Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/662 E. 2022/779 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 5. ASLİYE … MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/11/2021
NUMARASI : ….
DAVANIN KONUSU : Tasarrufun İptali

… 5. Asliye … Mahkemesinin 15/11/2021 tarihli,…. Karar sayılı kararına karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuş olmakla dosya incelendi.

KARAR

Davacı, davalılardan …. ile … hakkında ihtiyati haciz kararı alınarak … 13. İcra Müdürlüğünün 2006/12171 ve 2006/12384 Esas sayılı dosyaları üzerinden toplam 151.441,26 YTL alacak üzerinden icra takibine geçildiğini ve borçluların tüm adreslerine hacze gidildiğini toplam 650,00 TL bedelli menkul haczedildiğini, yapılan araştırmada, borçlu …. …, …. kayıtlı taşınmazdaki 4/20 hissesini 19/10/2006 tarihinde 80.000,00 TL bedelle …’a sattığını, …’un aynı taşınmazdaki 1/20 hissesini aynı resmi senet ile 20.000,00 TL bedelle …’a sattığını, borçlu …….bağımsız bölüm hissesini 11/10/2006 tarihinde 3.000,00 TL bedelle …’a sattığını, aynı adresteki 12 No.lu bağımsız bölümü 01/05/2006 tarih 12.000,00 TL bedelle …’a sattığını öğrendiklerini, söz konusu devirlerin İİK’nin 277 vd. maddeleri gereğince alacaklı açısından batıl sayıldığından iptali gerektiğini, davalılardan …’un, borçlu şirketin ortağı ve genel müdürlü, alıcı …’ın ise …’nin damadı, diğer alıcı … ise annesi olduğunu da belirterek …, …, … …. 1192 … 3 … taşınmazın 4/20 ve 1/20 hissesine, …, …, …-… …, … … 12 No.lu bağımsız bölüm ve …, …, … …, … … 2 … 3 No.lu bağımsız bölüme ilişkin yapılmış devir işlemlerinin iptaline ve alacaklısı olduğu icra dosyaları üzerinden cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … …. ve davalı …, ihtiyati haciz henüz kesin hacze dönmeden açılan davanın dava şartı yokuluğundan reddi gerektiğini, dava şartı olan aciz belgesi alınmadan dava açılamayacağını, davaya konu devir işlemlerinin konusu ve tarafları farklı olduğu gibi icra dosyalarının da farklı olduğunu, bu nedenle davanın her bir devir işlemi açısından tefrik edilmesi gerektiğini, yapılan devir işlemlerinin de usul ve yasaya uygun olup her bir devrin gerçek devir işlemleri olduğunu belirterek davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, davalı … tarafından kendisine yapılan satışın gerçek bir satış işlemi olduğunu, davacı Bankadan temin edilen kredi ile satış bedelinin ödenmiş olduğunu ve muvaazalı bir satışın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir .
Diğer davalı …, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, dava ön koşullarının mevcut olduğu, davalı …’ın davalı …’un damadı olduğu, davalı …’a devredilen taşınmazlar yönünden tasarrufun İİK’nin 278/III-1 ve 280/1 maddeleri gereğince iptale tabi olduğu, öte yandan davalı …’un da davalı …’un annesi olmakla, bu davalıya yapılan devrin de İİK’nin 278/III-1 ve 280/1 maddeler gereğince iptale tabi olduğu, dava konusu …, …, … …, 1192 … 3 … taşınmazdaki 4/20 hisse ile 1/20 hissenin davalı …’a devrinden sonra … İcra Müdürlüğünün 2006/380 Talimat sayılı dosyasından yapılan cebri satış neticesinde dava dışı …’e ihale edildiği ve takip dosyasının incelenmesinde davalı …’ın elinde ihale bedelinden kalan bir paranın olmadığının anlaşıldığı, bu tasarruflar yönünden davanın konusuz kaldığı, davanın başındaki haklılık durumuna göre davacı lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedildiği gerekçesiyle ….hissesi yönünden açılan davanın konusuz kalmış olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, …, …, …-… …, … … 12 No.lu bağımsız bölüme ilişkin açılan davanın kabulüne, taşınmazın 09/03/2007 satış tarihindeki değeri 68.000,00 TL’nin, … 13. İcra Müdürlüğünün 2006/12171 ve 2006/12384 sayılı takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, …, …, … …, … … 2 … 3 No.lu bağımsız bölüm hissesine ilişkin açılan davanın kabulü ile taşınmaz hissesinin 01/12/2010 satış tarihinde değeri 70.000,00 TL’nin davalı … hissesine karşılık değeri 26.250,00 TL’nin, … 13. İcra Müdürlüğünün 2006/12171 sayılı ve 2006/12384 sayılı takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere, davalı … mirasçıları … ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı, dava konusu 1192 … 3 … sayılı taşınmazın 4/20 ve 1/20 hissesinin …’in borcu sebebiyle cebri icra ile satılmış olması nedeniyle davalının satış tarihindeki değeri ile tazminatla sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerektiğini ve yerel Mahkeme kararının bu yönüyle usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf incelemesi talebinde bulunmuştur.
Davalılar … ve … Ltd. Şti, yerel Mahkeme tarafından dava dilekçesinde bildirilen borç miktarının bağlayıcı olduğunun dikkate alınmadığını, alacak miktarının çok üstünde bedele hükmedildiğini, tüm borçlular hakkında icra takibinin kesinleşmesi ertesinde alınmış bir haciz tutanağı bulunmadığı sürece aciz vesikasından bahsedilemeyeceğini, borçluların tüm mal varlıklarının tasfiyesinin sonucu beklenmeksizin hüküm kurulmasının yasal olmadığını, takiplere konu borcun doğum tarihinin davaya konu tasarruflardan sonra olduğunu, salt genel kredi sözleşmesinin akdedildiği tarihe dayalı hüküm kurulmasının yasal olmadığını, salt akrabalık bağına dayanarak iptale karar verilmesinin de yasal olmadığını ileri sürerek istinaf incelemesi talebinde bulunmuşlardır.
Davalı …, kendisi adına ileri sürülen muvazaa iddialarının mesnetsiz olduğunu, satın aldığı taşınmazların bedelini ödeyebilmek için bankadan kredi çektiğini ve bu krediyi de faizi ile ödediğini, muvazaa bulunsa idi çektiği krediyi davacı Bankaya faiziyle ödememiş olması gerekeceğini, tasarrufun iptali davasının açılabilmesi için ön koşulların sağlanmamış ve aciz belgesinin alınmamış olduğunu, iptali istenen tasarrufun alacağın doğumundan sonra yapılmadığını, davacı Bankaya karşı herhangi bir borcunun söz konusu olmadığını, düzenlenen bilirkişi raporunun objektif olmadığını, belirttiği hususların dikkate alınmadan eksik olarak hazırlandığını ileri sürerek istinaf incelemesi talebinde bulunmuştur.
Dava, İİK’nin 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere İcra ve İflas Kanunu’nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da “iyiniyet kurallarına aykırılık” nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK’nin 277 m.) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK’nin 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK’nin 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi ve diğer iptal nedenleri araştırılmalıdır.
Keza İİK’nin 280. maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir.
Öte yandan İİK’nin 279. maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
İİK’nin 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
İİK’nin 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkûm edilmeleri gerekir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, davacı Banka’nın, davalı borçlu …. ile 29.11.2005 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığı ve davalı …’un da bu sözleşmeye müteselsil kefil olduğu, kredi sözleşmesinden doğan borcun ödenmemesi üzerine davacı Banka’nın, … 13. İcra Müdürlüğünün 2006/12171 E sayılı takip dosyası ile davalı borçlular aleyhine toplam 64.658,16 TL üzerinden ve … 13. İcra Müdürlüğünün 2006/12384 Esas sayılı takip dosyası ile de … ve dava dışı … Ltd. Şti. aleyhine toplam 86.783,10 TL üzerinden takipler başlattığı, 2006/12384 Esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu … aleyhine takip yapılmadığı, icra takiplerinin kesinleştiği, 2006/12171 Esas sayılı takip dosyasında 24.11.2006 tarihinde davalı borçlu …’nin ikametinde yapılan hacizde 5000,00 TL civarında menkul mal haczi yapıldığı, davalı borçlu Şirket’in adresinde 24.11.2006 tarihinde yapılan hacizde, şirketin bu adresi 15 gün önce boşalttığının tespit edildiği, Şirket adresinde 05.12.2006 tarihinde yapılan hacizde ise davalı …’nin eşinin hazır olduğu ve yine 7000,00 TL civarında menkul haczi yapıldığı, menkul hacizlerinin davacının alacağını karşılamaya yetmediği, davalı borçlu Şirket adına yalnızca … plakalı tek bir aracın kaldığı, bu araç üzerinde de çok fazla miktarda haciz bulunduğu, davalı borçlu …’nin maliki olduğu 492 ve 496 … sayılı taşınmazlardaki paylarının değerlerinin hesaplandığı ve bu payların 6.926,00 TL ile 2.097,00 TL değerinde olduklarının tespit edildiği dikkate alındığında, borçluların aciz halinde olduklarının sabit olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı borçlu ……, ……. sayılı taşınmazdaki 4/20 hissesini 19/10/2006 tarihinde, 80.000,00 TL bedelle davalı …’a, davalı borçlu …’un aynı taşınmazdaki 1/20 hissesini aynı resmi senet ile 20.000,00 TL bedelle …’a, borçlu …’un …, …, … …. … … 2 …, 3 No.lu bağımsız bölümdeki payını 11/10/2006 tarihinde 3.000,00 TL bedelle …’a, aynı yerdeki 12 No.lu bağımsız bölümünü ise 01/05/2006 tarihinde, 12.000,00 TL bedelle …’a temlik ettikleri, tasarrufun iptali davasının görülebilmesi için dava ön şartlarının mevcut olduğu ve davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, … Sicili kayıtlarından davalı borçlu …’un, davalı borçlu Şirket’in genel müdürü olduğu, nüfus kayıtlarından ise davalı …’un, …’un annesi, davalı …’ın da davalı …’un damadı oldukları, davalı …’un 21.07.2017 tarihinde öldüğü ve geriye çocukları olan davalı … ve Kamil’in kaldıkları, davalı …’in davaya dahil edildiği, Mahkemece yapılan keşif sonrasında alınan bilirkişi raporu ile dava konusu taşınmazların tasarruf ve elden çıkarıldıkları tarihlerdeki değerlerinin belirlendiği, 3 ve 12 numaralı bağımsız bölümler yönünden gerçek değerler ile akitte gösterilen değerler arasında misli farklar bulunduğu ve davalı 3. kişilerin, davalı borçluların içinde bulundukları durumu ve alacaklılarından mal kaçırma kasıtlarını bilebilecek kişiler oldukları, davalı …’ın kredi çekerek temlik bedelini ödediğine dair savunmasına itibar edilemeyeceği, zira bu davalının ektiği kredi bedelinin davalı … hesabına, oradan da borçlu Şirket hesabına aktarıldığı ve banka tarafından davalı ….. çektiği kredi borcunun davalı borçlu … tarafından geri ödendiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
…… sayılı taşınmazdaki tasarrufa konu 4/20 pay ile 1/20 payın davalı … adına kayıtlı iken, … 4. İcra Müdürlüğünün 2006/12678 sayılı takip dosyasında, davalı borçlular … ve ….nin borcundan dolayı, 15/06/2009 tarihli ihale ile dava dışı …’e 205.000,00 TL bedelle ihale edildiği, icra dosyasının incelenmesinde ihale bedeli dosya borcunu karşılamadığından davalı …’ın elinde kalan bir paranın olmadığı ve bu tasarruflar yönünden davanın konusuz kaldığı ancak davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmakla Mahkemece davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmolunmasının doğru olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle … 13. İcra Müdürlüğünün 2006/12171 E sayılı takip dosyası yönünden 3 ve 12 numaralı bağımsız bölümlere ilişkin olarak yapılan tasarruflarda, İİK’nin 277. vd. maddelerinde düzenlenen iptal şartlarının gerçekleştiği anlaşıldığından ve 3. kişi olan davalılar taşınmazları ellerinden çıkardıklarından davanın bedele döndüğünün kabulü ile 3. Kişilerin taşınmazları ellerinden çıkardıkları tarihlerdeki bedeller ile sorumlu tutulmaları da isabetlidir.
Ne var ki … 13. İcra Müdürlüğünün 2006/12384 E. sayılı takip dosyasında davalı … aleyhine takip yapılmadığı yani davalı … bu dosyada borçlu olmadığı halde davalı …’nin yaptığı tasarrufların bu icra dosyası yönünden de iptaline karar verilmesi doğru olmamıştır.
Hal böyle olunca, açıklanan nedenlerle davacının istinaf talebinin reddine, davalılar …. … ve …’ın istinaf taleplerinin ise kabulüne, ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü yönünde esas hakkında düzeltilerek yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
A) Davacının istinaf talebi hakkında,
1-… 5. Asliye … Mahkemesinin 15/11/2021 tarihli, 2007/51 Esas, 2021/743 Karar sayılı kararına yönelik davacı …’nin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf harcı peşin alındığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının 6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi uyarınca istek halinde ilgilisine iadesine,
B) Davalıların istinaf talebi hakkında,
1-Davalılar …. … ve …’ın istinaf başvurularının açıklanan nedenlere hasren KABULÜNE,
2-… 5. Asliye … Mahkemesinin 15/11/2021 tarihli, 2007/51 Esas, 2021/743 Karar sayılı kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-
a-) Dava konusu … sayılı taşınmazın tasarrufa konu 4/20 ve 1/20 payları yönünden açılan dava konusuz kaldığından bu tasarruflar yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
b-) … ili, … ilçesi, …-… …. … … sayılı taşınmaz üzerinde bululan 12 No.lu bağımsız bölüme ilişkin olarak açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
Bu taşınmaza ilişkin davanın bedele döndüğü anlaşılmakla, taşınmazın davalı … tarafından elden çıkarıldığı tarih olan 09/03/2007 tarihindeki değeri 68.000,00 TL nakdi tazminatın, … 13. İcra Müdürlüğünün 2006/12171 E. sayılı takip dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak üzere davalı …’dan tahsiline,
c-)….sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 3 No.lu bağımsız bölümdeki paya ilişkin açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
Bu paya ilişkin davanın bedele döndüğü anlaşılmakla, tasarrufa konu payın davalı … tarafından elden çıkarıldığı tarih olan 01/12/2010 tarihinde davalı … payının değeri olan 26.250,00 TL nakdi tazminatın, … 13. İcra Müdürlüğünün 2006/12171 sayılı takip dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak üzere, davalı … mirasçısı …’dan tahsiline,
d-)… 13. İcra Müdürlüğünün 2006/12384 sayılı takip dosyasında davalı … aleyhine yürütülen bir takip olmadığından, bu takip yönünden açılan DAVANIN REDDİNE,
e-) 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.497,50 TL harçtan peşin alınan 1.552,50 TL ve 1.970,00 TL tamamlama harçları olmak üzere toplam 3.520,50 TL harcın mahsubu ile 977 TL harcın, 80,70 TL’sinin davalı …….. ve davalı …’dan müştereken ve müteselsilen, kalan 896,30 TL’sinin ise davalılar …, … ve davalı …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
f-)Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 6. maddesi uyarınca uyarınca, konusuz kalan dava yönünden takdir olunan 12.415,97 TL vekalet ücretinin davalı ……davalı …’dan müştereken ve müteselsilen, 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …, … ve davalı …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
g-)Davanın kabulüne karar verilen kısım yönünden, davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.205,56 TL vekalet ücretinin davalı …, … ve davalı …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
h-)Davanın reddine karar verilen kısım yönünden, davalılar … ve davalı … kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 12.081,80 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,
ı-)Davacı tarafından yatırılan 13,10 TL başvurma harcı, 1.552,50 TL peşin ve 1.970,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 3.535,60 TL harcın, davalılar …, … ve davalı …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
i-)Davacı tarafından yapılan 1.679,60 TL posta masrafı, 5.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.979,60 TL yargılama giderinin, kabul ve ret oranı dikkate alınarak 2.979,95 TL’sinin davalılar …, … ve davalı …’dan müştereken ve müteselsilen, 2.359,88 TL’sinin davalılar ……’dan müştereken ve mütes….elsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının ilgililere iadesine,
5-Davalılar …. … ve …’ın istinaf başvurularında haklı oldukları gözetilerek istinaf karar harcının ve istinaf kanun yoluna başvuru harcının ilgililerine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nin 7035 sayılı Kanun ile değişik 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/04/2022

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2022

….