Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1242 E. 2021/435 K. 26.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1242
KARAR NO : 2021/435
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/04/2019
NUMARASI :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/04/2019 tarih ve ……. E. – ……K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı şirket ve davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili; davalı şirketin …” ibareli marka başvurusuna, müvekkiline ait “…” ibareli markalara dayalı olarak yaptıkları itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından kısmen kabul edilerek, marka başvurusunun bir kısım mal ve hizmetler bakımından kısmi olarak reddedildiğini, söz konusu kısmi red kararına davalı şirket tarafından yapılan itirazın YİDK tarafından kabul edilerek kısmi red kararının kaldırıldığını, oysa dava konusu marka ile müvekkiline ait tanınmış “…” ibareli markalar arasında 556 sayılı 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi gereğince iltibas tehlikesinin bulunduğunu, dava konusu markanın müvekkilinin seri markası olarak algılanacağını, 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesindeki koşulların da bulunduğunu ileri sürerek YİDK’nın …….. sayılı kararının iptalini, …… sayılı “… ..” ibareli marka başvurusunun tescili halinde hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili; taraf markaları bütünsel açıdan değerlendirildiğinde markalar arasında benzerlik ve iltibas ihtimalinin olmadığını, davacı markalarında yer alan “…” kelimesinin ticari ve günlük hayatta yaygın bir ibare olup ayırt edici gücünün düşük bulunduğunu, dava konusu mal ve hizmetlerin yüksek düzeyde titiz alıcılara hitap ettiğini, bu nedenle markaların karıştırılma ihtimali olmadığını, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı vekili , müvekkilinin “… … ” ibareli markası ile Markalar Dairesi Başkanlığının kısmi red kararına mesnet ……. … …..” ve “….. …” ibareli markalar benzer olmadığından iltibas tehlikesinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; “…” ibaresinin taraf markalarında aynen yer aldığını, taraf markalarını oluşturan mal ve hizmetlerin birbirini kapsadığı, markalar arasında görsel , işitsel ve kavramsal olarak kısmi benzerlik olduğu değerlendirildiğinde mal ve hizmetler arasındaki yüksek derecedeki benzerliğin markalar arasındaki karıştırılma ihtimalini kuvvetlendirdiği, markaların birbirinin seri markası , devamı olduğu izlenimi vereceği, markalar arasında ekonomik ve idari bağın oluştuğu intibaı uyandıracağı, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesinin markanın başvurusunun reddi için aradığı benzerlik şartının gerçekleştiği, davacının itirazına mesnet markalarının tanınmış olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile Türk Patent YİDK nın ….. Sayılı kararının sınıf 19 bu sınıfa dahil biçimlendirilmemiş halde malzemeler: kum, çakıl, mıcır, asfalt, zift, çimento, kireç, alçı, sıva beton, blok mermer. Yollar için metal, mekanik ve aydınlatmalı olmayan trafik işaretleri. Beton, taş veya mermerden yapılmış anıtlar, heykeller. İnşaatlar için cam ürünleri. Metalden olmayan prefabrik yüzme havuzları. Akvaryum kumları. Sınıf 36 sigorta hizmetleri. Finansal ve parasal hizmetler. Gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri. Gümrük müşavirliği hizmetleri. Sınıf 37 inşaat hizmetleri, inşaat araç gereçlerinin ve iş makinalarının kiralanması hizmetlerinin. Temizlik hizmetleri; dezenfeksiyon hizmetleri; haşeri ilaçlama hizmetleri; temizlik araçları ve makinelerinin kiralanması hizmetleri. Kara araçları servis istasyonu hizmetleri (bakım, tamir ve akaryakıt dolumu). Deniz araçlarının bakımı ve tamiri hizmetleri; gemi inşaatı hizmetleri. Hava taşıtlarının bakım ve tamir hizmetleri. Mobilyalara ilişkin döşeme, tamir, resterasyon hizmetleri. Isıtma, havalandırma ve su tesisatının kurulması (tesis edilmesi), bakımı ve tamiri hizmetleri. Giysilerin temizliği, bakımı ve tamiri hizmetleri. Sınai makinalaranın ve cihazların, büro makinalarının ve cihazlarının, haberleşme cihazlırının, elektirikli ve elektronik cihazların tesisi, bakımı ve tamiri hizmetleri, asansör tamiri ve bakımı hizmetleri. Saat tamiri hizmetleri. Madencilik maden çıkarma hizmetleri. Ayakkabı, çanta, kemer tamiri hizmetleri. Mal ve hizmetleri yönünden iptaline, dava konusu markanın belirtilen mal ve hizmet sınıfları bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … vekili, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmasına rağmen mahkemece yeterli argüman ileri sürülmeden rapora itibar edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, taraf markalarının benzer olmadığını ve dava konusu markanın tescili talep edilen mal ve hizmetlerin niteliği gereği , yüksek düzeyde titiz alıcılara hitap ettiğini, bu durumun mahkemece göz ardı edildiğini, taraf markalarında ortak olarak yer alan “…” ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı vekili, müvekkilinin “… … ” ibareli markası davacıya “……. …” ve “. …” ibareli markaların benzer olmadığını, taraf marklarında yer alan “…” ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük bulunduğunu, mahkemece bilirkişi raporuna aykırı olarak taraf markaları arasında iltibas oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka uygun bulunmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “… …” ibareli başvuru ile davacının, ……………………………. sayılı “…” asıl unsurlu markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira davacı markalarının asli unsurunu oluşturan “…” ibaresinin dava konusu başvuruda da aynen asli unsur olarak kullanıldığı, başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlanmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğu ve mahkemece de gerekçesi açıklanmak suretiyle markalar arasında iltibas tehlikesi bulunduğunun kabul edildiği anlaşılmakla davalı şirket ve davalı … vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı şirket ve davalı … vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30’ar TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalılar tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 44,40’ar TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davalılardan ayrı ayrı tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı şirket ve davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/03/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/04/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip