Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1124 E. 2021/336 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1124
KARAR NO : 2021/336
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/04/2019
NUMARASI : .

.

.

.

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/04/2019 tarih ve …./… E. – …./…. K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili Şirketin ……, ………/…….., ………/……, ………/……., ……/……. sayılı ve “………………”, “…….”, “……+…….”, “…….+………”, “….” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı Şirketin ise bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…….. …………+…………” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı Kuruma başvurduğunu, ………./………. kod numarasını alan başvuruya müvekkilince yapılan itirazın önce Markalar Dairesi Başkanlığı, sonrasında ise YİDK tarafından reddedildiğini, oysa uyuşmazlık konusu markaların iltibas yaratacak kadar benzer olduklarını, markaların kapsadıkları ürünlerin de örtüştüğünü, başvurunun müvekkili markalarının tanınmışlığından faydalanma amacıyla yapıldığını ve kötü niyetli bulunduğunu, müvekkiline ait ……. markalarının çok tanınmış marka olduklarını, mavi fonda kırmızı beyaz renklerinin başvuruda kopyalandığını, markaların genel izlenim itibarıyla benzerlik yarattığını, itiraz edilen markadaki kelime unsurlarının müvekkilin ……. tüketicilere hitap eden bir ürünü olduğu algısını yarattığını, markaların logolarının benzerlik gösterdiğini, davalının fiili kullanımlarının da karışıklığı artırdığını ileri sürerek, YİDK’in ………………sayılı kararının iptaline, başvuru tescil edilmişse hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket, davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında SMK 6/1 maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, aynı Kanun’un 6/5 maddesi koşullarının da oluşmadığı, başvurunun kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkili Şirketin içecek sektörünün önde gelen firmalarından biri olup dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de çok tanınmış… markalarının sahibi bulunduğunu, dava konusu başvuru ile müvekkili adına tescilli markalar arasında yüksek düzeyli benzerlik olduğunu, dava konusu başvuruda yer verilen şekil unsurunun, müvekkili ile özdeşleşmiş logoya çok benzediğini, huzurdaki davaya benzer olan başvurularda, logoların benzer bulunarak marka başvurularının reddedildiğini, bu benzerlik nedeniyle kelime unsurlarının farklılığından dolayı davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, taraf markalarını taşıyan ürünlerin aynı raflarda yer alması halinde markalar arasında iltibas tehlikesinin çok yüksek olacağını, davalı başvurusunun kötü niyetli olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların ve bu raporu çürüten uzman görüşünün dikkate alınmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları gözetilerek münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin dikkate alınarak belirleneceği, buna göre “………….” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” asıl unsurlu markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunmadığı, zira renklerin kimsenin tekeline verilemeyeceği ve dava konusu başvuruda yer verilen şekil unsuru ile davacı markalarındaki logo arasında benzerlik olmadığı, marka işaretleri arasında benzerlik olmadığından davacı markalarının tanınmış olmalarının da başvurunun tescilini engellemeyeceği, öte yandan başvurunun kötü niyetli olarak yapıldığının da ispat edilemediği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan, davacı vekilinin, dosyaya sundukları uzman görüşünün ve bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların dikkate alınmadığı yönündeki istinaf itirazının da yerinde olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 11/03/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/04/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip