Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1095 E. 2021/378 K. 19.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/03/2018
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/03/2018 tarih ve …. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı … davalı … AŞ dışındaki davalılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili, müvekkilinin “… …” ibaresinin marka olarak tescili için davalı Kuruma başvurduğunu, başvurunun…. sayılı ve “….”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…:)” ibareli markalara dayalı olarak 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi uyarınca kısmen reddettiğini, bu ret kararına yaptıkları itirazın ise YİDK tarafından reddedildiğini, oysa müvekkilinin 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nda yer alan tanım gereği, bir “takas ve mahsup” kuruluşu olarak hizmet verdiğini ve faaliyetlerini Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun verdiği faaliyet iznine tabi olarak yürüttüğünü, müvekkilinin aynı zamanda 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun uyarınca …’den aldığı “ödeme sistemi işleticisi” faaliyet izninin bulunduğunu ve bu faaliyeti bakımından …’nin de düzenlemelerine tabi olduğunu, müvekkilinin bankalar ve diğer finans kuruluşlarının arasındaki ilişki ve müşterileri ile ilişkilerini geliştirmek üzere, 1990 yılında 13 kamu ve özel … ortaklığıyla kurulduğunu, kendine özgü yapısı, bağlı olduğu kanun ve görev ve yetki tanımı ile sektörde bir benzerinin daha bulunmadığını, bankaların kurucusu ve üyesi olduğu, ödeme sistemleri içerisinde, nakit kullanımı gerekmeksizin her türlü ödemeyi veya para transferini sağlayan veya destekleyen sistem, platform ve altyapıları oluşturan, işleten ve geliştiren müvekkilinin, bilgi birikimi ve teknoloji gücü ile oluşan alt yapıyla Türkiye’nin ulusal ödeme yöntemini hayata geçirdiğini, bu bağlamda 20’yi aşkın “…” kök ibareli marka başvurusunun sahibi olduğunu, müvekkili başvurusu ile redde mesnet markalar arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunmadığını, 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi koşullarının somut olayda gerçekleşmediğini ileri sürerek, YİDK’in … sayılı kısmi ret kararının iptaline, söz konusu markanın başvuruda belirtilen ve kapsadığı tüm ürünler için tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı…. vekili, dava konusu başvuru ile müvekkiline ait “…” ibareli marka arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … ….vekili, dava konusu başvuru ile müvekkiline ait markanın ayırt edici kısımlarının “…” ibaresinden oluştuğunu, dolayısıyla markalar arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi şartlarının 09. sınıfın; 01, 02, 03, 04, 05, 06, 08, 09, 10, 11, 12, 14 alt sınıfları ile 38. sınıfın tümü açısından bulunduğu, buna karşılık 09/13. alt sınıfta yer alan “yangın söndürme amaçlı taşıtlar dahil, yangın söndürme aletleri ve cihazları (yangın söndürme hortumları ve yangın söndürme vanaları dahil)” ile 35/01. sınıfta yer alan “reklamcılık pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri” yönünden ise anılan madde koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, YİDK’in … sayılı kararının 09/13. alt sınıfta yer alan “yangın söndürme amaçlı taşıtlar dahil, yangın söndürme aletleri ve cihazları (yangın söndürme hortumları ve yangın söndürme vanaları dahil)” ile 35/01. sınıfta yer alan “reklamcılık pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri” mal ve hizmetleri yönünden kısmen iptaline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, müvekkili başvurusu ile redde mesnet markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmadığını, bu yönde emsal mahkeme kararlarının bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … vekili, dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında, başvuru kapsamından çıkarılan tüm mal ve hizmetler yönünden 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı….vekili, husumet itirazlarının mahkemece reddedildiğini ancak gerekçeli kararda bu hususa ilişkin hiçbir açıklama yapılmadığını, oysa işbu davada müvekkiline husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili markaları ile dava konusu başvurunun benzer olduğu belirtilmesine rağmen müvekkili yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … ….vekili, müvekkili aleyhine açılan davanın husumetten reddinin gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : 1-Dava, marka tescil başvurusunun reddine dair YİDK kararının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının “… …” ibareli başvurusu ile mesnet alınan markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında bir benzerlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

2-Davalı Şirketlerin istinaf itirazlarının incelenmesine gelince; davacı tarafça, marka tescil başvurusunun 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi uyarınca reddine ilişkin YİDK kararının iptali istemi ile açılan işbu davada, davacının marka tescil başvurusunun reddine dayanak gösterilen markanın sahibi olan şirketlere de husumet yöneltilmiştir. Oysa 556 sayılı KHK.’nın 7/1-b maddesine dayanan bu türden davalarda, redde mesnet marka sahibine husumet yöneltilmesi mümkün değildir. Bu itibarla, davalı şirketler hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken davalı şirketler yönünden de işin esasına girilmesi doğru olmamıştır.
3-Davacı vekilinin istinaf itirazlarına gelince; taraflar arasındaki uyuşmazlık, redde mesnet “…” esas unsurlu tescilli markalar karşısında, davacı tarafın “… …” ibareli marka tescil başvurusunun 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi uyarınca reddinin hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olaya uygulanması gereken 556 sayılı KHK’nin 7/1-b maddesine göre, aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olan işaretler marka olarak tescil edilemeyecektir. Ancak bu maddenin uygulanabilmesi için başvuru konusu işaret ile redde mesnet markanın ya aynı yahut da ayırt edilemeyecek kadar benzer olması gerekli olup, ayırt edilemeyecek derecede benzerlikten kastedilen de biçim, renk, sözcük ve düzenleme tarzı itibariyle iki işaret arasında çok dikkatli bakılmadıkça farkedilemeyecek derecede bir benzerliktir.
Her ne kadar, ilk derece mahkemesince, redde mesnet alınan … sayılı ve “…” asıl unsurlu markalarla dava konusu başvuruyu oluşturan “… …” ibareli marka arasında 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi kapsamında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yukarıda ifade edildiği üzere 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi hükmünün uygulanabilmesi için markalar arasındaki benzerliğin iltibasa yol açacağının ayrıca inceleme yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olması gerekmektedir. Buna göre davacının “… …” ibareli başvurusu ile mesnet alınan markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi kapsamında benzerlik bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Diğer taraftan 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesindeki benzerlik olgusunun dar yorumlanması gerektiği yerleşik Yargıtay kararları ile de kabul edilmiş olup, bu hususlar hep birlikte değerlendirildiğinde ilk derece mahkemesince varılan sonuç doğru bulunmamıştır. Nitekim, dava konusu başvuru ile aynı işaretli …sayılı marka başvurusunun, işbu davada redde mesnet alınan markalara dayalı olarak 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi uyarınca reddine ilişkin YİDK kararının iptali istemli davada, anılan markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmadığına ilişkin Dairemiz kararının onanmasına dair Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 04.12.2019 tarih, … E.K. sayılı ilamında da aynı sonuca ulaşılmıştır.
HMK’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, Dairemizce HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM :1-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … ve Marka Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Şirketler vekilinin, (3) nolu bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 01/03/2018 gün ve … sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davalı … yönünden açılan davanın kabulü ile YİDK’in 27.05.2016 tarih, …. sayılı kararının İPTALİNE,
4-Davacı vekilinin başvurunun tescil işlemlerinin devamına yönelik talebinin reddine,
5-Davalı şirketler hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
6-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 30,10 TL karar ve ilam harcının davalı … ve Marka Kurumundan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 5.900,00 TL maktu vekaletin ücretinin davalı … ve Marka Kurumundan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar ………. kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 5.900,00 TL maktu vekaletin ücretinin davacıdan alınarak anılan davalılara verilmesine,
9-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 4.500,00 TL bilirkişi ücreti, 644,85 TL posta ve tebligat gideri ile istinaf aşamasında yapılan 144,50 TL posta ve tebligat giderinden oluşan toplam 5.289,35 TL yargılama giderinin, takdiren 1/2’sinin davalı Kurum yönünden yapıldığının kabulü ile bu orana tekabül eden 2.644,67 TL’ye, 29,20 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harç bedeli eklenerek toplam 2.703,07 TL’nin davalı … ve Marka Kurumundan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmının davalı Şirketler yönünden yapıldığının kabulü ile davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı … ve Marka Kurumu tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
11-Davalı … … tarafından istinaf aşamasında yapılan 50,00 TL posta ve tebligat masrafından oluşan yargılama giderinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
12-Davalı…. tarafından istinaf aşamasında yapılan 49,30 TL posta ve tebligat masrafından oluşan yargılama giderinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
13-Davalı …. tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
14-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
15-Davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 35,90 TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
16-Davalı şirketler tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 35,90’ar TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı şirketlere iadesine,
17-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı … ve Marka Kurumu tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 35,90 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 23,40 TL’nin davalı … ve Marka Kurumundan tahsili ile hazineye irat kaydına,
18-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 19/03/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip