Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1146 E. 2021/329 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1146
KARAR NO : 2021/329
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2017
NUMARASI :..

.

.

.

DAVANIN KONUSU : YİDK Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/07/2017 tarih ve. E. – .K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ile davalı … ve Marka Kurumu tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin “…” esas ibareli tanımış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…….. ……” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itirazın yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa başvurunun müvekkilinin markaları ile benzer olduğunu ve başvurunun tümüyle reddi gerektiğini, davalının başvurusunun iltibas yaratma ihtimalinin bulunduğunu, tüketicilerin başvuruyu, müvekkili şirketin seri markalarından birisi olarak algılayacağını, bu nedenle davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek……. sayılı YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …, davaya konu edilen markanın tarafınca kullanılmadığını, anılan markanın kullanımının terk edildiğini, marka için talep edilen ve yatırılması gereken tescil ücretinin tarafınca yatırılmamış olduğundan markanın adına tescil edilmemiş olduğunu anılan markanın tescil ücretinin yatırılmadığından ve kullanımının da tarafınca terk edildiğinden davanın konusuz kaldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … ve Marka Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, mal ve hizmet sınıfları bakımından yapılan değerlendirme neticesinde davalı …’nin başvurusunun kapsamı ile davacının itirazına mesnet markaları arasında aynı/aynı tür mal/hizmetler bulunduğu, davalının “……… ….” ibareli başvurusu ile davacının itirazına mesnet “………” esas ibareli markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi anlamında iltibasa yol açacak kadar benzerlik olduğu, davalı marka başvurusunun kötü niyetli olmadığı, davacının markasının tanınmışlığı yönünde yeterli delil sunmadığı, ancak ……… markasının bazı gıdalarda ve “……..” hizmetlerinde bilinen bir marka olduğu, davacı markası tanınmış bir marka olarak kabul edilse dahi, bu tanınmışlığın, anılan sektörlerden tamamen farklı nitelik taşıyan 37. sınıf hizmetlere etkisi sözkonusu olamayacağı, 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, YİDK … sayılı kararının dava konusu marka başvuru kapsamında yer alan 35. sınıf yönünden kısmen iptaline,…… sayılı markanın tescil edilmediğinden hükümsüzlüğüne ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, dava konusu marka işaretinin ”………” ve ”…….” ibarelerinden oluştuğu, ”…….” sözcüğü sıfat (ön ad) türünde bir sözcük olduğu, müvekkiline ait yeni bir marka izlenimi yaratıldığını, “……” ibaresinin, davalı markasının esaslı unsurunu oluşturması nedeniyle de, müvekkiline ait ”…….” unsurlu seri markalara bir yenisinin eklendiği algısı oluşacağını, davalının ……… ibaresine ait marka gücünün kullanılması ve bundan yararlanılması arzusunun kötü niyetini ispatlayan bir durum olduğunu, müvekkilinin ”……….” markasının ülkemizde tanınmış marka konumunda olduğunu, hem Paris Konvansiyonu 1. mükerrer 6. maddesi ve TRIPS 16/2. maddesine hem de 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkındaki KHK’nin 8/4. maddesine göre normal markalardan daha geniş bir şekilde korunması gerektiğini, ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin kısmen ret kararının kaldırılmasını, davanın tümünün kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … ve Marka Kurumu vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davanın tüm yönleri ile reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin isabetli olmadığını, mahkemenin gerekçeli kararı incelendiğinde, hüküm kısmının 7 nolu bendinde “7- Reddedilen kısım itibariyle davalılar için 2.860,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,” karar verildiğini, sadece müvekkili Kurumun vekille temsil edildiğini, sadece ve tamamı için müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, markaların görsel, işitsel ve anlamsal düzeyde de yeterince farklılaştığını, benzerlik ve iltibas ihtimali bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : 1-Dava, YİDK marka kararı iptali, hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı …’nin “………. ……….” ibareli başvurusu ile davacının itirazına mesnet “………” esas ibareli markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi anlamında iltibasa yol açacak kadar benzerlik olduğu, davalının marka başvurusunun kötü niyetli olmadığı, davacının markasının tanınmışlığı yönünde yeterli delil sunmadığı, ancak dosya kapsamında belirlendiği üzere ………. markasının bazı gıdalarda ve “……..” hizmetlerinde bilinen bir marka olduğu, bu tanınmışlığın, anılan sektörlerden tamamen farklı nitelik taşıyan 37. sınıf hizmetlere etkisinin sözkonusu olamayacağı, 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinin şartlarının bulunmadığı, diğer taraftan taraflarca dava konusu markaların kapsamlarının benzerliğine yönelik bir istinaf itirazının da sunulmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin tüm, davalı … ve Marka Kurumu vekilinin aşağıdaki bent dışındaki diğer istinaf itirazlarının reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2-Davalı … ve Marka Kurumu vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf itirazına gelince, davalı … dosya kapsamında vekil ile temsil edilmemiş olup, mahkemece sadece davalı … ve Marka Kurumu lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken reddedilen kısım itibariyle hükmedilen vekalet ücretinin davalılara verilmesine şeklinde hüküm kurulması yerinde bulunmamıştır.
Davalı … ve Marka Kurumu vekilince mahkemece hükmedilen vekalet ücretlerine itiraz edilmiş olup, bu talep de fer’i nitelikte bir talep olduğundan ve Dairemizce işin esasına yönelik farklı bir karar verilmediğinden, denetim yapılırken mahkeme karar tarihindeki harç ve vekalet ücreti miktarları esas alınmıştır.
Bu durumda Dairemizce HMK’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmelidir. Diğer bir ifade ile kanun koyucu, temyiz kanun yolunda Yargıtay tarafından verilen yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanması kararını, istinaf mahkemeleri için öngörmemiş, bu halde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan bu yanlışlığın giderilmesinin ise yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, davalı … ve Marka Kurumu vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin tüm, davalı … ve Marka Kurumu vekilinin diğer istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … ve Marka Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 18/07/2017 gün ve ….. E. – ….. K. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
3-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Türk Patent ve Marka Kurumunun …….sayılı YİDK kararının dava konusu marka başvuru kapsamında yer alan 35. sınıf yönünden kısmen iptaline,
4-2012/09657 sayılı marka tescil edilmediğinden hükümsüzlüğüne ilişkin karar verilmesine yer olmadığına,
5-Fazlaya dair istemlerin reddine,
6-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 31,40 TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 2,20 TL’nin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, ilk derece mahkemesi karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 2.860,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,

8-Davalı … ve Marka Kurumu kendisini vekille temsil ettirdiğinden, ilk derece mahkemesi karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 2.860,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … ve Marka Kurumuna verilmesine,

9-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 33,50 TL ilk masraf, 1.500,00 bilirkişi ücreti, 238,80 TL tebligat ve posta masrafından oluşan toplam 1.772,30.-TL’nin, davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1/2 kabul edilerek 886,15.TL.’ye, 29,20 TL peşin harç tutarı eklenerek toplam 915,35 TL.’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı … ve Marka Kurumu tarafından istinaf aşamasında yapılan posta giderleri toplamı 33,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1/2 kabul edilerek 16,75 TL.’nin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı … tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
12-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
13-Davacıdan alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
14-Davalı … ve Marka Kurumundan peşin olarak alınan 44,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan davalıya iadesine,

15-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 11/03/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/03/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip