Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1148 E. 2021/350 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/06/2019
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU :YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/06/2019 tarih ve …sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar … ile … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili; müvekkilinin “…” ibareli marka başvurusuna davalı şirketin … sayılı “…” ibareli markasını gerekçe göstererek yaptığı itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından kabul edilerek başvurularının reddine karar verildiğini, bu karara karşı yaptıkları itirazın … sayılı YİDK kararı ile nihai olarak reddedildiği, oysa müvekkili … tanınmış, güvenilir ve saygın bir ticari teşebbüs olduğunu, ilaç markaları bakımından göz önünde bulundurulması gereken hedef kitlenin öncelikle doktorlar olup, ikinci hedef kitlenin eczacılar olduğunu, dava konusu “…” ibareli başvurularının, başlangıç kısmında yer alan “…” ibaresinin markanın kullanılacağı ürünün etken maddesi olan … molekülünden alındığını, hem ilaç ruhsatlandırmalarını gerçekleştiren sağlık otoritesi konumundaki …. hem de marka tescil otoritesi olan … tarafından onaylanan bu türde markaların yıllardır çeşitli ilaçlar için kullanılmakta ve tescillenmekte olduğunu, davaya konu markaların görsel, işitsel ve anlamsal açıdan; bütünsel olarak benzer olmadığını, aralarında en ufak bir iltibas tehlikesinin dahi bulunmadığını, müvekkilinin “…” ibareli ürününün reçeteli satılacak bir ilaç olduğunu ileri süreere … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı kararının iptali ile tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı … vekili; dava konusu başvuruda yer alan “…” ibaresinin ilaç sektöründe sıklıkla kullanılan ve… anlamalarına gelen ayırt edici vasfı düşük bir ibare olduğunu, bu nedenle incelemenin “…” ibaresi üzerinden yapılması gerektiğini, karıştırılmaya konu işaret ile markanın kapsamlarındaki mal da dikkate alındığında mevcut benzerliğin iltibas oluşturmaya yeterli olduğunu, davacı vekilinin, başvurunun tescil işlemlerinin devamına karar verilmesi talebinin, tescil işlemi mahkemenin yetkisinde olmadığı için salt bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, müvekkilinin yıllardır ilaç sektöründe aralıksız olarak faaliyet göstermekle en eski ve en bilinen ilaç şirketlerinden biri olduğunu, davacı markasının ayırt edici nitelikte olmadığını, … ibaresinin ilaç etken maddesini ifade ettiğini, … ibaresinin devamına bir ayırt edici ibare getirilmiş olması halinde tescilinin mümkün olabileceğini, … ibaresinin 5. sınıf malları için ayırt edici bir ibare olmadığını, davacı markasında ayırt edici ibare bulunmadığını, … ibaresine … ibaresinin eklenmesinin “…” ilaç etken maddesinin daha güçlü formu olduğu yönünde bir anlam taşıdığını, … ibaresinin tali unsur olarak herkes tarafından kullanılabileceğini ve kimsenin tekeline verilemeyeceğini, “…” (…) kelimesinin İngilizce’de “…” anlamına geldiğini ve ilaç sektöründe de yayın olarak kullanıldığını, “…” ekinin eklendiği ibareyi ayırt edici kılmadığı gibi markalar arasında bir bağ olduğu veya markaların birbirlerinin serisi veya versiyonu olduğu yönünde bir markanın oluşmasına sebebiyet verdiğini, davacının sunduğu beyanların, gerekçelerin ve delillerin tümüyle 05/1 mallarına ilişkin olduğunu oysa davacının markasının 5/1 ve 5/2 mallarını, müvekkilinin markasının da 05. Sınıfın tüm mallarını kapsadığını, bu haliyle taraf markalarının kapsamının 05. Sınıf itibariyle aynı mallar olduğunu, 05. sınıfın tüm emtialarının ortalama tüketici kitlesinin dikkat düzeyi yüksek uzman kişiler olduğunun kabulünün gerçekçi olmayacağını, davacının markasının mutlak red nedeni taşıdığını, … ibareli bir markanın, … adını ifade eden … ibaresinden türetilmiş tüm markalar karşısında da daha fazla tercih edileceğinden … ibareli markalar ile haksız rekabete yol açacak nitelikte olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; dava konusu başvuru kapsamındaki çekişmeli 05.sınıftaki emtiaların bir kısmının birebir davalıya ait “…” markasında yer aldığı, diğer bir kısmı ise aynen yer almamakla birlikte davalıya ait marka kapsamında bulunan emtia ile yakından ilişkili olması nedeniyle emtia benzerliğinin taraf markalarındaki tüm mallar bakımından gerçekleştiği, taraflara ait markalarda bulunan “…” ibaresinin “…” etken maddesinin ilk iki hecesi olduğu ve tıp sektöründe oldukça yayın bir şekilde kullanıldığı, davacı markasında bulunan “…” ibaresinin İngilizce bir ibare olup esasen…. manalarına geldiği, ancak özellikle ilaçlarda “…” manasına gelen İngilizce “…” kelimesinin yaygın kullanıldığı, davalı taraf markasında bulunan “…” ibaresinin İngilizce’de…. kısaltması olduğu, sağlık sektöründe özel bir anlam ihtiva etmediği, … ibaresinin kavramsal olarak bir anlamı olmadığı, taraf markalarının her ikisinin de tıp sektöründe yaygın bir şekilde kullanılan, “…” etken maddesinin kısaltmasını oluşturan “…” ibaresinin türetilmesiyle meydana geldiği, bu sebeple söz konusu ibare üzerinde tekel hakkı kurulamayacağı, 05. sınıftaki emtialar içerisinde bulunan ve nihai kullanıcısı söz konusu kavramların anlamını bilecek ilgili tüketici kesiminin doktorlar ve eczacılar olmakla belirli bir bilgi ve dikkat düzeyinin üzerinde olduğu ve yine 05. sınıftaki diğer alt sınıflarda da ortalama tüketicinin belirli bir yaş ve dikkat düzeyinin üzerinde olacağı, dolayısıyla 05. sınıfta bulunan tüm emtialar bakımından, taraf markaları arasında karışıklık tehlikesinin bulunmadığı, tanınmışlık ispat edilemediğinden somut olaya 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesini uygulama olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile TPMK YİDK’nun …. sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili; dava konusu başvuruda yer alan “…” ibaresinin ilaç sektöründe sıklıkla kullanılan ve…. anlamalarına gelen ayırt edici vasfı düşük bir ibare olduğunu, bu nedenle incelemenin “…” ibaresi üzerinden yapılması gerektiğini, karıştırılmaya konu işaret ile markanın kapsamlarındaki mal da dikkate alındığında mevcut benzerliğin iltibas oluşturmaya yeterli olduğunu, davacı vekilinin, başvurunun tescil işlemlerinin devamına karar verilmesi talebinin, tescil işlemi mahkemenin yetkisinde olmadığı için salt bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece bu talep hakkında karar verilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili; mahkemece taraf markaları arasında marka hukukuna aykırı benzerlik değerlendirmesi içeren bilirkişi raporunun aynen benimsenerek karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, benzerlik değerlendirmesinde markaların bir bütün olarak dikkate alınması gerektiğini, “…” ibaresi 5/1 sınıfta yer alan emtia bakımından zayıf ibare olup, 5/2 sınıfta yer alan mallar bakımından zayıf ibare olarak kabul edilemeyeceğini, mahkemece anılan ibarenin 5. Sınıfın tamamı yönünden ayırt edici olduğu yönündeki kabulünün hatalı olduğunu, davacı markasının 5/1 sınıf mallar yönünden, … ilaç etken maddesinin daha güçlü olarak, daha fazla miktarda içerdiği, kasları daha etkin şekilde gevşettiği, daha tesirli olduğu , kaslara daha … etki eden bir ürün olduğu yönünde ve buna yönelik bir mal olduğuna işaret etmesi nedeniyle tasviri olduğundan 6769 sayılı SMK’nın 5. Maddesi gereğince reddi gerektiğini, mahkemece bu yönde bir değerlendirme yapılmadığını, dava konusu markaya eklenen “…” ibaresinin markaya ayırt edicilik katmadığını, müvekkili markası ile iltibasa neden olacak düzeyde benzer olduğunu, dava konusu markanın tescili halinde davacıya etken madde olan ve kimsenin tekeline verilemeyecek” …” ibaresi üzerinde tekel hakkı tanınacağını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İşlem dosyasının incelenmesinde; davacının “…” ibaresinin, 05 sınıfın 1. alt grubunda yer alan…..ibareli markasına dayanarak, 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi uyarınca yaptığı itirazının Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından reddedildiği, davalı şirketin aynı iddialarla yaptığı itirazının YİDK tarafından, taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK’ nın 6/1 maddesi uyarınca iltibas tehlikesinin bulunduğu gerekçesiyle kabul edilerek, dava konusu başvurunun reddine karar verildiği, YİDK kararının davacı tarafa 13/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın 2 aylık hak düşürücü süre içerisinde 03/12/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık dava konusu “…” ibareli marka başvurusu ile redde mesnet “…” ibareli davalı şirkete ait marka arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi uyarınca iltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığı, sonucuna göre de dava konusu YİDK kararının yerinde olup olmadığı noktasındadır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6/1. maddesi uyarınca, tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa tescil edilemez. Açıklanan hüküm çerçevesinde markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir. Burada öncelikle iltibas (karıştırılma) kavramı açıklanmalıdır. İltibas, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. İltibas ihtimalinin değerlendirilmesinde ölçü, bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, ortalama tüketicilerdir. Öte yandan, markaların ayırt edicilik güçlerinin de iltibas ihtimalinin değerlendirilmesinde dikkate alınması gerekmektedir. Zira, ayırt edici niteliği zayıf olan markalar yönünden iltibas ihtimali daha düşük olacaktır. Diğer bir deyişle, tescili istenilen mal ve hizmetleri, diğer işletmelerin mal ve hizmetlerinden ayırt etme gücü düşük kalan, zayıf marka olarak nitelendirilebilecek markaların koruma alanı daha dar bulunmaktadır. Böyle durumlarda, küçük farklılıklar dahi tescil olunmak istenen markaya ayırt edicilik kazandırabilecektir.
Yukarıda da belirtildiği üzere dava konusu başvuru kapsamında 05 sınıfın 1. alt grubunda yer alan “İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler” emtiası ile 2. alt grubunda yer alan “Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler” emtiası, redde mesnet marka kapsamında da 5. sınıfta yer alan “İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi amaçlı kimyasal ürünler, kimyasal elementler. Tıbbi amaçlı diyet maddeleri; zayıflatıcı ürünler; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler; insan ve hayvanlar için diyetetik takviyeler (tıbbi amaçlı olmayan diyet maddeleri, diyet takviyesi olarak polen, tıbbi amaçlı olmayan hayvan yemi katkıları dahil). Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç). Hijyen sağlayıcı ürünler ( pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden dahil çocuk bezleri ). Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar” malları yer almakta olup, taraf marka kapsamlarında yer alan malların aynı ve benzer olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece görüşüne başvurulan ve benimsenen bilirkişi heyeti raporunda da taraf markaları kapsamı yönünden aynı görüş bildirilmiştir. Ancak dava konusu marka başvurusu kapsamında yer alan 5. sınıfın 1. alt grubunda yer alan “Veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler,” emtiasının, redde mesnet marka kapsamında 5. sınıfta yer alan ” insan sağlığı ve hayvan sağlığı için ilaçlar emtiası” ile ilişkili olduğuna ilişkin bilirkişi tespiti yerinde ise de, başvuru kapsamında 5. sınıfın 2. alt grubunda yer alan “veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler” emtiasının, uzmanlık gerektiren ve konunun uzmanı kişileri ilgilendiren, doğası, kullanım amacı, dağıtım kanalları, üreticileri ve kullanım şekilleri itibariyle tamamen farklı olan 5. sınıfın 1. alt grubunda yer alan “insan ve hayvan sağlığı ilaçları” emtiası ile benzer olduğu tespiti yerinde değilse de dava konusu başvuru kapsamında 5. Sınıfın 2. alt grubunda yer alan “veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler” emtiasının redde mesnet marka kapsamında yer alan “insan ve hayvanlar için diyetetik takviyeler” malları ile benzer olduğundan mahkemece emtia benzerliğinin dava konusu başvuruda yer alan tüm mallar bakımından gerçekleştiği yönündeki kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Dava konusu marka tescil başvurusunda yer alan 5. sınıfın 1. alt grubunda yer alan “İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler” malları genel olarak farmasötik ürünler olup, … tarafından ruhsatlandırıldıktan sonra, doktorlar tarafından reçetelendiğinden ve eczacılar tarafından hastaya verildiğinden iltibas değerlendirilmesinin konunun uzmanı sayılan doktor ve eczacılar dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre de; ilaç emtiası bakımından etken madde veya tedavisi hedeflenen hastalığa doğrudan atıf yapan işaretler tanımlayıcı nitelikte görülmekte ve bu kapsamda koruma kapsamlarının da düşük düzeyde olduğu kabul edilmektedir. Bu tür işaretler kamu yararı gereğince mülkiyeti kimsenin tekeline bırakılamayacak işaretlerden olup, farklı eklerle düşük düzeyde bile olsa somut ayırt edicilik vasfı kazandırılarak herkes tarafından ilaç markası olarak olarak tescil ettirilmeleri mümkündür.( Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 06/05/2019 günlü…. sayılı, 05/10/2020 günlü …. sayılı ilamları)
Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında; davacı başvurusuna konu “…” ibaresi ile redde mesnet “…” ibareli markası arasında, her iki markanın başlangıç kısmında yer alan “…” ve “…” ibarelerinden kaynaklı görsel ve işitsel bir benzerlik bulunmakta ise de, mahkemece aralarında eczacının da olduğu bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi raporunda, taraf markalarının başlangıç kısmında yer alan “…” ve “…” ibarelerinin, kas gevşetici farmakolojik etkinliğe sahip, yarı-sentetik sülfürlenmiş bir kolşikosid türevi olan “…” etken maddesinin kısaltması olarak tıp sektöründe oldukça yaygın bir şekilde kullanıldığı belirlenmiştir. O halde taraf markalarının kapsamında yer alan 5. sınıfın 1 alt gurubunda yer alan emtia bakımından, taraf marka işaretleri arasında “…” ve” …” ibarelerinden kaynaklanan benzerlik, anılan ibarelerin “…” etken maddesinin kısaltması olup ayırt ediciliğinin düşük olmasından ve 5. sınıfın 1. alt grubunda yer alan emtianın doktor, eczacı gibi bilinçli bir kitleye yönelik bulunmasından dolayı dava konusu başvurunun ” …” ibaresi ile redde mesnet markadan farklılaşması karşısında, 6769 Sayılı SMK’nın 6/1 maddesinde anlamında iltibasa neden olmayacağından mahkemenin bu sınıf emtia bakımında iltibas ihtimalinin bulunmadığı kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Ancak, dava konusu başvuru kapsamında 5. sınıfın 2. alt grubunda yer alan emtia grubunun alıcıları da belli uzmanlık seviyesine sahip, bilinç düzeyi yüksek tüketiciler olsa da bu durumu hiç yanılmayacakları anlamına gelmeyeceğinden, yukarıda ifade olunan, taraf markaları arasındaki “…” ve “…” ibarelerinden kaynaklı görsel ve işitsel benzerlik, markaların her ikisinin de beyaz zemin üzerine siyah yazı karakteriyle oluşturulan kelime markaları olması, taraf marklarında yer alan diğer unsurların belirtilen mallar bakımından markaları farklılaştırılmaması karşısında, taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında iltibasa neden olacağından mahkemece 5. sınıfın 2. alt grubunda yer alan emtianın da doktor, eczacı gibi bilinçli bir kitleye yönelik olduğu kabulü ile bu sınıf mallar bakımından da iltibas tehlikesinin bulunmadığı yönündeki gerekçesine Dairemizce iştirak etmek mümkün görülmemiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08/06/2016 gün ve ….. sayılı kararı uyarınca, iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu bildirildiğinden, Dairemizce bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmemiştir.
Sonuç olarak, dava konusu…sayılı “…” ibareli marka başvurusu ile redde mesnet “…” ibareli marka arasında, dava konusu başvuru kapsamında 5. sınıf emtianın 1. alt grubunda yer alan “İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler” emtiası yönünden 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi gereğince iltibas tehlikesinin bulunmadığı ancak başvuru kapsamında 5. sınıfın 2. alt grubunda yer alan “Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler” emtiası bakımından iltibas tehlikesinin bulunduğu, bu itibarla dava konusu YİDK kararının, dava konusu başvurunun 5. sınıf emtianın 1. alt grubunda yer alan “İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler” malları bakımından yerinde olmadığı, başvuru kapsamında yer alan diğer mallar yönünden ise mallar bakımından yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı gerekçesiyle davanın tümden kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
HMK.’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, Dairemizce davalılar … ile … vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar … ile … vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/06/2019 gün ve …. sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile; …nun…. sayılı YİDK kararının 5. sınıfta yer alan “İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler” emtiası yönünden iptaline
3-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE
4-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 59,30 TL. maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL’nin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar … ile … kendilerini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 1.800,00 bilirkişi ücreti, 175,00 TL tebligat ve posta masrafı, istinaf aşamasında yapılan 39,70 TL posta masrafından oluşan toplam 2.014,70.-TL’nin, davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1/2 kabul edilerek 1.007,35.TL.’ye, 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harç tutarı eklenerek toplam 1.079,15 TL.’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan posta giderleri toplamı 33,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1/2 kabul edilerek 16,75 TL.’nin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı … tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
11-Davalılar … ile …’nden ayrı ayrı peşin olarak alınan 44,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalılara ayrı ayrı iadesine,

12-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 11/03/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/04/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip