Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1229 E. 2021/473 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1229
KARAR NO : 2021/473
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/05/2018
NUMARASI :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/05/2018 tarih ve …..E. – ….K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, ticaret unvanının ayırıcı unsuru “…” ibaresinden oluşan, 1940 yılından bu yana “…” tanıtım işareti ile ticari faaliyette bulunan, gerçekleştirdiği ticari faaliyetle tanınmışlık vasfı kazanan, bunun yanında “…” ibareli 1-45.sınıf ürün ve hizmetleri içeren … sayılı markanın da sahibi olan müvekkilinin 07.06.2013 tarihinde “…” ibare ve biçimli 1-45.sınıf ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, …kod numarası verilen marka tescil başvurusunun, bir kısım mal ve hizmetler bakımından resen reddinden sonra kalan mal ve hizmetler için Resmî Marka Bülteni’nde ilân olunduğunu, bunun üzerine davalı Şirketin … ibare ve biçimli 44.sınıf hizmetleri içeren …. ibare ve biçimli 16, 35 38 ve 41.sınıf ürün ve hizmetleri içeren… … ibare ve biçimli 35, 41 ve 42.sınıf hizmetleri içeren …;… ibare ve biçimli 41 ve 43.sınıf hizmetleri içeren …; … ibare ve biçimli 44.sınıf ürün ve hizmetleri içeren…; …ibareli 44.sınıf hizmetleri içeren…sayılı markalarına dayanarak başvurunun reddi istemiyle itirazda bulunduğunu, Markalar Dairesi Başkanlığının davalı itirazını reddettiğini, bunun üzerine davalının başvurunun tümden reddi istemiyle yeniden itirazda bulunduğunu, YİDK’in … sayılı kararıyla,… sayılı “…” ibareli markaya dayalı davalı itirazınıın kabul edilerek müvekkilinin marka tescil başvurusunun 44. sınıftaki “Tıbbi hizmetler. Güzellik bakımı hizmetleri. Veterinerlik ve hayvancılıkla ilgili hizmetler. Tarım, bahçecilik ve ormancılıkla ile ilgili hizmetler.” için reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, çünkü müvekkilinin … ibareli 44.sınıf hizmetleri içeren tescilli markasının bulunduğunu, önceki tarihli markasının dava konusu başvuru yönünden kendisine müktesep hak sağladığını, ayrıca davalının redde mesnet alınan… sayılı mayagöz ibareli marka tescil başvurusuna yaptıkları itirazın reddine dair YİDK kararının iptali ve hükümsüzlük istemiyle Ankara 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin …esas sayılı dosyasında açılan davanın kabul edilip Yargıtay tarafından da onandığını, bu nedenle marka başvurularının kısmen reddine ilişkin kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, YİDK’in… sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TÜRKPATENT vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında iltibas tehlikesinin bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, başvuru konusu “…” ibare ve biçimli işaretle, redde mesnet alınan “… ibareli markaların kapsamlarındaki ürün ve hizmetlerin aynı tür olduğunu, görsel, sescil ve anlamsal olarak bütünü itibarı ile bıraktığı izlenim itibarı ile ortalama tüketicileri iltibasa düşürebilecek derecede benzer bulunduklarını, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi koşullarının oluştuğunu, davacının … sayılı markasını kullanmadığından kendisine kazanılmış hak sağlamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında anlamsal, görsel ve sescil olarak önemli derecede benzerlik bulunduğu, markalardaki farklılığın anlamsal, görsel ve sescil olarak iki işaret arasında var olan genel izleminden doğan benzerliğin etkilerini geri plâna atmaya elverişli olmadığı, başvuru kapsamında yer alan 44.sınıf ürün ve hizmetlerin, davalı markasının kapsamındaki ürün ve hizmetler aynı türden olduğu, dolayısıyla markalar arasında iltibas tehlikesinin bulunduğu, fakat idari süreçte her iki tarafın gerek başvuru ve gerekse redde mesnet alınan markalara yönelik eş zamanlı itirazlarının olduğu, davacıya ait …sayılı başvuruya, davalının …sayılı marka tescil başvurusuna dayalı olarak itirazda bulunduğu, davalıya ait … sayılı başvuruya da davacının … sayılı markasına dayanarak itirazda bulunduğu, TÜRKPATENT’in her iki tarafın birbirlerinin başvurularına yönelik itirazları tescilde öncelik ve ilk marka tescillerinden kaynaklı müktesep hakları gözeterek, 556 sayılı KHK ve istikrar kazanan yargı kararlarıyla ortaya konulan hüküm ve kararlara göre inceleyip sonuçlandırmak zorunda olduğu, ancak TÜRKPATENT’in davalıya ait redde mesnet alınan …sayılı markaya yönelik olarak davacının … sayılı markasına dayalı itirazını reddettiği, davacının … sayılı markasına dayalı itirazı karşısında davalının… sayılı başvurunun tescilinin 556 sayılı KHK’nın 8.maddesi karşısında hukuka uygun olmayacağı, esasen bu konuda Ankara 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin …esas sayılı dosyasında davacı şirketin açtığı davanın davanın kabul olunduğu, davacının itirazının reddine dair YİDK kararı iptal olunup, anılan markanın hükümsüz kılındığı ve kararın Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 23.01.2018 gün ve E….,… sayılı kararıyla onandığı, şu hale göre davalı Kurumun, davacının redde mesnet alınan markaya yönelik itirazını reddetmesinin ve … sayılı marka tescil başvurusunun devamına karar vermesinin hukuka uygun olmadığı, buna bağlı olarak,… sayılı markayı mesnet alıp davacının …sayılı marka tescil başvurusunu reddetmesinin de hukuka aykırı olduğu, açıklanan nedenle, ilk olarak yargılama konusu davacı marka tescil başvurusunun reddine dair YİDK’nın … sayılı kararının iptaline karar verilmesinin gerektiği, ayrıca davacının öteden beri son başvuru konusu mal ve hizmetleri de içerecek biçimde kullandığı, işletmesi ile özdeşleşmiş asli unsurlarını içeren, işletmesel köken itibariyle önceki tescilli markaları ile bağlantılı olduğu mesajını açık biçimde veren, önceki markaların serisi olarak algılanmasında tereddüt bulunmayan, asli unsur yanında bazı ekler de içeren yeni ve seri bir marka tescil ettirme hakkının bulunduğu, başvuru konusu işaretin de davacının … ibare ve biçimli 44.sınıftaki hizmetleri içeren … sayılı markasının “kapsamındaki 44.sınıf hizmet” bakımından serisi mahiyetinde olduğu, zira davacının önceki tarihli markasının iddia konusu işareti aynen içerdiği, davacının son başvurusunun önceki markasının kapsamında olan yargılama konusu 44.sınıf hizmetleri aynen içerdiği, şu hâle göre son başvuru konusu işaretin davacının öteden beri son başvuru konusu mal ve hizmetleri de içerecek biçimde kullandığı, işletmesi ile özdeşleşmiş asli unsurlarını içeren, işletmesel köken itibariyle önceki tescilli markası ile bağlantılı olduğu mesajını açık biçimde veren, önceki markasının serisi olarak algılanmasında tereddüt bulunmayan, asli unsur yanında bazı ekler de içeren yeni ve seri bir marka olarak kabul edilmesi gerektiği, anılan markanın kullanmama nedeniyle iptali istemiyle açılan davanın 556 sayılı KHK’nın 14.maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptali üzerine, artık anılan marka kullanılmadığından bu marka tescilinin gerçekleştirildiğine yönelik bir iddia ve savunmanın kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK’nın…sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı TÜRKPATENT vekili, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında iltibas tehlikesinin bulunduğunu, bu hususun mahkemenin de kabulünde olduğunu, müvekkili Kurum tarafından kesinleşmemiş hükümsüzlük kararlarının dikkate alınamayacağını, ilk derece mahkemesinin bu yöne ilişkin gerekçesinin yerinde bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkiline ait marka ile davacı başvurusu arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, müvekkili markasının hükümsüzlüğüne ilişkin kararın henüz kesinleşmediğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka başvurusunun kısmen reddine ilişkin YİDK kararının iptali ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere davacı taraf … sayılı “…” ibareli marka başvurusunda bulunmuş, davalı Şirketin bu marka başvurusuna “…” ibareli bir takım markalarına dayalı olarak yaptığı itiraz, YİDK’in …ayılı kararıyla yalnızca …sayılı marka ile dava konusu başvuru arasında iltibas tehlikesi bulunduğu gerekçesiyle 44. sınıf hizmetler yönünden kabul edilmiş olup, davacı yanca bu kararın iptali istemiyle eldeki dava açılmıştır.
Dava konusu…sayılı “…” ibareli başvuru ile redde mesnet …sayılı “…” ibareli marka arasında, başvuru kapsamından çıkarılan 44. Sınıf hizmetler yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesi bulunduğu açıktır. Zira, dava konusu başvuru kapsamından çıkarılan 44. Sınıf hizmetler , redde mesnet markanın kapsamında aynen yer aldığı gibi her iki markanın asli unsurunun da “…” ibaresinden oluşması nedeniyle işaret benzerliğine ilişkin koşul da somut olayda mevcuttur. Esasen bu husus, ilk derece mahkemesinin de kabulünde bulunmaktadır.
İlk derece mahkemesince, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında, başvuru kapsamından çıkarılan hizmetler yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesi bulunduğu kabul edilmesine rağmen iki farklı gerekçeye dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Bunlardan birincisi, işbu davanın konusuna oluşturan başvurunun reddine mesnet alınan… sayılı marka başvurusuna da bu davanın davacısı tarafından itiraz edildiği, dolayısıyla davalı Kurumun her iki tarafın birbirlerinin başvurularına yönelik itirazlarını, tescilde öncelik ve ilk marka tescillerinden kaynaklı müktesep hakları gözeterek, 556 sayılı KHK ve istikrar kazanan yargı kararlarıyla ortaya konulan hüküm ve kararlara göre inceleyip sonuçlandırmak zorunda olduğu, her ne kadar davalı Kurum tarafından redde mesnet alınan…sayılı markaya yönelik davacı itirazı reddedilmiş ise de bu kararın açılan dava sonucunda iptal edildiği ve bu kararın Yargıtay tarafından da onandığı, buna göre davalı Kurumun, davacının redde mesnet alınan markaya yönelik itirazını reddetmesinin ve… sayılı marka tescil başvurusunun devamına karar vermesinin hukuka uygun olmadığı, buna bağlı da … sayılı markayı mesnet alıp davacının … sayılı marka tescil başvurusunu reddetmesinin de hukuka aykırı olduğu hususlarına dayanmaktadır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin birçok kararında açıklandığı üzere, 556 sayılı KHK’nın 53. maddesi uyarınca açılan YİDK kararının iptali davalarında, karar tarihindeki hukuki duruma göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekmektedir. Somut olayda, redde mesnet alınan… sayılı markanın başvuru tarihi 27.07.2010 olup, davacının 13.09.2011 tarihli ilk itirazı, Markalar Dairesi Başkanlığının 27.03.2012 tarihli kararı ile reddedilmiş, bu karara yönelik 18.06.2012 tarihli ikinci itirazın ise YİDK’in 21.02.2014 tarihli kararı ile reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından bu karara karşı açılan ve Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında görülen davanın kabulüne karar verilmiş, bu karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 23.01.2018 gün ve …Esas,…Karar sayılı kararı ile onanmış, bu karara karşı davalı Şirket tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 11/11/2019 gün ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilerek, davalı başvurusuna konu markanın “birlikte var olma” ilkesi uyarınca ve kullanım sonucu ayırt edici hale getirilip getirilmediğinin incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. Davaya konu başvurunun tarihi ise 07.06.2013 olup, davalı Şirketin itirazı ise, redde mesnet markaya yönelik itirazın reddine ilişkin YİDK karar tarihi olan 21.02.2014 tarihinden sonra 13.10.2014 tarihinde yapılmıştır. Görüldüğü üzere, ilk derece mahkemesinin kabulünün aksine, başvuru ve redde mesnet alınan markalara yönelik itirazlar eş zamanlı olmadıkları gibi esasen davalı Kurumca, redde mesnet alınan 2010/49078 sayılı markaya davacı yanca yapılan itirazın reddedilmesi karşısında, itirazların birlikte incelenmeleri de davalı Kurum kararını etkilemeyecektir. Çünkü davalı Kurum, redde mesnet markaya yönelik itirazı yerinde görmeyerek reddetmiş olduğundan, itirazları birlikte incelese dahi farklı bir sonuca ulaşılması mümkün bulunmamaktadır. O halde, redde mesnet alınan … sayılı markanın, dava konusu YİDK karar tarihi itibariyle hüküm ifade ettiği, kaldı ki bu marka başvurusuna yönelik itirazın reddine ilişkin YİDK kararının iptali için açılan davanın da halen derdest olduğu, YİDK kararının iptali davalarının, karar tarihindeki hukuki duruma göre çözümlenmesi gerektiği hususları gözetildiğinde, davalı Kurum tarafından diğer davalı Şirketin itirazına mesnet 2010/49078 sayılı markanın değerlendirilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmayıp, aksi yöndeki ilk derece mahkemesi gerekçesi doğru değildir.
İlk derece mahkemesinin davanın kabulüne ilişkin ikinci gerekçesi ise davacı Şirketin, adına tescilli … sayılı “…” ibareli markası nedeniyle dava konusu başvuru üzerinde müktesep hakkının bulunmasıdır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 19.09.2008 tarih, …E., … K. sayılı “…” kararında da zikredildiği üzere marka sahibinin uzun yıllardır kullandığı markasını yeni bir görünümle yeniden tescil ettirmek istemesi kazanılmış hakların korunması ilkesinin bir gereği olarak görülmektedir. Ancak başvuru sahibinin bu yöndeki kazanılmış hakkının varlığından bahsedilebilmesi için müktesep hakkına dayanak teşkil eden önceki tarihli markasının hükümsüzlük tehdidi altında bulunmaması, önceki marka ile sonraki markanın ayırt edici ve asıl unsurlarıyla tescil kapsamlarının aynı olması, sonraki tescili istenen markanın başkası adına tescilli bir markaya yanaşmaması ve son olarak marka sahibinin markasını yeni bir görünümle yeniden tescil ettirmek istemesi amacına uygun olarak önceki tarihli müktesep hak iddiasına dayanak markasını uzun süredir kullanılıyor olması gereklidir. Oysa somut olayda, davacı taraf … sayılı markasını, dava konusu başvuru kapsamından çıkarılan 44. sınıf hizmetler üzerinde uzun süredir kullandığına dair dosyaya hiçbir delil sunmamıştır. Öte yandan, davacı adına tescilli … sayılı markanın kullanmama nedenine dayalı olarak iptaline yönelik açılan ve Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin… esasında görülen davada da, davacının … sayılı markasını 44. sınıf hizmetlerde kullandığını ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, bu karar 11. Hukuk Dairesi’nin 16.10.2017 tarih, … esas,… karar sayılı ilamı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptaline karar verildiği gerekçesiyle bozulmuştur. Bu durumda, her ne kadar davalının … sayılı markası hüküm ifade etmekte ise de, gerek Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin…esas,…karar sayılı kararı gerekse işbu dosya kapsamı dikkate alındığında, davacı tarafın … sayılı markasını, dava konusu başvuru kapsamından çıkarılan 44. sınıf hizmetlerde uzun süredir kullandığını ispat edemediği, dolayısıyla uzun süredir kullanılmayan markanın müktesep hakka dayanak teşkil etmesinin mümkün bulunmadığı anlaşıldığından, davacının dava konusu başvuru üzerinde müktesep hakka sahip olmadığı kabul edilmiş, anılan yönden de ilk derece mahkemesi gerekçesi yerinde görülmemiştir.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde, “…” ibareli dava konusu başvuru ile … ibareli redde mesnet marka arasında, başvuru kapsamından çıkarılan 44. sınıf hizmetler yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunduğu, YİDK tarafından, karar tarihi itibariyle hüküm ifade eden … sayılı markanın değerlendirilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, davacının 44. sınıfta kullandığını ispat edemediği … sayılı markasının, işbu başvuru açısından kendisine müktesep hak sağlamayacağı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yerinde olmayan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, HMK’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, Dairemizce davalılar vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile, Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce 02/05/2018 gün ve …E. – … K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 5.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından istinaf aşamasında yapılan 38,90 posta masrafından oluşan yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı Kuruma verilmesine,
7-Davalı şirket tarafından istinaf aşamasında yapılan 8,70 posta masrafından oluşan yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı şirkete verilmesine,

8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
9-Davalılar tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 44,40’ar TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalılara ayrı ayrı iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 02/04/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/04/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip