Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1133 E. 2021/282 K. 05.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : …
KARAR NO : …
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2019
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : YİDK Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/04/2019 tarih ve … sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin … sayılı ve …ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “… ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvuruya müvekkili tarafından yapılan itirazın, davalı … YİDK’nın … sayılı kararı ile yerinde görülmeyerek reddedildiğini, oysa … ibaresinin eğitim ve öğretim hizmetleri alanında zayıf marka olmadığını, dava konusu markanın yanıltıcı olduğunu, davalının yanılgıya sebebiyet verecek marka oluşturması nedeniyle kötü niyetli bulunduğunu ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer şirket vekili, müvekkil şirkete ait markanın davacı markalarından tamamen farklı olduğunu, davaya konu markaya ait emtianın satış yerlerinin de farklı bulunduğunu, markalar arasında görsel bir benzerlik bulunmadığını, müvekkil şirketin kötü niyetli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalı başvurusu ile davacı markalarının 6769 sayılı SMK’nın 6/1 bendi uyarınca iltibas ihtimalinin bulunmadığı, davalı markası için talep edilen hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı, davalının başvurusunun, davacı markaları açısından tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği kanaatine varılamadığından, 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı gibi tanınmışlık iddiasının da ispat edilemediği, esasen tanınmışlığın somut olayda bir etkisinin olmayacağı, kötü niyet konusunda dosya kapsamında somut verinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, … ibaresinin zayıf marka olduğu tespitnin doğru olmadığı gibi kesinleşmiş mahkeme kararları ve içtihatlara da aykırı bulunduğunu, markaların bütününe bakılarak yapılacak inceleme sonucunda hem işitsel, hem anlamsal nem de sınıf bakımından ayniyet ve/veya büyük benzerlik taşıdığının anlaşılacağını, her iki markanın da 41. sınıfta kullanıldığını, dolayısıyla davalının başvurusunun müvekkilinin seri markaları arasında algılanacağını, davalı Şirketin “…” ya da “… ibareli marka başvuruları gözetildiğinde, davalı şirketin kasıtlı ve kötüniyetle marka sulandırması yaptığının açık olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali, hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve her ne kadar tarafların markalarını kullanmak istedikleri mal ve hizmetler aynı ise de dava konusu “…” ibaresinin bir bütün halinde başvurunun asıl unsurunu oluşturduğu ve davalı şirketin marka tescil başvurusu ile davacı markalarının “…” ibareli asıl unsurları arasında, 6769 sayılı SMK’nın 6/1 bendi uyarınca iltibas ihtimalinin bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 05/03/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/03/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip