Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
…
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/03/2019
NUMARASI : …
DAVANIN KONUSU : (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
Taraflar arasında görülen davada Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/03/2019 tarih ve…K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş. tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, asıl ve birleşen davalarda, davalılara zorunlu trafik ve zorunlu karayolu taşımacılık mali mesuliyet sigortalı bulunan minibüsün, tümsek ve çukurdan geçtiği sırada meydana gelen sarsıntı sırasında, araç içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, %24 oranında engellilik raporunun bulunduğunu, müvekkilinin oluşan zararından davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek, asıl ve birleşen davalarda ayrı ayrı 25 TL geçici, 50,00 TL sürekli iş görmezlik tazminatı ile 25 TL bakıcı giderinin avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, 18.01.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile sürekli iş göremezlik tazminatını 180.554,38 TL.’na, geçici iş göremezlik tazminatını 4.521,80 TL.’na, bakıcı giderini 5.738,25 TL.’na yükselterek, toplam 190.814,43 TL. maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Asıl davada davalı … … Sigorta A.Ş. vekili, müvekkilinin ZMM sigortacısı olduğunu, anılan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısının bulunduğunu, bu nedenle açılan davanın reddinin gerektiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağını, maluliyetini ve kusur durumunu kanıtlanması gerektiğini, bakıcı giderinin sakatlık teminatı kapsamında olduğunu, müvekkilinin ise tedavi ve sağlık giderlerinden sorumlu olmadığını, ayrıca hatır taşıması indiriminin yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş. vekili, kaza tarihinden itibaren 2 yıllık sürenin dolduğunu ve zamanaşımının gerçekleştiğini, davacının müracaat etmeksizin açtığı davanın dava şartı bulunmadığından reddine karar verilmesinin gerektiğini, esas yönünden de davacının maluliyet durumunu kanıtlaması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, kaza yapan aracın kaza tarihini kapsar şekilde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının … … Sigorta A.Ş., Karayolları Zorunlu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sigortasının … Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığı, kusurun %50’sinin sürücüde %50’sinin ise yolun bakım ve onarımından sorumlu kuruluşta olduğu, davacının ise kusurunun bulunmadığı, davacının 15/09/2012 tarihli yaralanması neticesinde, vücut genel çalışma gücünü %25 oranında kaybettiği, 6 ay süre ile iş göremez kaldığı, 6 ay başka birisinin bakımına muhtaç olacağı, kaza nedeniyle geçici iş göremezlik zararının 4.521,80 TL, sürekli iş göremezlik zararının 180.554,38 TL, bakıcı giderinin 5.738,25 TL olduğu, davacının tüm zararını tüm kusurlu davranışta bulunanlardan talep edebileceği, kaza tarihinde yürürlükte bulunan 4925 S.K.’nın 19/son maddesi gereğince, ZMMS’nin sorumluluğunun, zararın ZKTMM Sigortasının limitini aşması halinde başlayacağından, davacının oluşan zararlarının da 225.000,00 TL olup, zorunlu sigorta teminat limitini aşmadığından, oluşan zararların davalı … … Sigorta A.Ş.’nin teminatı kapsamına girmediği ve asıl davanın reddine karar verilmesinin gerektiği gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile 180.554,38 TL sürekli iş görmezlik tazminatı, 4.521,80 TL geçici iş görmezlik tazminatı, 5.738,25 TL bakıcı gideri olmak üzere 190.814,43 TL tazminatın, 02/10/2017 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davanın zamanaşımına uğramış olup, esasa girilmeksizin zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun ilgili maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, uyuşmazlığın çözümü açısından dava açılmadan evvel sigorta şirketine başvuruda bulunma zorunluluğunun getirildiğini, bu sebeple başvuruda bulunmaksızın açılan davanın, başvuru yolları tüketilmeden açılması nedeniyle reddinin gerektiğini, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortasının, yolculuğun başlangıcından bitişine kadar, otobüsün içinde veya dışında, otobüs hareket halinde iken veya değilken, yolculuk sırasında veya bekleme, duraklama ve mola yerlerinde karşılaşılabilecek her türlü kazalara karşı, sigortalılar (yolcular, sürücüler ve yardımcılar) yararına, taşımacı tarafından yaptırılması zorunlu bir kaza (can) sigortası olduğunu, müvekkilinin de kazaya karışan otobüsün zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasını yaptığını, müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın sürücüsünün herhangi bir kusuru olmadığından, somut olayda müvekkili sigorta şirketinin de anılı kaza nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını, davacının uğradığı zararların ZMSS kapsamında giderilmesi için … … Sigorta A.Ş. aleyhine dava açtığı ve tüm zararlarının ZMSS kapsamında giderilecek olduğu halde, müvekkil firma aleyhine de dava açılmasının, davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, iş göremezlik oranının Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edilmesinin ve davacının aynı işi yürütmesi için daha fazla çaba sarf edip etmeyeceğinin incelenmesinin gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davacının yolcusu davalıların da sigortacısı olarak sorumluluğunu üstlendiği taşıyan ile davacı arasında taşıma sözleşmesinin bulunduğu, TTK.’nın 855/1. maddesinin “Bu Kitap hükümlerine tabi taşımalarda, yolcunun bir kaza sonucu ölmesi veya bedensel bütünlüğü zedeleyen bir zarara uğraması hâlinde istem hakları on yılda; diğer zararlarda ise bir yılda zamanaşımına uğrar.” hükmü uyarınca, 15.09.2012 tarihinde meydana gelen işbu dava konusu olayda da davacının istem haklarının, 18.01.2019 ıslah tarihi itibariyle zaman aşımına uğramadığı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 97. maddesinde dava açılmadan evvel sigorta şirketine başvuruda bulunma zorunluluğunun, sadece zorunlu trafik sigortacıları için getirildiği, somut uyuşmazlıkta ise birleşen davanın davalı … Sigorta A.Ş.’ne, açıkça Karayolları Zorunlu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sigortasına dayanılarak yöneltildiği gibi bu durumun davacı vekilince sunulan 15.11.2017 tarihli dilekçe ile de açıkça belirtildiği, davacının tüm taleplerinin anılan sigortanın teminat kapsamı dahilinde olduğu gibi davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün, olayın meydana gelmesinde, hızını yol durumuna ve kavşak şartlarına göre ayarlamadığı için tedbirsizlik, dikkatsizlik ve kurallara aykırı hareketi nedeniyle %50 oranında kusurlu bulunduğunun, 09.10.2018 tarihli Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporu ile tespit edilmesi karşısında, mahkemece davalı sigorta şirketinin, davacının uğradığı tüm zararlardan sorumlu tutulmasında bir isabetsizliğin bulunmadığı, davacının müteselsil sorumluluk esaslarına göre uğradığı tüm zararlarını dilediği sorumludan talep etmesinin haksız ve kötü niyetli bir davranış olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı gibi esasen somut uyuşmazlıkta, ZMSS kapsamında giderilmesi için davalı … … Sigorta A.Ş. aleyhine dava açtığı davanın da ilk derece mahkemesince, 4925 S.K.’nın 19/son maddesi hükmü uyarınca isabetli bir şekilde reddedildiği, dolayısıyla davacının uğradığı zararların ZMSS kapsamında giderilmesi için … … Sigorta A.Ş. aleyhine dava açtığı ve tüm zararlarının ZMSS kapsamında giderilecek olduğu halde, birleşen davanın açılmasının, davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu gösterdiğine dair istinaf itirazlarının yasal dayanağının bulunmadığı, yine davacının sürekli iş göremezlik oranının da … Başkanlığının 13.03.2018 tarihli raporu ile 15.09.2012 olay tarihi itibariyle uyuşmazlığa uygulanması gereken, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alınarak, usulüne uygun şekilde tespit edilmiş olduğu, davacının işbu dava ile talep ettiği geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının ve bakıcı giderlerinin, SGK tarafından karşılanan zararlar kapsamında olmadığı, diğer tüm bilgileri davacının bilgileri ile aynı iken olayla ilgisiz bir kişinin adına düzenlenen 07.01.2019 tarihli aktüer bilirkişi raporunda yapılan bu yanlışlığın da maddi hataya dayandığı anlaşılmakla, birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 13.034,50 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş. tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 3.300,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 9.734,50 TL’nin birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/03/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/03/2021
….