Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1145 E. 2021/333 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1145
KARAR NO : 2021/333
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2019
NUMARASI : ……

Av. … – ……..
Av. … – ……..

Av. …

DAVANIN KONUSU : Türk Patent YİDK Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/06/2019 tarih ve ……. E. – …… K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin……,..,… sayılı ve “………”, “……l”, “……..” ibareli tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalı şirketin, bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…….” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, …. kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itirazın yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa müvekkili markaları ile davalı … başvurusu arasında iltibas tehlikesinin oluştuğunu, müvekkilinin tescilli logosunun da eser niteliğinde olduğunu, davalı şirketin kötüniyetli bir şekilde davacının tescilli logosunu aynen kopyalamak sureti ile…… sayılı markayı 25. sınıfta tescil ettirdiğini, davacı tarafça davalıya gerekli ihtarname tebliğ edilmesine rağmen davalının işbu davaya konu marka başvurusunda bulunduğunu, davalının ….sayılı markası nedeni ile davacının markalarına tecavüzün önlenmesi talebi ile davacı tarafça dava açıldığını, söz konusu davanın Bakırköy 1. FSHHM’nin .E. sayılı dosyası ile derdest olduğunu, davalının marka başvurusunun kötüniyetli olduğunu, davaya konu marka başvurusunun davacının ilk defa 1953 yılında kullanılan…….. Logosu ile son derece benzer olduğunu, bu nedenle davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek … YİDK’nın …sayılı kararının iptaline, başvurunun tescili halinde hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, hükümsüzlük davasının davalının yerleşim yeri olan Bakırköy’de açılması gerektiğini, yetki itirazında bulunduklarını, …….arkasının ayırt edici karaktere sahip bir marka olduğunu, davalının marka başvurusunun esaslı unsurunun …… ibaresi olması nedeniyle markaların tescil edildikleri hali ile iltibas tehlikesi oluşturmadığını, davacının iltibas ve kötüniyet iddialarının haksız olduğu gibi deliller ile de desteklenmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı markası kapsamında kalan sınıflar açısından aynı hizmetler tespit edilse de, fonetik ve görsel olarak bir bütün halinde yapılan değerlendirilme sonucunda taraf markalarının hem görsel olarak hem de telaffuz edildiğinde birbirinin aynı veya devamı olduğu intibaını uyandırmadığından davalı başvurusu ile davacı markası arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 bendi anlamında karıştırılma tehlikesi olmadığı, davacının.. markasının 25. sınıf mallar ve….r yönünden tanınmış olduğu, ancak bu durumun, taraf markaları arasında işaret benzerliği bulunmaması nedeniyle davalı şirket markasının tescil engelinin oluşmayacağı, somut olayda, davalı tarafından yapılan marka başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut verilerin dosya kapsamında bulunmadığı, ayrıca markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, davacı veya iyiniyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacına ilişkin herhangi bir olgu ve olayın da söz konusu olmadığı, davalı şirketin kötü niyetli bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, eksik ve yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporunun davalı yanın iddia ve cevapları ışığında hazırlandığını, mahkeme kararında raporun neden hükme esas alındığının itirazların neden kabul görmediğinin gerekçelendirilmediğini, daha önce benzer bir marka için verilen tedbir kararının dikkate alınmadığını, şekiller arası benzerlik bulunduğunu, iltibasa neden olacağını, logonun neredeyse birbirinin aynısı olduğunu, dava konusu edilen markanın müvekkilinin ………. ile de aynı olduğunu, müvekkilinin tanınmış markasının dikkate alınmadığını, davalının marka başvurusunun kötüniyetli olduğunu, başvurunun tesadüfen seçildiğinden bahsedilemeyeceğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararı iptali, hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının “……..” ibareli başvurusu ile davacının itirazına mesnet markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi olmadığı, davalının başvurusunun davacının logosu ile de iltibas yaratmadığı, davalı tarafından yapılan marka başvurusunun kötü niyetli olduğunun dosya kapsamına göre sabit bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 11/03/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/03/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip