Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/25 E. 2023/1441 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/25
KARAR NO : 2023/1441

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/04/2022
NUMARASI :…
DAVANIN KONUSU : Ecrimisil

Ankara Asliye 3. Ticaret Mahkemesinin 18/04/2022 tarihli, 2019/119 Esas, 2022/300 Karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmuş olmakla dosya incelendi.
KARAR

Davacı, dava konusu taşınmazın alacağa mahsuben icra takibi neticesinde satın alındığını, taşınmazın teslimi için gidildiğinde davalı ….. taşınmazda işgalci olarak bulunduğunun tespit edildiğini, aralarında kira sözleşmesi olmadığını, davalı Şirketin tahliye için verilen yasal sürede taşınmazı tahliye etmediği gibi kira bedeli de ödemediğini ileri sürerek davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 17.500,00 TL ecrimisil bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 28.02.2022 tarihli dilekçesi ile ecrimisil bedelini 20/09/2021 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda 2.100,00 TL artırarak 19.600,00 TL üzerinden davanın kabulünü istemiştir.
Davalı, dava dışı … … AŞ’nin kiracısı olduğunu, kira akdinin son olarak 01.01.2012 tarihinde yenilenerek bedelinin ödendiğini, aynı dönemle ilgili yeniden bir ödeme talep edilemeyeceğini, talep edilen ecrimisil bedelinin fahiş olduğunu, davalı tarafından taşınmazda yapılan tadilatlarla ilgili dava hakkını saklı tuttuklarını belirtilerek usul ve yasaya aykırı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı banka tarafından dava konusu taşınmazın alacağa mahsuben icra takibi neticesinde satın alındığı, taşınmazın teslimi için gidildiğinde davalı … … Şirketinin taşınmazda işgalci olarak bulunduğunun tespit edildiği, davalı Şirketin tahliye için verilen yasal sürede tahliye etmediği, davacı banka ile davalı arasında kira ilişkisi bulunmadığı, davalının taşınmazda fuzuli şagil sıfatında olduğu, davalının davacının maliki olduğu işyerinde haksız işgalci konumunda olduğu, davacının 7 aylık ecrimisil tutarı olarak 19.600,00 TL alacak talebinde bulunabileceği hususu denetime ve hüküm kurmaya elverişli 20/09/2021 tarihli bilirkişi raporu ile anlaşılmış ise de davacının davasını açtığı 03/12/2012 tarihte 17.500,00 TL tutarında alacak talebinde bulunduğu, ıslah tarihi olan 28/02/2022 tarihi itibariyle alacağının (19.600,00-17.500,00=) 2.100,00-TL’lik kısmının zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı, dava dilekçesinin içeriğini yineleyerek ecrimisil bedelinin bilirkişi raporu doğrultusunda 28/02/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile 2.100,00 TL arttırarak 19.600,00 TL’ye çıkarıldığını, davanın açılma tarihi ve karar tarihi dikkate alındığında 10 yıllık bir süre boyunca yargılamanın devam ettiğini, niteliği itibariyle ecrimisil davalarının aynı zamanda belirsiz alacak davası olduğunu, belirsiz alacak davalarında zaman aşımının söz konusu olmadığını, bu nedenle 2.100,00 TL lik kısım için zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle talebinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı, cevap dilekçesinin içeriğini yineleyerek ilk derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hukuka uygun şekilde taşınmazı kullanan kiracıdan fuzuli işgal nedeniyle ecrimisil istenemeyeceğini, davacı Bankanın kâr elde etmek amacıyla çekişme konusu taşınmazı satın aldığını, kullanma zorunluluğunun bulunmadığını, taşınmazdaki kiracıya tahliye için usulüne uygun ihtarname keşide etmediğini, emsal parsel değeri üzerinden ecrimisil hesap edilmesinin doğru olmadığını, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Dava, mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil istemine ilişkin olup Ankara Asliye 6. Hukuk Mahkemesinin 11/06/2013 tarih, 2012/601 Esas 2013/326 Karar sayılı 19/02/2019 kesinleşme tarihli görevsizlik kararı üzerine Ankara 3. Ticaret Mahkemesinin 2019/119 Esasına kaydı yapılan davanın yargılaması sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin hükme karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde ve özellikle dava konusu 19084 ada 14 numaralı kargir iş yeri niteliğindeki taşınmaz dava dışı kişi adına kayıtlı iken davacının cebri icra yoluyla taşınmazı iktisap ettiği böylelikle taşınmazda kayıt maliki olduğu, çekişme konusu edilen taşınmazın tamamının davalı şirket tarafından kullanıldığının keşfen sabit olduğu, davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın taşınmazı kullanmaya devam ettiği, davacı ile davalı arasında kira ilişkisi kurulmadığı, dolayısıyla fuzuli şagil olduğu, mülkiyet hakkına dayalı olarak ecrimisil talebinde bulunulmasında davacının korunmaya değer üstün hakkının bulunduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklı bir hakkı bulunmadığından intifadan men koşulunun aranmayacağı, davalı tarafından aşamalarda ileri sürülen olguların ecrimisil ödenmesine engel olmadığı, uzman bilirkişi marifetiyle hazırlanan bilimsel verilere ve denetime uygun bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle davacı Bankanın taşınmazı iktisap tarihi ile dava tarihi arasındaki dönem için, ıslah tarihi ve zamanaşımı itirazı dikkate alınmak suretiyle, belirlenen 17.500,00 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Hâl böyle olunca Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığından tarafların istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353,1/b-1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir .
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Ankara Asliye 3. Ticaret Mahkemesinin 18/04/2022 tarihli, 2019/119 Esas, 2022/300 Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan tarafların istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353,1/b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 179,90 TL haçtan peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalıdan alınması gereken 1.195,42 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL TL’nin mahsubu ile bakiye 1.114,72‬ TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının 6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi uyarınca ilgililerine iadesine,
6-6100 sayılı HMK’nin 359/3. maddesi uyarınca Dairemiz kararının tebliği işleminin ilk derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nin 7035 sayılı Kanun ile değişik 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 08/06/2023

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip