Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1158 E. 2021/323 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : ….
KARAR NO : …
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/06/2019
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : Türkpatent YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/06/2019 tarih ve ….. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin …. ibareli marka başvurusunun, davalı şirketin ….” ibareli markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazı sonucunda, davalı … YİDK’nin 27.09.2018 tarih ve .. sayılı kararı ile kısmen reddedildiğini, oysa müvekkilinin davaya konu “….” ibareli başvurusu ile davalı şirkete ait “…. ibareli markaları arasında herhangi bir benzerlik veya iltibasın bulunmadığını, yazı tipi, renk, arka plan görselleri, kompozisyonları konusunda da ciddi farklarının bulunduğunu, müvekkilinin markasının ahşap renk görselini içerdiğini, kendine has bir yazı stili ile üzerinde at arabası ve çiftçi görselinden oluştuğunu, müvekkilinin….” ibareli tescilli birçok markasının bulunduğunu, seri marka yaratmak amacının olduğunu ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini ve dava konusu … ibareli markanın reddedilen mallar bakımından tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve Marka Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı şirket vekili, müvekkilinin tescilli markaları ile görsel, işitsel ve aralarında bağ kurulacak derecede benzer olan davacı başvurusunun tesciline izin verilmeyeceğini, davacının markasının asli unsurunun “…” ibaresi olduğunu, bu ibarenin coğrafi bir yer olması nedeniyle zaten tek başına tescilinin mümkün olmayacağını, davacının “….” ibaresini peynir markası olarak kullanıldığının tespit edildiğini, “….” ibaresinin etimolojik olarak “….” yani şifa anlamına geldiğini, tüketicinin bunu ….” olarak algılayacağını, 556 sayılı KHK’nın 7/1-f ve j bentlerine açıkça aykırılık oluşturduğunu, tüketicinin bunu ayrıca dini değerlerle de bağdaştıracağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davaya konu ….” ibareli marka ile kısmi redde mesnet olan “…… dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar.” malları yönünden de birebir aynı olması nedeniyle 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi koşullarının oluşacağı, davacının önceki tarihli “…. ibareli markalarının kapsamında davaya konu olan malların bulunmaması nedeniyle müktesep haktan söz edilemeyeceği, davacının “….” ibareli markasının tanınmışlığının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemece alınan raporda denetime elverişli şekilde iddiaların tartışılmadığını, itirazlarının karşılanmadığını, iki marka ibaresinin birlikte ve bütün olarak değerlendirilmesi halinde benzerlik bulunduğundan söz edilemeyeceğini, ayrıca müvekkili şirket adına tescilli önceki tarihli …. sayılı bir başka “… ibareli markanın mevcut olup, dava konusu marka başvurusunun seri marka oluşturma amacıyla yapıldığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, Türkpatent YİDK kararının iptali
istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davacının marka tescil başvurusunun kapsamından çıkarılan “Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar.” mallarının, davalının itiraza dayanak markalarının kapsamında da birebir bulunduğu gibi, tarafların markalarının asıl unsurunun da “…” ibaresinden oluştuğu, dolayısıyla tarafların markalarının 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında benzer olduğu, her ne kadar davacının işbu dava konusu başvuru markasında, önceki tarihli … numaralı tescilli markasının asıl unsuru muhafaza edilmişse de, … numaralı markasının kapsamında 29. sınıf “Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar.” mallarının bulunmadığı, dolayısıyla dava konusu başvuruda, önceki tarihli markaya nazaran emtianın kapsamı genişletildiğinden, davacının anılan markasına dayalı kazanılmış hak koşullarının somut uyuşmazlıkta oluşmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 11/03/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/03/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip