Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1151 E. 2021/353 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1151
KARAR NO : 2021/353
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/05/2019
NUMARASI : …

.
.
Av. …
.
.

.
.
2-… .

DAVANIN KONUSU :Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i Maddi ve Manevi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/05/2019 tarih ve ….E. – ..K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili; müvekkilinin 10.10.2013 tarihinde Ankara’da kurulduğunu, site, avm ve yaşam alanlarının yönetimini profesyonel olarak üstlenip bu alanda yıllardır hizmet verdiğini, davalılardan …’nin 08.09.2014-06.05.2015 ve 18.10.2016-24.10.2016 tarihleri arasında iki dönem olmak üzere davacı şirketin muhasebe bölümünde çalıştığını, davalı …’nin 24.10.2016 tarihinde kendi isteği ile işten ayrılarak, davacı ile tamamen aynı işi yapmak için, davalı şirketi kurduğunu, davacı firmanın müşterisi olan ve 2016 yılında oluşturulan …… konutları yönetiminin, profesyonel hizmet alma talebi ile davacı firmaya başvurup davacı ile sözlü olarak anlaştığını, bu yönetim tarafından 21.09.2016 tarihinde davacıya yetki verildiğini, verilen yetkiye istinaden asansör firması ile 21.09.2016 tarihinde bakım sözleşmesi imzalandığını,… Konutları’nın yönetim planının davacı firma tarafından hazırlandığını, inşaat aşamasından bu yana konutların yerinde incelenip eksik görülen işlemler için danışma hizmeti verildiğini, ardından daire teslimlerinin başlaması ile 2017 Mart ayında birden fazla kez toplantı yapıldığını, bütçe konusu dahil yönetime ilişkin tüm konularda danışma hizmeti verilmeye devam edildiğini, en nihayetinde… Konutları ile sözleşme imzalama aşamasına gelindiğinde yönetimin 07.04.2017 tarihinde anlaşmadan vazgeçtiğini bildirdiğini, bu olayın hemen akabinde ise yönetimin davalı şirket ile sözleşme imzaladığının öğrenildiğini, müvekkilinin ticari sırlarını ve müşteri çevresini ele geçiren davalı firmanın eylemleri neticesinde davacı şirketin maddi ve manevi anlamda zarar gördüğünü ve görmeye de devam ettiğini, bu nedenle davalı tarafa ihtar çekilmişse de olumlu bir netice alınamadığını, bununla birlikte davalı tarafın, davacının müşteri çevresini dolaşmaya ve müvekkilini kötülemeye devam ettiğini, dokümanlarının davacı şirketin kullandığı dokümanların kopyasını teşkil ettiğini, yine davalı şirketin internet sitesine bakıldığında davacı firmanın kullandığı görsellerin ve yazıların birebir kullanıldığını ve hatta davalı şirketin misyonunun ve vizyonunun dahi davacı şirketle aynı olduğunu, davalı tarafin davacı şirket nezdinde öğrenmiş olduğu bilgileri kullanarak pazarlama ve hizmet sözleşmesi yapmakta, kurduğu şirket ile kazanç sağladığını, davalının, davacı şirkette edinmiş olduğu çevresini, kurduğu rakip şirket için kullanarak davacı şirketin ekonomik pazarda itibari anlamda zarar görmesine sebep olduğunu, davalı … ve eşi……i’nin davacı şirket yetkilisi … hakkında iftira boyutunda dedikodular yayarak ve özel hayatını ifşa ederek 2014 yılından bu yana devam eden ……. yönetimi ile olan sözleşmenin fesholunmasına neden olduklarını, davalı … ve eşi hakkında şikayetçi olmaları nedeniyle Ankara 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …esasında dava açıldığını, davalı şirketin davacı şirketin müşteri portföyü ile birebir iletişim halinde olan işletmeye ilişkin sırlarını bilen yetişmiş personellerinin fikrini değiştirerek kendi şirketinde çalıştırmaya başladığını bu şekilde de iktisadi rekabetin iyi niyet kurallarına aykırı olarak suistimal edildiğini, davacı şirketin başta ……… ve …..olmak üzere müşterilerini teker teker kaybettiğini, davalıların haksız rekabeti nedeni ile davacı şirketin aktifinde azalma olup ticari itibarının sarsıldığını, bununla birlikte davalı yanın haksız rekabeti neticesinde … yönetimi ile sözleşme imzalayıp kar elde ettiğini, davalı tarafın elde ettiği kar oranında tazminata hükmolunmasını talep ettiklerini ancak davalı tarafin iş bu sözleşme nedeni ile elde ettiği menfaati bilmediklerini ileri sürerek, davalıların haksız rekabetinin tespitini, önlenmesini ve durdurulmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; davalı şirketin yetkilisi davalı …’nin emekli banka müdürü olduğunu, davacı şirkette 14/08/2014-01/11/2016 tarihleri arasında kesintisiz olarak genel koordinatör olarak çalıştığını, davacı şirketin davalının çalıştığı dönemde hizmet verdiği yaklaşık 12 site yönetiminin, 9 tanesinin davalının kurmuş olduğu bağlantı ve bu yerlerin müteahhitlerini tanıyor olması sebebiyle alınmış olduğunu, müvekkili …’nin bu sitelerin yönetim sözleşmelerini davacı şirket adına yapabilmek için çok uğraşıp neticede de yönetim sözleşmelerinin davacı ile imzalandığını, müvekkilinin sözleşme yapılan yönetimleri doğrudan tanımasına rağmen etik bulmadığı için asla bu yönetimlerle çalışma çabası içerisine girmediğini, kaldı ki müvekkili şirketin rekabet etmeme yükümlülüğünün de bulunmadığını, davacının iddiasına konu… Konutları ile davacı arasında nasıl bir sözlü anlaşma olduğunun taraflarınca bilinmediğini, …… yönetimin talebi sebebiyle davalı şirketin teklif verdiğini ve bu teklifin de yönetim tarafından kabul edildiğini, müvekkilinin… yönetimine profesyonel yönetim hizmeti verdiğini, ancak bu işin davacıları kötüleyerek ya da iftira atarak gerçekleşmediğini, davacı tarafın davalının haksız rekabet niteliğindeki eylem ve söylem iddiasını ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafından ….’in özel hayatının ifşa edilerek ve iftiralarla itibarının sarsıldığı bu sebeple davalı … ile eşi hakkında dava açıldığının iddia edildiğini, belirtilen dosyanın davacı şirket yetkilisinin davalının eşine yönelik cinsel istismarı ve bu sebeple yaşanan olaylara ilişkin bir dava olduğunu, davacı şirket yetkilisinin sanık konumunda olduğunu, iş bu dava konusu olayın tarafların tacir kimliğinden münferit özel bir dava olup müvekkili tarafından da haksız rekabet oluşturacak şekilde asla kullanılmadığını, bilakis rencide edici olaylar olduğu için üstü kapatılıp kimseye duyurulmadığını, davacının ……. yönetimini kendi eylemleri sebebiyle kaybettiğini, davacı şirket hakkında kat maliklerini zarara uğratma vb. ihlaller sebebiyle Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığına … yönetiminin suç duyurunda bulunup 2017/23509 Sor. numaralı soruşturma başlattığını, …..kat maliklerinin yönetimden genel bir memnuniyetsizliğinin söz konusu olduğunu, zararın müvekkilinin eylemlerinden değil davacının kendi sui yönetiminden kaynaklandığını hatta davalı şirketin……. teklif vermediğini, haksız rekabetin varlığı için haksız ve hukuka aykırı bir fiil ile iktisadi rekabetin kötüye kullanımı yoluyla bir zarar ve zarar tehlikesinin yaratılmış olması gerektiğini, TTK. m.54/2’de yer alan tanımdan yola çıkarak, haksız rekabeti oluşturan fiillerin ‘aldatıcı veya objektif iyi niyet kurallarına aykırı davranışlar ile normal rekabet düzeninin bozulmasına sebep olan fiiller şeklinde tanımlanabileceğini, rekabetin işleyişinde eşitsizliğe yol açan her türlü fiilin hukuka aykırı olarak değerlendirildiğini, haksız rekabeti doğuran fiilin özünde ekonomik bir değer taşıması gerektiğini, gelir elde etme amacı taşımayan faaliyetlerin haksız rekabetin konusunu oluşturamayacağını, somut olayda müvekkilinin imkânı olmasına ya da yasal bir engel olmamasına rağmen davacının çalışmaya devam ettiği şirketlere teklif vermediğini, davacının iddia ettiği zararın sebebinin müvekkilleri olmadığını, davacı maddi kazanç kaybı yaşıyor ise sebebinin davacının sui yönetimi, maliyet yüksekliği ya da sektörde rekabet eden şirket sayısının artması olabileceğini, yönetim işini başka bir şirketin yürüttüğü bir iş merkezinden kaynaklanan zarardan müvekkilinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin sektörde yetişmiş ve kalifiye çok sayıda personelle çalışma imkanı bulunduğunu, iddia edilen davacı şirket çalışanlarının müvekkilinin etkisi ile davalı şirkette çalışmaya başlamadığını, davacı şirkette yaşadıkları problemler nedeniyle, davacı şirketten ayrılıp müvekkilinin sektörde bilinen ve güvenilen bir kişi olması sebebiyle davalı şirkette çalışmak istemeleri üzerine işe alındıklarını, davacı ve davalının aynı sektörde faaliyet yürüttüğü düşünüldüğünde vizyon-misyon ve kullanılan belgelerin benzerlik taşımasının normal olduğunu ve bunun haksız rekabet olamayacağını, kaldı ki davacını marka/patent korumasında yararlanabileceği web tasarım veya belge örneğinin de bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacının TTK’nın 54 ve devamı maddeleri uyarınca talepte bulunduğu, anılan Yasa’nın 55. maddesinde haksız rekabet hallerinin sayıldığı, davacı tarafından bu madde de sayılan durumların gerçekleştiğine yönelik somut bir delil sunulamadığı, davacının ticari hayatının olumsuz yönde etkilendiğine dair bir duruma ticari defterlerinde de rastlanmadığı, iddiaların sadece tanık beyanları ile kısmen desteklendiği ancak haksız rekabet niteliğinde bulunduğuna dair kesin kanaat uyandırıcı bir delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, müvekkili şirketin, … isimli sitenin yönetim işlerini üstlendiği sırada davalı şahıs ve eşi tarafından müvekkili şirket yetkilisine tuzak kurulduğunu, müvekkili şirket yetkilisinin darp edilerek tehdit edildiği, fotoğrafları ve videoları çekildiğini ve bu fotoğraflar ile videoların da … isimli site sakinlerinin oluşturduğu sosyal medya platformu olan Facebook grubunda yayınlandığını, davalı … tarafından müvekkili şirket yetkilisinin özel hayatının gizliliği ihlal edilerek habersiz çekilen fotoğrafları internet ortamında alenen yayınlandığını ,davalı …’in müvekkili şirket yetkilisine atmış olduğu iftiralar ve Facebook grubunda yayınlamış olduğu fotoğraflar nedeniyle sitedeki bir bayana cinsel tacizde bulunduğu dedikoduları yayılmış ve buna ilişkin olarak sosyal medyada site sakinlerinin üye olarak bulunduğu Facebook grubunda işbu konu tüm site sakinlerinin dikkatine sunularak konuşulduğunu, görüldüğü üzere davalının alenen müvekkilinin itibarını hedef almış ve özel hayatının gizliliğini bu şekilde ihlal ederek haksız rekabete zemin hazırladığını, bu konu ile alakalı olarak davalı … ve eşi hakkında Ankara Batı 9. Asliye Ceza Mahkemesi …… esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucu müvekkili şirket yetkilisinin, davalının eşine karşı işlediği iddia edilen cinsel taciz suçundan beraat ettiğini, ancak davalı ve eşinin müvekkili şirket yetkilisine karşı silahla kasten yaralama, cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan mahkum edildiklerini, anılan dava dosyasında bulunan CD izleme tutanağından davalının müvekkili şirket yetkilisine kendisine rakip olmaması için Ankara’yı terk etmesini söylediğinin anlaşılacağını, davalı …n, müvekkil şirketi piyasadan silmek ve itibarını yerle bir etmek adına müvekkili şirketin imza aşamasında olduğu müşterilerine işbu ceza dosyasına konu iftiraları ve karalamaları anlattığını, davalı tarafın bu karalamaları nedeniyle müvekkili şirketin … Sitesi’ndeki sözleşmesinin feshedildiğini, davalının eylemleri sebebiyle müvekkili şirketin … Sitesi, ….. ve ….projelerini kaybederek zarara uğradığını, bunların akabinde…… ile davalı şirket arasında sözleşme imzalandığını, tanık beyanları ile de davalının müvekkili şirketin müşterilerine müvekkili şirketi kötüleyerek kendileri anlaşmaya ikna etmeye çalıştıklarının sabit olduğunu, davalı.l’in, davacı şirketin müşteri portföyü ile birebir iletişim halinde olan işletmeye ilişkin sırlarını bilen yetişmiş personellerini ayartarak davalı şirkette çalıştırdığını, davalının tanıklarına itibar edilemeyeceğini, davalı tanıklarından.’ın davalı şirketin kuruluşundan bu yana gizli ortağı olduğunu,12/04/2018 tarihinde de eşini davalı şirkete ortak yaptığını, anılan tanık ile müvekkili şirket yetkilileri arasında görülmekte olan birden fazla soruşturma ve ceza davası bulunduğunu, tanık …’ın ise …..inin yöneticisi olup işin davacı şirkete verilmemesinin sebebinin … projesinde müvekkili şirket hakkındaki dedikodu sebebiyle müvekkili şirkete iş vermediğini beyan ettiğini görüldüğü üzere müvekkili şirketin.. projesini almamasının sebebinin davalının müvekkili şirketi kötülemesinin olduğunu ayrıca bu tanık ile de müvekkili şirket arasında hukuk davası bulunduğunu, diğer tanıkları ise davalı şirkette çalışan oldukları için doğruyu söylemelerinin bekleneyemeyeceğini, davalı şirketin iş evrak ve dokümanlarının, müvekkili şirketin kullandığı dokümanların kopyası olup yine davalı şirket internet sitesinde müvekkili şirketin kullandığı görsel ve yazıların birebir kullanıldığını ve hatta davalı şirketin misyon ve vizyonu dahi müvekkili şirketin internet sitesindekiyle aynı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE : Dava, haksız rekabetin tespiti, men’i, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının dava ve cevaba cevap dilekçesi içeriği dikkate alındığında haksız rekabet iddialarını, davacı şirkette çalışmakta iken istifa edip davalı şirketi kuran davalı …’in, davacı şirketi müşterilerine kötülemesi nedeniyle başta., … ve…Merkezi olmak üzere müşterilerini kaybettiği, davalı …’nin, davacının müşteri portföyü bilgisine ve ticari sırlarını bilen çalışanlarını ayarttığı, davalı şirketin davacıya ait iş dökümanlarını kullandığına dayandırmışsa da, bu iddialarını ispata yarar, somut verilere dayanmayan soyut tanık beyanları dışında bir delil sunmadığı, davacı şirket yetkilisi, davalı … ve dava dışı eşi hakkında Ankara 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin . esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılamada ; dava konusu haksız rekabet iddiaları bakımından herhangi bir tespitin bulunmadığı, bu itibarla mahkemece davacı iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 11/03/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/04/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip