Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1157 E. 2021/321 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : …
KARAR NO : …
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/02/2018
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : TÜRKPATENT YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/02/2018 tarih ve …. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkili tarafından… numaralı “…. markasının adına tescil talebinin, davalı Türkpatentin 11.05.2017 tarihli …..sayılı YİDK kararı ile dava dışı üçüncü kişilere ait …. “…. …. ve …. markalara dayanılarak, 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi gereğince reddedildiğini, oysa anılan başvurunun müvekkilinin daha önceden tescil ettirmiş olduğu …. markalarının serisi niteliğinde olduğunu, müvekkilinin bu markaları uzun yıllardır aktif biçimde kullandığını, müvekkilinin bu markalara dayalı kazanılmış hakkının olduğunu, davaya konu markaların aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadıklarını, marka şekillerine bakıldığında markalar arasında herhangi bir iltibasa yer vermeyecek derecede farklılıklar olduğunun görüleceğini ileri sürerek, davalı Türkpatent YİDK kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, dava konusu….” ibareli marka başvurusudaki 37 ve 39. sınıf hizmetlerle redde mesnet …..” ve ….” marka kapsamındaki 37 ve 39. sınıf hizmetlerin aynı olduğu ve markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer bulunduğu, davacının dava konusu başvuru bakımından, önceki tarihli….. ibareli markalarına dayalı müktesep hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilince sunulan uzman görüşünün dikkate alınmadığını, bu görüşe neden itibar edilmediğinin de açıklanmadığını, dosyaya sunulan bilirkişi raporu ile uzman görüşü arasındaki çelişkinin giderilmediğini, redde mesnet …. sayılı markanın müvekkiline ait …..benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin ….. sayılı markalarına dayalı kazanılmış hakkının bulunduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, Türkpatent YİDK kararının iptali
istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve dava konusu başvuru markası ile redde mesnet markaların asıl unsurlarının “….” ibaresinden oluştuğu, markalarda yer alan diğer şekil ve tanımlayıcı nitelikteki kelime unsurlarının, markaları ayırt edilemeyecek kadar benzer olmaktan çıkarmadığı, davacının 20.05.2016 tescil tarihli…. numaralı ve 26.08.2015 tescil tarihli ve …. numaralı önceki markalarının, 25.10.2016 dava konusu başvuru tarihi itibariyle henüz uyuşmazlık konusu olmaktan çıkmadığı için kazanılmış hak yaratmasının mümkün olmadığı, bu durum karşısında mahkemece davacı tarafça sunulan 19.02.2018 tarihli uzman görüşüne itibar edilmeyerek, yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 11/03/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/03/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip