Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1234 E. 2021/426 K. 26.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1234
KARAR NO : 2021/426
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2019
NUMARASI :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü.

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 13/06/2019 tarih ve ……E. -…….K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin … ibare ve biçimli 18, 25 ve 28.sınıf ürünleri içeren …; … ibare ve biçimli 18, 25 ve 28.sınıf ürünleri içeren … … ibare ve biçimli 18, 25 ve 28.sınıf ürünleri içeren …; … ibare ve biçimli 3, 9, 14, 18, 21, 25, 26, 34 ve 35.sınıf ürün ve hizmetleri içeren…; … ibare ve biçimli 18, 25 ve 28.sınıf ürünleri içeren …; …L ibare ve biçimli 35.sınıf hizmetleri içeren …;…ibare ve biçimli 10, 18 ve 25.sınıf ürünleri içeren…;…ibare ve biçimli 28.sınıf ürünleri içeren …;… ibareli 10, 18, 25 ve 35.sınıf ürünleri içeren…; …ibareli 25.sınıf ürünleri içeren …;…ibareli 18, 25 ve 35.sınıf ürün ve hizmetleri içeren …; …antıstatıc ibareli 18, 25 ve 35.sınıf ürün ve hizmetleri içeren ………; ……….. ibareli 18, 25 ve 35.sınıf ürün ve hizmetleri içeren………… ibareli 18, 25 ve 35.sınıf ürün ve hizmetleri içeren ……..; ……….ibare ve biçimli 18, 25 ve 35.sınıf ürün ve hizmetleri içeren …; ….. ibare ve biçimli 18, 25 ve 35.sınıf ürün ve hizmetleri içeren……. ……… ibare ve biçimli 18, 25 ve 35.sınıf ürün ve hizmetleri içeren ……; ……ibare ve biçimli 16, 25, 35 ve 41.sınıf ürün ve hizmetleri içeren ……..;……ibareli 35.sınıf hizmetleri içeren ………. ……. ibare ve biçimli 10, 18 ve 25.sınıf ürünleri içeren …….;……… ibareli 25.sınıf ürünleri içeren ……..; …… ibare ve biçimli 4–8, 11-13, 15-17, 19-24, 29-34, 36, 38, 42, 44, 45.sınıf ürün ve hizmetleri içeren ……; …….ibareli 18 ve 25.sınıf ürünleri içeren……..; ……. ibareli 18, 25 ve 35.sınıf ürün ve hizmetleri içeren …….; …………ibareli 25 ve 35.sınıf ürün ve hizmetleri içeren ……;… ibareli 35.sınıf hizmetleri içeren ……; … ibareli 35.sınıf hizmetleri içeren …….; ……. ibareli 35.sınıf hizmetleri içeren……; … ….. ibareli 14 ve 35.sınıf ürün ve hizmetleri içeren …….. ……ibareli 25.sınıf ürünleri içeren …..; …….. ibare ve biçimli 18, 25 ve 35.sınıf ürün ve hizmetleri içeren………sayılı tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının 12.07.2017 tarihinde ……..” ibareli, 3, 25, 35 ve 43.sınıf ürünleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, …….kod numarası verilen başvurunun Resmî Marka Bülteni’nde ilân olunduğunu, bunun üzerine iltibas ve tanınmışlık vakıasına dayanarak başvurunun reddi istemi ile itirazda bulunduklarını, itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihai olarak YİDK tarafından……… sayılı kararla reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, başvurunun tescilinin müvekkilinin … esas ve ayırt edici unsurlu markaları ile iltibasa sebebiyet vereceği gibi, onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterini de zedeleyeceğini ileri sürerek YİDK kararının iptali ile ……. sayılı markanın tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, her iki kelimenin görsel ve biçimsel farklılığının ilk bakışta farkedildiğini, anlamsal benzerlik olmadığını, yazım biçimi ve kullanılan logolar itibariyle ve bütünsel olarak başvuru konusu işaretle davacı markaları arasında belirgin farklılık bulunduğunu, davacı markalarının tanınmış olmasının da sonuca etkisinin bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraf markalarındaki mal ve hizmetler incelendiğinde bir kısım mal ve hizmetlerde benzerlik olduğu, ancak mal ve hizmetlerdeki benzerlik tek başına yeterli olmadığı, davacının … ibareli markalarıyla davalının “…” ibareli başvurusu arasında görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, ortalama tüketicilerin davacının markalarını … olarak algılayacağı,…olarak okuyacağı, düzenleme biçimlerini de gözeteceği, buna karşın davalının başvurusunu “…” olarak algılayacağı, işarette birden fazla farklı ibareler bulunmasının, onu görsel ve sescil olarak davacı markalarından belirgin biçimde farklılaştırdığı, görsel ve sescil olarak bir benzerlik içermedikleri, her iki kelimenin anlamsal olarak benzer olmadığının toplumun tüm kesimleri tarafından bilindiği, başvuruda … ve …değil, “…” ibarelerinin yer aldığı, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürün ve hizmetler için ayırdığı satın alım süresi içinde, “…” şekli ibareli işareti gördüğünde derhâl ve hiç düşünmeden bunun … ibareli markalardan farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, bunun sonucunda … markasıyla sunulan ürün ve hizmetleri satın almak isterken”…” şekli ibareli başvuru konusu işaretle sunulan ürünleri satın alma yahut hizmetlerden yararlanma biçiminde bir yanılgıya düşmeyeceği, davacının … ibareli markalarının ayakkabı ürünleri için tanınmış olması da varılan bu sonucu değiştirmeyeceği, tescilli bir marka ile iltibas yaratmayan işaretin marka tescil başvurusunda bulunmanın kötüniyetli bir yaklaşım olarak değerlendirilemeyeceği, taraf markalarının şekil itibariyle birbirine benzemediği, dolayısıyla 6769 SK 6/1 maddesi gereği markalar arasında iltibas ihtimali bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin markasının tanınmış marka olması nedeniyle tüm sınıflarda korunacağını, mahkemece markalar arasında benzerlik bulunmadığı kabul edilmiş ise de bunun yerinde olmadığını, taraf markaları arasında iltibas bulunduğunu, davalının başvurusunun müvekkilinin markalarının serisi niteliğinde algılanacağını, hem işitsel hem görsel benzerlik bulunduğunu başvurudaki esas ibarenin ……olduğunu, diğer ibarelerin okunamayacak kadar küçük yazıldığını, bir bütün olarak inceleme yapmanın yerinde bulunmadığını, tarafların markalarının ilk üç harfinin benzediğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava,YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının “…” ibareli marka başvurusu ile davacının itirazına mesnet “…” esas ibareli markaları arasında, görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürün ve hizmetler için ayırdığı satın alım süresi içinde, “…” şekli ibareli işareti gördüğünde derhâl ve hiç düşünmeden bunun … ibareli markalardan farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, tescilli bir marka ile iltibas yaratmayan işaretin marka tescil başvurusunda bulunmanın kötüniyetli olarak değerlendirilemeyeceği, SMK’nın 6/1. maddesinde koşulların somut uyuşmazlıkta bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/03/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :19/04/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip