Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/349 E. 2021/408 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 12/11/2020
ARA KARAR TARİHİ : 15/01/2021
NUMARASI : ….
….

Taraflar arasında görülen davada Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/01/2021 tarih ve …. Sayılı ara kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilleri tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçeler ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu bağımsız bölümün davalı müflis şirketten satın ve teslim alındığını, diğer davalılar tarafından müvekkiline devir işlemi yapılmadığından tedbir talebinin kabulü ile davaya konu taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir şerhi ve davalıdır şerhi konulmasına, davaya konu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, taşınmazın müvekkili adına tescili mümkün değil ise taşınmaz rayiç değerinin davalı müflis şirketten alınarak davacıya ödenmesine, tescil talebinin reddedilmesi halinde ayrıca müvekkilinin taşınmazı teslim aldıktan sonra bizzat yaptırdığı ve tamamladığı eksikler ile taşınmaza yapılan zorunlu ve faydalı masraflar vs her türlü harcamanın tespit edilerek davalılar … ve …’ten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Kayseri 2. Tüketici Mahkemesi …. 10/12/2018 tarihli tensip ara kararı ile; ” Kayseri ili…..bağımsız bölümün davalılar adına kayıtlı olması durumunda 3. Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için davacı tüketici olduğundan teminatsız olarak tapu kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasına, bu hususta …..müzekkere yazılmasına, ” şeklinde ara karar oluşturulduğu görülmüştür.
Dosyanın tetkikinden; Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada tensiben 07/09/2018 tarih ….. sayılı karar ile; mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Kayseri Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, Kayseri 2.Tüketici Mahkemesi 01/02/2019 tarih …. sayılı karar ile Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan görevsizlik kararı verdiği, bu kararın istinaf edildiği, Dairemizin 18/04/2019 tarih ….. sayılı kaldırma kararı sonrası Kayseri 2.Tüketici Mahkemesi 24/12/2019 tarih ….. sayılı karar ile; davalı …. yönünden açılan davayı tefrik ederek davalı gerçek kişiler yönünden açılan davada Kayseri Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verdiği, bu karara karşı da istinaf kanun yoluna başvurulduğu, Dairemizin 11/09/2020 tarih …. sayılı ilamı ile tüm taleplerin Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesince incelenerek değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle 2. Kez kaldırma kararı verildiği, Kayseri 2. Tüketici Mahkemesince 16/10/2020 tarih …. sayılı karar ile mahkemenin görevsizliğine karar verilerek dosyanın Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesine tevdi edildiği, …..Esasında yargılamaya devam olunduğu, davalı …. hakkında tefrik edilen Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin….. sayılı dava dosyasının da bu dosya ile birleştirildiği, tedbirin kaldırılması talebinin 15/01/2021 tarihli celsede …… ara karar ile, tedbir konulan taşınmazın dava sırasında devredilmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşabileceği yada tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikme sebebiyle bir sakınca yahut ciddi bir zarar doğabileceği ayrıca tedbire konu taşınmazın dava konusu olması ile birlikte değerlendirildiğinde ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle istemin reddedildiği anlaşılmıştır.
Bu karara karşı davalılar ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mevcut davaya konu hukuki ihtilafta davacının akdi muhatabının …. olduğunu, yerel mahkemenin Ankara BAM 17. Hukuk Dairesinin göreve ilişkin ilamını yeterince irdelemediğini, yanlış yorumladığını, önceki kararın ortadan kaldırılarak yeniden yargılama için dosyanın görevli ve yetkili olan asliye ticaret mahkemesine gönderildiğini, gerek taraflar arasındaki hukuki ihtilafın mahiyeti ve gerekse Ankara BAM 17. Hukuk Dairesinin kararı nazara alındığında tapu iptal ve tescil talebinin hukuken ortadan kalktığını, müvekkilinin davacının akdi muhatabı olmadığı nazara alındığında iyi niyetli üçüncü kişi durumundaki müvekkili adına kayıtlı olan tapu kaydı üzerindeki ihtiyati tedbirin dayanağı ve gerekçesinin ortadan kalktığını, davacının ancak kendisinin muhatabı olan şirketten tazminat ya da ödediği bedeli kayıt kabul davası şeklinde isteyebileceğini, davalı müvekkilinin tapuya güven ilkesi ve iyi niyetle resmi satış akdi ile mülkiyeti kazandığı taşınmazın tapu kaydına haksız ve mesnetsiz açılan dava ile ihtiyati tedbir konulmasının usulsüz olduğundan 15/01/2021 tarihli ara kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının davalı şirketten adi yazılı sözleşme ile daire satın aldığını iddia ettiğini, adi yazılı sözleşme ile yapılan konut satışının geçersiz olduğunu, müvekkili ile arsa sahibinin akraba olduğunun iddia edildiğini, nüfus kayıtları celp edildiğinde akraba olmadıklarının anlaşılacağını, tapuda bir şerh olmamasına rağmen iyi niyetle 2014 yılında tapu resmi senedi ile tapuyu devralan müvekkilinin diğer hissedar ile anlaşamaması nedeniyle izale-i şuyu davası açılıp satış müdürlüğüne tevdi edildikten sonra eldeki davanın açılmasının hakkaniyetle, iyi niyetle, kanunla ve hayatın olağan akışıyla bağdaşmayacağını, müvekkilinin taşınmazı arsa sahibinden aldığını, davanın zaman aşımına uğradığını, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin talebin reddine dair mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alan davacının muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ve bedel isteklerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389/1. maddesinde; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde ihtiyati tedbirin şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep, verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanması gibi sair hususlarda yapılması gerekli usul ve prosedür açıklanmıştır.
Aynı Kanunun “İhtiyati tedbirde teminat gösterilmesi” başlıklı 392/1. Maddesinde; ” İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir. Adli yardımdan yararlanan kimsenin teminat göstermesi gerekmez.”düzenlemesi mevcuttur.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ihtiyati tedbir kararı uyuşmazlık konusu hakkında verildiği gibi dosyaya kazandırılan satış vaadi sözleşmeleri, içeriği, tahsil makbuzu, dekontlar tüm delillerle birlikte gözetildiğinde HMK’nun 389 ve devamı maddeleri uyarınca mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizliğin olmadığı anlaşılmakla, davalı vekillerinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/01/2021 tarih, … sayılı ara kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, Davalı … vekili Av. … ve Davalı … vekili Av. …’nun istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1.bendi uyarınca REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından YENİDEN ALINMASINA YER OLMADIĞINA,
3-İstinaf giderlerinin istinaf talebinde bulunanlar üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kararın kesin olduğu dikkate alınarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27.maddesi ile aynı kanunun 302/5.maddesi uyarınca Dairemiz kararının ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine, harç ve diğer işlemlerin ilk derece mahkemesi tarafından yerine GETİRİLMESİNE,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/03/2021

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 12/03/2021
….
¸E-İmzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-imza ile imzalanmıştır. ¸