Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1085 E. 2021/285 K. 05.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : ,,,
KARAR NO : ,,,
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2019
NUMARASI :,,,
,,,
DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/03/2019 tarih ve …. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, markaların ayırt edilebilmesinin mümkün olmadığını, markaların esas unsurlarının aynı olduğu, markaların genel görünüşlerinin de benzer bulunduğunu, tüketicilerin esas unsura odaklanacağını ve bunun ortak olduğunu, marka görselinde yer alan “….” ibarelerinde yer alan, “….” ibaresinin ticaret hayatında yaygın kullanımda olduğu ve esaslı unsurun …olduğu, görsellerde “… ibaresinin ön planda olduğu, ….” ibaresinin yardımcı vasıf bildirir unsur olarak bulunduğu, …. ibaresinin ilgili sektörde vasıf, cins vs bildiren türde bir ibare olduğuna yönelik ispat bulunmadığı, soldan sağa okunma sebebiyle markanın başındaki “…” unsurunun baskın olduğu, davalı markasının 36. Sınıfta tescilli olduğu ve taraf markaların aynı sınıflarda bulunduğu, müvekkilinin ticaret ünvanında da markasındaki şekilde “…” ibaresinin olduğunu, markasının tanınmış hale geldiğini ileri sürerek …. numaralı markasının tescil edilmesi halinde hükümsüz sayılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, 556 sayılı KHK 8/1-b bendindeki koşulların oluşmadığını, davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiği, davacının asıl faaliyet alanının lojistik, müvekkilinin faaliyet alanının gayrimenkul hizmetleri olduğunu, markanın esaslı unsurunun “… baş harflerinin kısaltması olarak yazıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının “…” ibaresini çekişme konusu 36. Sınıftaki hizmetler üzerinde, davalıdan önce kullandığını ve iş bu hizmetler itibariyle davaya konu markanın gerçek hak sahibi olduğunu ispatlayan herhangi bir çıkarım bulunmadığı, taraf markalarının benzer görülmediği, somut olayda dava konusu marka işaretleri arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmadığı, davacı markalarının tanınmış olup olmamasının somut uyuşmazlığa bir etkisi olmadığı, taraflar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/5 fıkrasını ihlal eden bir olgu bulunmadığı, davalının yedekleme, şantaj, marka ticareti gibi bir niyetle hareket ettiğine dair delil bulunmadığından kötüniyet iddiasının da ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, gerekçeli kararda incelenmemiş iddiaların bulunduğunu,… ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olmadığını, müvekkilinin markalarının esas unsurunun “…” ibaresi olduğunu, istikrarlı davranma ilkesi uyarınca eldeki davanın kabulünün gerektiğini, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesinde öngörülmüş şekilde her koşulun gerçekleşmesi ile iltibasın bulunduğunu, raporun kesinlikle isabetli olmadığını, yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini, müvekkilinin markalarının tanınmışlık değerlendirilmesinin yapılmasının benzerliğin tespit edilmesi açısından önem taşıdığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili kurum kararlarının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Hukuk Genel Kurulunun 02.11.2011 gün, …. karar sayılı ilamlarında da benimsendiği üzere, mahkemece gerektiğinde hükmün eki niteliğinde kroki ve şekillere, kararın ekinde yer verilebilir ise de, hükmün gerekçe kısmında, HMK.’nın “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesi ve Anayasa’nın 141. maddesi hükümlerine uygun düşmeyecek biçimde şekillere yer verilmesi, davadan davalar doğmasına, tarafların yeniden uyuşmazlığa düşmelerine, infazda tereddüde neden olunmasına yol açabilecektir. Renk, boyut ve diğer özelliklerinden yoksun bir şekilde markaların ve tasarımların gerekçeli karara eksik yansıtılmaları yanıltıcı sonuçlara neden olabilecektir. Somut uyuşmazlıkta da mahkeme kararının gerekçe kısmında dava konusu markalara ilişkin görünümlere yer verilmiş olması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine uygun bulunmadığından, Dairemizce hükmün kaldırılması gerekmiştir.
Her ne kadar bölge adliye mahkemeleri, hukuki denetimin yanında aynı zamanda maddi vakıa incelemesi de yaparak, tahkikat sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurabilir ya da yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, veyahut kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verebilirse de somut olayda, ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine elverişli bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle HMK.’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca, davanın yeniden görülüp yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
2- İstinaf kararının neden ve şekline göre, davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce 21/03/2019 gün ve ….. sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40.TL maktu istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 05/03/2021 tarihinde HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/03/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip