Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1088 E. 2021/286 K. 05.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : ….
KARAR NO : ….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/04/2019
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : YİDK iptali, Marka Hükümsüzlüğü.

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/04/2019 tarih ve… sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin …” markasının yayınına karşı müvekkili tarafından itirazda bulunduğunu, itirazın reddi üzerine yeniden incelenmesinin talep edildiğini, marka yayınına itirazın yeniden incelenmesi taleplerinin YİDK tarafından reddedildiğini, kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek …. başvuru nolu “….” markasının müvekkiline ait itiraza mesnet markalar ile iltibas oluşturduğunun tespitine, YİDK’nın …. karar sayılı ret kararının iptaline ve ….. marka başvurusunun reddi ile tescil işlemlerinin durdurulmasına, markanın tescil edilmişse hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, davacı tarafın iptalini talep ettiği “…..”nin aynı zamanda müvekkili şirketin ticaret ünvanı olduğunu, İngilizce lisanında “….” anlamındaki ….” kelimesinin gerek kök gerekse ek olarak kullanılmasının iltibas teşkil ettiğinin veya “….” kökü hakkında tanınmışlık iddiasında bulunmanın hukuka uygun olmadığını, müvekkili şirketin petrol türevi sanayi yağlarını sanayi işletmelerine sattığından müşteri kitlesi yönünden her hangi bir karıştırmaya veya bağlantı kurmaya müsait olmadığını, ayrıca davacıya ait markalarla müvekkiline ait markanın yazı karakterinin de farklı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, markaları karşılaştırıldığında ortalama tüketici nezdinde markalar arasında görsel, işitsel, kavramsal düzeyde ilişkilendirilme ihtimali de dâhil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzerlik bulunmadığı, iki marka örneği, aynı firmanın markası/serisi gibi algılanabilecek nitelikte olmadığı gibi, markaların karıştırılma ihtimalleri olmadığı, dava konusu “….” markası ile davacı şirketin markaları arasında 556 sayılı KHK 8/1-b anlamında görsel, işitsel veya anlamsal düzeyde ilişkilendirme ihtimali de dahil iltibas oluşacak düzeyde benzerlik olmadığı, tüketicilerin iş bu markalar arasında ilişki kurma riskinin mevcut olmadığı, tanınmışlık ve kötü niyet iddiasının yerinde olmadığı, davacı tarafından dava konusu başvuru yönünden hükümsüzlük ve YİDK kararının iptali şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, yerel mahkeme kararının aksine davaya konu “…” ibareli marka ile müvekkili şirkete ait …. ibareli seri markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında benzerlik olduğunu, müvekkile ait markalarda yer alan ikincil unsurların, tanımlayıcı nitelikte olup, esas unsur “….” ibaresi olduğunu, aynı şekilde başvuru markasındaki lube eki de markanın tescilinin talep edildiği sınıf itibarı ile tanımlayıcı nitelikte olup, başvuru markasının da esas unsurunun macro ibaresi olduğunun izahtan vareste bulunduğunu, somut olayda itiraz konusu marka başvurusu için 4. ve 35. sınıfta tescil talep edildiği, müvekkile ait itiraza mesnet markaların tescilli olduğu sınıflar arasında da hali hazırda aynı sınıflarda tescilli olarak koruma altında olan markalar bulunduğunu, …., “… markalarının müvekkili şirketin herkes tarafından bilinen markaları olup, “…” ibareli markanın iltibas yaratacağını ve müvekkili şirketin tanınmışlığından yararlanacağını, haksız rekabet oluşturacağını, başvuru konusu markanın tescil talebinin 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesi gereğince de reddinin gerektiğini, teknik uzmanlık gerektiren bir konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karar verilmiş olup, kararın kaldırılması gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK iptali, marka hükümsüzlüğü, sicilden terkin istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve …..sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu, somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi bağlamında davacının itirazına mesnet markaları ile davalının başvurusuna konu “…” ibaresi arasında, ortalama tüketici nezdinde, görsel, işitsel, kavramsal düzeyde ilişkilendirilme ihtimali de dâhil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzerlik bulunmadığı, SMK’nın 6/1. maddesi ile 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesinin aynı hükümleri içermesi nedeni ile mahkemenin gerekçeli kararında maddi hata sonucu 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesinin yazılmasının sonuca etkili bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 05/03/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/03/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip