Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1175 E. 2021/379 K. 19.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/02/2019
NUMARASI :….

DAVACI : … ….

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/02/2019 tarih ve ….sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkili şirketin “…” asıl unsurlu tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı Şirketin bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…….” ibaresini 35, 40. sınıflarda marka olarak tescil ettirmek üzere davalı Kuruma başvurduğunu, … kod numarasını alan başvuruya müvekkilince yapılan itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından kısmen kabul edildiğini ve başvuru kapsamından bir kısım hizmetlerin çıkarıldığını, başvurunun tümden reddi istemiyle bu karara yaptıkları itirazın ise YİDK tarafından reddedildiğini, oysa başvuru kapsamında kalan hizmetler ile müvekkili markalarının kapsamlarında yer alan mal ve hizmetler arasında benzerlik bulunduğunu, öte yandan müvekkili markalarının tanınmış olduklarını ve bu nedenle de başvurunun tescilinin mümkün bulunmadığını, zira 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi koşullarının somut olayda gerçekleştiğini, yine 556 sayılı KHK’nın 8/3 ve 8/5 maddeleri gereğince de başvurunun reddinin gerektiğini, dava konusu başvurunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, YİDK’in … sayılı kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TÜRKPATENT vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru kapsamında kalan hizmetler yönünden dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını, davacının diğer iddialarının da yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkili başvurusunun kapsamında kalan hizmetlerin, davacının itirazına mesnet markaların kapsamlarında yer alan mal ve hizmetlerden farklı olduklarını, davacı markasının tanınmış marka niteliği taşımadığını, 556 sayılı KHK’nın 8/3 maddesine dayalı iddiaların yerinde olmadığını, ticaret unvanına dayalı davacı iddiasının da haksız olduğunu, kötü niyet iddiasının da ispat edilemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunmadığı, 556 sayılı KHK’nın 8/3 ve 8/5 maddeleri anlamında da davacının bir hakkının olmadığı, başvuru tarihi itibariyle sunulan delillerin davacı markalarının tanınmışlığını ispata yeterli bulunmadığı, kötüniyet iddiasının ispat edilemediği, dava konusu YİDK kararının iptali ve hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, dava konusu başvuru ile müvekkili markaları arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunun açık olduğunu, bu durumun dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile de ortaya çıktığını, marka kapsamlarının farklı olduğu yönünde görüş bildiren bilirkişi raporunun hatalı olduğunu ve hüküm kurmaya elverişli bulunmadığını, marka kapsamları arasında da benzerlik bulunduğunu, öte yandan müvekkili markalarının tanınmış olduklarını ve bu nedenle de başvurunun reddinin gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava konusu başvuru “…+…” ibareli iken davacının itirazına mesnet markaların asli unsurları ise “…” asıl unsurludur. Dava konusu başvuruda yer alan … unsuru tali konumda olup, başvurunun asli unsurunu oluşturan “…” ibaresi davacı markalarının asli unsuru olan “…” ibaresi arasındaki tek farklılık, başvurunun ikinci harfinin…. olmasından kaynaklanmaktadır. “…” ve “…” ibarelerinin, aynı harf dizimine sahip olmaları ve kelimelerin sadece ikinci harflerinin farklı bulunmaları, başvuruya yeterli ayırt ediciliği katmamıştır. Bu itibarla, marka işaretleri arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmaktadır.
Marka kapsamlarındaki mal ve hizmetlerin karşılaştırılmasına gelince; dava konusu başvurunun kapsamında 35/05 sınıfta yer alan “Müşterilerin malları elverişli şekilde görmesi ve satın alması için Danteller ve nakışlar (aplikeler), güpürler, fistolar, dar dokumalar, şeritler ve kurdeleler, ekstraforlar, fitiller, giysiler için kumaştan yapılmış hazır harfler ve rakamlar, armalar, rütbe işaretleri, vatkalar. Giysiler için düğmeler, kopçalar, halkalar, fermuarlar, ayakkabı ve kemer tokaları, perçinler, yapışkan bantlar, bağlar, toplu iğneler, iğneler, dikiş iğneleri, dikiş makinesi iğneleri, tığlar ve örgü şişleri, iğne kutuları ve iğnelikler. Yapma çiçekler, yapma meyveler. Saç tokaları, saçı bağlamak için halkalar, taçlar, değerli metalden olmayan saç süsleri, takma saçlar, postişler, elektrikli veya elektriksiz bigudiler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) ile 40. Sınıfta yer alan “Adi metallerin işleme hizmetleri. Değerli metallerin işlenmesi hizmetleri. Fotografik ve sinematografik ürünlerin işlenmesi hizmetleri, banyo, baskı ve foto gravür hizmetleri. Gıdaların işlenmesi hizmetleri. Hayvan kesim hizmetleri. Deri ve kürk işleme hizmetleri. Saraçlık hizmetleri. Terzilik hizmetleri, nakış işleme hizmetleri. Ahşap ve kereste işleme hizmetleri. Sanat eserlerinin çerçevelenmesi hizmetleri. Sıvı, kimyasal madde, gaz, hava işleme hizmetleri. Cam ve optik cam işleme hizmetleri. Malzemelerin montajı (üçüncü şahıslar adına) hizmetleri. Diş teknisyenliği (döküm) hizmetleri. Çömlekçilik hizmetleri. Enerji üretimi hizmetleri, jeneratörlerin kiralanması hizmetleri. Kağıdın işlenmesi. Baskı hizmetleri, ciltçilik hizmetleri” yer almaktadır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin yerleşik kararlarında açıklandığı üzere mal ve hizmetler arasında benzerlik olup olmadığı değerlendirilirken her iki grup mal ve hizmetlerin aynı tüketici kitlesine hitap edip etmediği, birbirine alternatif olup olmadıkları, aynı dağıtım veya dolaşım yollarına sahip olup olmadığı, hammadde-mamül ilişkisinin bulunup bulunmadığı, birbirlerini bütünleyici/tamamlayıcı olup olmadıkları gibi hususlarının dikkate alınması gerekmektedir. Buna göre, dava konusu başvuru kapsamında yer alan 35. sınıftaki “Danteller ve nakışlar (aplikeler), güpürler, fistolar, dar dokumalar, şeritler ve kurdeleler, ekstraforlar, fitiller, giysiler için kumaştan yapılmış hazır harfler ve rakamlar, armalar, rütbe işaretleri, vatkalar” mallarının satışına özgü perakendecilik hizmetleri ve 40. sınıfta yer alan “nakış işleme hizmetleri” ile davacının 2015/38128 sayılı markasının kapsamında yer alan 24. sınıftaki “Dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar. Ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, havlular.” malları ve … sayılı markasının kapsamında yer alan “Kumaş işleme hizmetleri” arasında, başvuru kapsamında yer alan 40. sınıftaki “Adi metallerin işleme hizmetleri.” ile davacının itirazına mesnet … sayılı markanın kapsamında yer alan 6. sınıftaki “Değerli olmayan maden cevherleri. Adi metaller ile bunların alaşımları ve yarı mamulleri.” malları arasında ve son olarak başvuru kapsamında yer alan “Deri ve kürk işleme hizmetleri.” ile davacının itirazına mesnet … sayılı markanın kapsamında yer alan 18. sınıftaki “İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler.” malları arasında benzerlik bulunmaktadır. Zira bu mal ve hizmetler, aynı tüketici kitlesine hitap eden, birbirlerinin yerine ikame edilebilen, hammadde/mamül ilişkisi olan ve birbirlerini bütünleyici/tamamlayıcı mal ve hizmetlerdir. Yukarıda açıklanan nedenlerle mal ve hizmet benzerliği yönünden dosyada mevcut bilirkişi raporundaki değerlendirmeye iştirak edilmemiş, bu yönden Dairemizce değerlendirme yapılarak yukarıdaki sonuçlara ulaşılmıştır. O halde yukarıda sayılan hizmetler yönünden dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında ilişkilendirilme ihtimali dahil iltibas tehlikesinin bulunduğunun, bunun dışında kalan hizmetler yönünden ise böyle bir tehlikenin olmadığının kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davacının diğer bir istinaf itirazı ise itirazına mesnet markaların tanınmış oldukları ve bu nedenle de başvurunun tescil edilemeyeceğine ilişkindir. Ancak, dosyada mevcut bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere dosyaya sunulan delillerle, davacının itirazına mesnet markaların, başvuru tarihi itibariyle tanınmış olduklarının ispat edilemediği anlaşıldığından, somut olayda 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi anlamında bir tescil engelinin olmadığı kanaatine varılmış, bu yönden davacı vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve … sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan Dairemizce bu yönden dosyada mevcut bilirkişi raporundaki tespitlere itibar edilmemiş, ayrıca bir bilirkişi incelemesine de gerek görülmemiş, teknik yönlerden mevcut bilirkişi raporundan faydalanılmıştır.
HMK’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden Dairemizce davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenle kabulü ile HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 26/02/2019 gün ve ….. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile YİDK’in 01.03.2018 tarih, …. sayılı kararının, 35. sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Danteller ve nakışlar (aplikeler), güpürler, fistolar, dar dokumalar, şeritler ve kurdeleler, ekstraforlar, fitiller, giysiler için kumaştan yapılmış hazır harfler ve rakamlar, armalar, rütbe işaretleri, vatkalar. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) ile 40. sınıftaki “Adi metallerin işleme hizmetleri. Deri ve kürk işleme hizmetleri. Nakış işleme hizmetleri.” yönünden KISMEN İPTALİNE,
3-Davalı Şirket adına tescilli… sayılı “…..” ibareli markanın, 35. sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Danteller ve nakışlar (aplikeler), güpürler, fistolar, dar dokumalar, şeritler ve kurdeleler, ekstraforlar, fitiller, giysiler için kumaştan yapılmış hazır harfler ve rakamlar, armalar, rütbe işaretleri, vatkalar. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) ile 40. sınıftaki “Adi metallerin işleme hizmetleri. Deri ve kürk işleme hizmetleri. Nakış işleme hizmetleri.” yönünden KISMEN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ ile SİCİLDEN TERKİNİNE,
4-Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL karar ve ilam harcının davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 5.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine,
7-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
8-Davacının ilk derece mahkemesinde yaptığı 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 349,00 TL tebligat ve posta gideri ile istinaf aşamasında yaptığı 96,50 TL tebligat ve posta giderinden oluşan toplam 2.245,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1/2’si olan 1.222,75 TL’ye 35,90 TL peşin harç ve 35,90 TL başvuru harcı bedeli eklenerek toplam 1.194,55 TL’nin davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı şirket ve davalı Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
11-Davacı tarafın harçtan muaf olması nedeniyle istinaf karar ve ilam harcı yatırmadığı anlaşıldığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
12-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 19/03/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2021 …

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.