Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/813 E. 2023/167 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/813
KARAR NO : 2023/167

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET (HAKEM) MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/03/2021
NUMARASI : 2020/14 Esas, 2021/2 Karar
DAVACI : …
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Ecrimisil

Eskişehir Asliye Ticaret (Hakem) Mahkemesinin 09/03/2021 tarih, 2020/14 Esas, 2021/2 Karar sayılı kararına karşı davacı ve davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olmakla dosya incelendi.
KARAR

Davacı,… parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmaz üzerinde davalı Bakanlığa ait ilkokul bulunduğunu, maliki olduğu 12 parseli de davalının ilkokul, ortaokul, lise ve eğitim merkezi olarak kullandığını, taşınmazları kullanmasının imkânsız hale geldiğini, davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmadığını, taşınmazlarla ilgili kamulaştırmanın da yapılmadığını, fiilen elatıldığını, davalının taşınmazı kullanması karşılığında bir bedel de ödemediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla kamulaştırmasız elatma nedeniyle şimdilik 9.000,00 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, dava tarihinden geriye doğru 5 yıl için şimdilik 1.000,00 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, Mahkemenin 2019/204 Esas sayılı dosyasında tefrik kararı verilmekle eldeki davaya ecrimisil isteği bakımından devam edilmiş, ıslah suretiyle davacı 108.825,00 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini istediğini bildirmiştir.
Davalı, davanın haksız ve hukuka aykırı olarak açıldığını, tüzel kişiliği bulunmamakla kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davalının… açılması gerektiğini, davacının belirsiz alacak davası açtığını, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na göre Hâzineye ait taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kamu idarelerince, özel hukuk gerçek veya tüzel kişilerince işgali üzerine ecrimisil alınacağı, anılan taşınmazların dışında kalan bir kamu idaresine ait taşınmazın başka bir kamu idaresince kullanılması halinde ise taşınmaz maliki olan kamu idaresince kendi bünyesinde oluşturulacak ihale komisyonunca belirlenen tutardaki tazminatın taşınmazı kullanan kamu idaresinden alınacağının düzenlendiğini, dava konusu taşınmazın imar planında okul alanı olarak ayrıldığını ve taşınmaz üzerinde okul bulunduğunu, planların belediye meclisince onaylandığını, davacının tazminat ve ecrimisil talep etmesinin hukuka uygun olmadığını, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, ecrimisil talebinin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece dosya kapsamına ve toplanan delillere göre davacının dava konusu … parsel sayılı taşınmazın maliki olduğu, taşınmaz üzerine kısmen davalının okul binası ile bahçe yapmak sureti ile elattığı, bu durumun davacının mülkiyet hakkına aykırılık teşkil ettiği, haksız kullanımdan dolayı davalının davacıya ecrimisil ödemesi gerektiği, alınan bilirkişi ek raporuna göre dava tarihinden geriye dönük 5 yıllık ecrimisil bedelinin 52.884,00 TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, görevsizlik kararı verilmiş olan Eskişehir 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/204 Esas sayılı dosyasında bilirkişi raporu alındığını ve ıslahın usulünü uygun şekilde yapıldığını, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak düşük bedel tespit edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Mahkemenin düşük tespit edilen ecrimisil bedelini karara dayanak yapmasının hakkaniyetli olmadığını, alınan bilirkişi raporlarındaki çelişkilerin giderilmediğini, Mahkemeye sunulan emsaller dikkate alınmadan düşük bedel üzerinden karar verildiğini, taşınmazın bir kısmının ticari amaçla kullanıldığını, davalının gelir de elde ettiğini, bilirkişi raporunda bu hususlara değinilmediğini, ÜFE endeksine göre yapılan hesaplamanın gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ecrimisil talebinin zamanaşımına uğradığını, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na göre Hâzineye ait taşınmazlar ile Devletin tasarrufundaki yerleri kamu idarelerince özel hukuk gerçek veya tüzel kişilerince işgali üzerine ecrimisil alınacağını, anılan taşınmazların dışında kalan bir kamu idaresine ait taşınmazın başka bir kamu idaresince kullanılması halinde ise taşınmaz maliki olan kamu idaresince kendi bünyesinde oluşturulacak ihale komisyonunca belirlenen tutardaki tazminatın taşınmazı kullanan kamu idaresinden alınacağının düzenlendiğini, dava konusu taşınmazın okul alanı olarak ayrıldığını ve taşınmazda okul bulunduğunu, ecrimisil talebinin hukuka uygun olmadığını, husumetin ilgili Belediyeye yöneltilmesi gerektiğini, kendi görev alanına giren bir konu ile ilgili İdareye dava açılamayacağını, ecrimisil bedelinin fahiş olduğunu, alınan bilirkişi raporuna yapılan itirazların dikkate alınmadığını ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden ve UYAP sisteminden elde edilen tapu kaydı içeriğinden, … Mahallesinde bulunan arsa 1.897,91 m²’lik çekişme konusu … parsel sayılı taşınmazın kayden davacı adına kayıtlı olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, taşınmazın imar planında özürlü çocuk iş okulu alanı olarak ayrıldığı, Mahkemece mahallinde uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapıldığı, elde edilen bilirkişi raporu ile dava konusu … parsel sayılı taşınmazın uygulama imar planı içerisinde özürlü çocuk iş okulu alanında kaldığı, tamamının okul alanına isabet ettiği, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesine göre uygulama yapılmadığı, zeminde 1.271,05 m²’lik alanın boş arsa olup kot farkından dolayı kullanılmadığı, 589,02 m²’lik alanın okul bahçesi olarak kullanıldığı, (T) 37,84 m2.lik alanda okul binası olduğu, toplam 626,86 m²’lik alanda okul binası ve bahçesi olarak davalının kullanımının mevcut olduğu, üzerindeki binanın davalı tarafından yapıldığı, boş arsa olarak değerlendirilmesi ile 2014 yılında aylık 1.530,00 TL kira geliri elde edilebileceği, 16/04/2014 tarihi ile 16/05/2019 tarihleri arasındaki dönem için toplam ecrimisil miktarının 108.825,00 TL olduğunun belirlendiği, itirazlar sonrasında alınan ek rapor ile dosyaya sunulan emsallerde incelenerek aylık ecrimisilin 740,00 TL kabulü ile aynı dönem için ecrimisilin 52.884,00 TL olduğunun belirlendiği anlaşılmaktadır.
Dava, ecrimisil istemine ilişkin olup kısmen kabul hükmüne karşı davacı ve davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bilindiği üzere gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında, fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle en azı, kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK’nin 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı). Ecrimisil haksız işgal tazminatı olup en azı kira geliri en fazlası yoksun kalınan kârdır.
25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay’ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zaman aşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Yukarıda açıklanan ilke ve olgular doğrultusunda somut olaya bakıldığında, çekişme konusu taşınmazda davacının ecrimisil istenen dönemde kayıt maliki olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, taşınmazın imar planında ilköğretim alanına isabet ettiği, davalının taşınmazı okul binası yapmak ve okul bahçesi olarak kullanmak suretiyle işgal ettiği, kamulaştırmasız elatma nedeniyle bedelin ve ecrimisilin tahsili istemiyle eldeki davanın açıldığı, tefrik kararı verilmek suretiyle davaya ecrimisil istemi bakımından devam edildiği, kamulaştırmasız elatma nedeniyle bedel istekli davada Mahkemenin 02/07/2020 tarih, 2019204 Esas, 2020/272 Karar sayılı kararı ile … parseldeki davacı … adına olan payın iptali ile hazine adına tesciline karar verildiği, anılan kararın derecattan geçmek suretiyle 31/05/2022 tarihinde kesinleştiği, mahkemece mahallinde uzman bilirkişiler marifetiyle yapılan keşif sonucunda elde edilen bilirkişi raporu ile davalının taşınmazdaki haksız kullanımı tespit edilerek ecrimisil miktarının belirlendiği anlaşılmaktadır.
Öyleyse dosya kapsamı, toplanan deliller dikkate alındığında davacının TMK’nin 683. Maddesi hükmü uyarınca mülkiyet hakkı sahibi olduğu taşınmaz bakımından ecrimisilin tahsili isteminde haklı olduğu, davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın (usulüne uygun kamulaştırma işlemi yapmadan) taşınmazı okul binası yapmak ve bahçesi ile birlikte kullanmak suretiyle işgal ettiği, davalı savunmasına itibar edilemeyeceği gibi ileri sürülen olguların davalıya taşınmazı kullanma hakkı vermediği, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen ilk raporun bilimsel verilere uygun, denetime elverişli ve hükme esas alınmaya uygun olduğu dikkate alınarak anılan bilirkişi raporu doğrultusunda ecrimisilin tahsiline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere ek rapor hükme esas alınarak noksan ecrimisil takdiri ile sonuca gidilmesi doğru değildir.
Hal böyle olunca, açıklanan nedenlerle davacının ve davalının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ecrimisil istemine yönelik davanın sabit olduğu, dosya kapsamında alınan ilk bilirkişi raporundaki hesap edilen ecrimisilden davacının payına isabet eden ecrimisilin takdiri ile davanın kabulü yönünde esas hakkında düzeltilerek yeniden aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
A) 1- Eskişehir Asliye Ticaret (Hakem) Mahkemesinin 09/03/2021 tarih, 2020/14 Esas, 2021/2 Karar sayılı kararına karşı davalının istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı Kurum harçtan muaf olduğundan harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının 6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi uyarınca ilgilisine iadesine,
5-6100 sayılı HMK’nin 359/3. maddesi uyarınca Dairemiz kararının tebliği işleminin ilk derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
B)1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Eskişehir Asliye Ticaret (Hakem) Mahkemesinin 09/03/2021 tarih, 2020/14 Esas, 2021/2 Karar sayılı kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-
a-) Davanın KABULÜNE,
Çekişme konusu… parsel sayılı taşınmazı haklı ve geçerli nedeni bulunmaksızın 16/05/2014 ila 16/03/2019 tarihleri arasında davalının yapılanmak suretiyle kullanımı nedeniyle 11/12/2019 tarihli bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen rapor ile hesap edilen toplam 108.825,00 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-) Davalı Kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacının yatırdığı 1.841,38 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
c-) Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 14.288,38 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d-) Davacı tarafından yapılan 103,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kullanılmayan gider avansının 6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince taraflara iadesine,
5-6100 sayılı HMK’nin 359/3. maddesi uyarınca Dairemizin kararının tebliği ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 3533 sayılı Kanun’un 694 sayılı KHK’nin 17. maddesi ile değişik 6. maddesi uyarınca kesin olmak üzere olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/01/2023

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/02/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip