum atandığını, bu durumun öğrenilmesi üzerine müvekkili tarafından söz konusu sözleşmelerin feshedildiğini, davalı …’nun müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösteren diğer davalı Şirketin bölge koordinatörü olduğunu, davalı …’nın … programından, müvekkilinin malum yapı ile ilgisi olduğunu iddia ederek okullarının kapandığı, bu durumda yapılması gerekenin bu yayınlar ile anlaşma yapmış devlet okulları ve özel okullara acil ziyaret planı yapılarak satışları kendi lehlerine çevirmek olduğu şeklinde mesaj attığını, davalı …’nın diğer davalı Şirketle birlikte hareket ettiğini, müvekkilinin bu şekilde kötülenmesinin haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, haksız rekabetin tespitine, menine, toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkili …’nun Milli Eğitim Bakanlığından aldığı duyum üzerine diğer müvekkilinin bölge satış temsilcilerinin üye olduğu … grubunda söz konusu paylaşımı yaptığını, kamuoyu ile paylaşılan bir durum olmadığını, haksız rekabet kabul edilebilecek bir davranışın bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, haksız rekabet için haksız ticari kullanımın olması gerektiği, somut olayda dosyaya yansıdığı kadarıyla haksız bir kullanımın bulunmadığı, TTK’nın 58. maddesi anlamında manevi tazminat için davalının kusuru ile davacının zarara uğraması gerektiği ve bu hususun tazminat talebi için ön şart olduğu gibi davacının davalı şahsın kısıtlı sayıda ve kendi satış ekiplerini kapsayan kişiler arasında kurulan … grubunda yaptığı paylaşımdan dolaylı ya da doğrudan zarara uğradığını dosya içeriğine göre ispatlayamadığı gibi, davalının bu paylaşımı herkesin görebileceği ve ulaşabileceği bir ortamda paylaşmadığı, davalı tarafa ait satış temsilcilerinin satış yapmadıkları, fatura kesmedikleri ve herhangi bir imza yetkilerinin olmadığı, davacıların bu … paylaşımından dolayı manen zarara uğradığına dair dosyada yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili, ilk derece mahkemesi tespitinin aksine haksız ticari kullanımın haksız rekabetin unsurlarından biri olmayıp, kötüleme teşkil eden eylemin haksız rekabet oluşturduğunun gerekçesiz reddedilen bilirkişi raporuyla sabit bulunduğunu, davalı …’nun dava konusu mesajlarda müvekkilini terör örgütü ile ilişkilendirmek suretiyle ticari itibarını düşürme gayesinde olduğunu, haksız rekabet teşkil eden mesajın müvekkilinin ticari itibarını zedeleyici şekilde yanlış, yanıltıcı ve kötüleyici beyanlar içerdiği sabit olup, kişilik haklarını ihlal eden eylem nedeniyle müvekkilinin manen zarara uğradığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, haksız rekabetin tespiti, meni ile manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 6102 sayılı TTK’nın 54. maddesinde, haksız rekabete ilişkin hükümlerinin amacının, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması olduğunun ve rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamaların haksız ve hukuka aykırı bulunduğunun açıklandığı, somut olayda haksız rekabet teşkil ettiği ileri sürülen eylemin, davalı …’nun … grubunda attığı mesaj olduğu, söz konusu mesajın ilk derece mahkemesince de kabul edildiği üzere davalı Şirketin kendi satış elemanları arasında kurulan … grubuna yazıldığı, sınırlı sayıda kişinin bulunduğu ve davalının satış personelinin oluşturduğu … grubuna atılan mesajın haksız rekabet oluşturmadığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacılar tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/04/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/05/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip