Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1253 E. 2021/453 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1253
KARAR NO : 2021/453
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2019
NUMARASI : ……….

……….
.

.
.

DAVANIN KONUSU : Faydalı Model Belgesine Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Tecavüzün Men’i ve Ref’i, Manevi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/04/2019 tarih ve ……E. – ….K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin cam balkon sektöründe uzun zamandan beri faaliyet gösteren bir firma olduğunu, …. sayılı faydalı model belgesine sahip bulunduğunu, davalı firmanın müvekkiline ait faydalı model konusu ürünün ticaretini yaptığını, bu durumun Anadolu 1. FSHHM’nin ….. D.İş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, İzmir FSHHM’nin. D.İş sayılı dosyası kapsamında yapılan tespitte de dava dışı…firmasının ürünlerini işbu dosyanın davalısından temin ettiğini beyan ettiğini, davalı eylemlerinin müvekkilinin faydalı modelden doğan hakkının ihlali niteliğinde olduğunu ileri sürerek, davalının müvekkiline ait faydalı modelden doğan haklarını ihlal etmesi sebebiyle tecavüzünün men’i ve ref’i ile şimdilik 50.000,-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, hüküm özetinin ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava dışı. firmasının ürünlerinin davacı tarafından Çin’den ithal edilen ürünler olduğunu, davacının tecavüz olduğunu ileri sürdüğü ürünlerin……’e ait faydalı model kapsamında bulunduğunu, dava dilekçesindeki iddiaların asılsız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, “……..” isimli internet adresinde yapılan incelemede,….. ürünün söz konusu web sitesinde teşhir edildiği, davalı ürününde dava konusu faydalı model ana istemindeki unsurların tamamının yer aldığı, sonuç itibariyle davalının …… kodlu ürününün, davacının faydalı model belgesinin koruma kapsamında olduğu, 2. isteme konu “ara parça” unsurunun varlığının da davalı firmanın ürününde tespit edildiği ve davalı ürününün 2 no.’lu istem itibariyle de faydalı model kapsamında olduğu……. ürününde de faydalı model ana istemindeki unsurların tamamının yer aldığı, öte yandan 2 no.’lu istemdeki “ara parça” unsurunun da üründe yer aldığından, bu istem uyarınca da ürünün faydalı model kapsamında olacağı, sonuç olarak davalıya ait gerek …… kodlu, gerekse …… kodlu ürünlerin, tüm istemleri itibariyle davacının …… sayılı faydalı model belgesi koruma kapsamında kalan ürünler olduğu, davalının savunmasını başka bir tescilli hakka dayandırdığı görülmüş olsa da 551 sayılı KHK’nın 78. maddesinin “Önceki tarihli patent/faydalı model ile korunmakta olan bir buluşu kullanarak yeni bir buluş yapan ve bu buluşuna patent ya da faydalı model belgesi alan belge sahibinin, önceki tarihli patent/faydalı model ile korunmakta olan buluşu kullanma hakkı doğmaz.” hükmünün, sonraki tarihli patent/faydalı model belgesi sahibine, belgeye konu buluş üzerinde 551 sayılı KHK ile verilen hakları sağlasa da daha önceki bir patent ile korunan buluşu kullanma hakkını sağlamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının eylemlerinin davacının ……. sayılı faydalı modele tecavüz ve TTK uyarınca haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, davalının faydalı modele tecavüzünün men’ine ve ref’ine, tecavüz konusu ürünlerin üretiminin ve satışının sonlandırılmasına, ürünlerin her türlü katolog, broşür, internet sitesi ve tanıtıcı dökümandan kaldırılmasına, tecavüz teşkil eden her türlü ticari faaliyetin sonlandırılmasına, faydalı model konusu ürünlerin üretimine yarayan kalıpların toplatılmasına, imhasına, 15.000,-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hüküm özetinin ilanına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkili şirketin kendi ürünlerinin üretimini yapıp piyasaya sürerken, davacı şirket yetkililerinin müvekkil şirket ile görüşerek birlikte iş yapabileceklerini ve kendi ürünlerini satabileceklerini söylediğini, akabinde tarafların şifahen anlaştığını ve müvekkili şirketin davacı şirketten söz konusu faydalı model belgeli ürünü alıp, ürüne ilişkin görselleri de internet sitesine koyduğunu, müvekkili şirketin satın alma işleminden sonra davacı taraftan bu konuda fatura istediğini, ancak bu isteğin davacı şirket tarafından işin faturasız yapılmasını istedikleri gerekçesi ile reddedildiğini, müvekkili şirketçe 26.09.2016 tarihli dilekçelerinin ekinde bu alıma ilişkin olarak, davacı firmaya verilen davacı firmanın ciroladığı ya da davacı şirket nezdinde sigortalı çalışanlar adına düzenlenen ya da davacı şirket nezdinde sigortalı çalışanlar tarafından cirolanan 5 adet senet ve bu senetlere ilişkin ödeme dekontları ve müvekkili şirket ile davacı şirketin karşılıklı gayri resmî cari hesap ekstrelerinin sunulduğunu, hatta müvekkili şirketin düzenlemiş olduğu cari hasep ekstresini, yine senetlerde de adı geçen ve davacı şirket nezdinde sigortalı çalışan ……tarafından aslını elden teslim aldığına dair ıslak imzalı belgenin bulunduğunu, davacı şirket tarafından düzenlenen cari hesap ekstrelerinde yazan “………” ürünlerin de dava konusu ürünler olduğunu, müvekkilinin dava dışı ……. isimli firmaya sattığı ürünlerin de bu ürünler olup, davacının Çinden ithal ettiği ürünler olduğunu, İzmir …… İş sayılı dosyası kapsamında ürünün ithal edildiği kutularıyla birlikte tespit edildiğini, yerel mahkemeden davacının gümrükten ithal ettiği mallara ilişkin olarak Gümrük ve Ticaret Bakanlığına ve/veya ilgili kurum/kurumlara müzekkere yazılarak bu hususun tespiti talebinin kabul edilmeyip bu konuda bir inceleme ve araştırma yapılmadan karar verildiğini, ….. kodlu ürünün davacının patentli ürününden farklı bir ürün olup, …….sayılı faydalı model belgesi ile ………. Şti. isimli şirkete ait bulunduğunu, müvekkili şirketin bu ürünü üretmeye, kullanmaya ve satmaya izninin olduğunu, ….. kodlu ürünün ise …..nolu faydalı model belgesi ile …… firmasına ait olup, müvekkil şirketin bu ürünleri de fatura karşılığında aldığını ve ücretini ödediğini, müvekkilinin basiretli bir tacir gibi aldığı ürünlerin tescilinin ya da patent/faydalı model belgesinin olup olmadığını araştırarak satın aldığını, tazminata hükmedilebilmesi için tazminat isteyen tarafın izinsiz üretilen üründen dolayı ticari itibarının zarar görmesinin gerektiğini, bir zararın varlığı halinde ise olayın özelliklerine ve şartlarına göre, tarafların kusurları oranında hakim tarafından takdiri olarak belirlenen miktara manevi tazminat olarak hükmedileceğini, bu olayda müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, aksinin kabulü halinde dahi bir tazminata hükmedilecekse bile müvekkilinin iyi niyetli oluşunun ve kusurunun bulunmayışı ile manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olmaması hususunun da göz önünde bulundurularak, uygun bir tazminata hükmedilmesinin gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, faydalı model belgesine tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, tecavüzün men’i ve ref’i, manevi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve mahkemece hükme esas alınabilecek nitelikteki bilirkişi raporunda, davacıya ait faydalı model belgesi konusu buluşlar ile davalıya ait ürünlerin karşılaştırılması sonucunda, davalı tarafta ait ürünlerin, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimin, davacı adına …… sayılı faydalı model belgesi ile tescilli 1 ve 2 numaralı istemlerle belirgin derecede aynı olduğunun tespit edildiği, 551 sayılı KHK’nın 166. maddesi atfıyla somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 78. maddesi uyarınca, faydalı model sahibinin, faydalı modelini kendi faydalı modelinden daha önceki rüçhan tarihine sahip olan faydalı model sahiplerinin açmış olduğu tecavüz davasında bir savunma gerekçesi olarak ileri sürmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla davacının faydalı modeline tecavüz oluşturan ürünlerin, sonraki tarihli faydalı model belgeleri kapsamında üretilip üretilmediklerinin eldeki davaya etkisinin olmadığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 22.04.2015 tarih, E. – K. sayılı kararının da bu yönde olduğu, yine davalı tarafça cevap dilekçesi ile dava konusu üretimlerinin, davacı ile aralarındaki sözlü anlaşmaya dayanılarak, davacının rızası ile yapıldığı savunulmuşsa da, davacı vekilinin de 18.10.2016 tarihli replik dilekçesi ile davalının müvekkili şirket ile arasında, ihlale konu ürünler yönünden hiçbir ticari ilişkisinin bulunmadığını bildirildiği, davalının ise anılan savunmasını ispat için 5 adet, lehtarı davalı olmayan, okunaksız senet fotokopisi ile bir adet her zaman düzenlenebilecek nitelikteki gayri resmi cari hasep ekstresi başlıklı bilgisayar çıktısını sunduğu, dolayısıyla davalının anılan savunmasını ispat edemediği gibi bu savunmasının, dava konusu ürünlerin davacıya ait olduğunu bildiği anlamına geleceğinden, mahkemece davalının kusurlu bulunarak davacının uğradığı manevi zarardan sorumlu tutulmasında da bir isabetsizliğin olmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 1.024,65 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, istinaf başvurusunda yatırılan 257,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 767,65 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 02/04/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/04/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip