Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1560 E. 2021/1086 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/09/2019
NUMARASI : …
DAVANIN KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK’nin 277 ve devamı maddeleri)

Ankara Asliye 12. Ticaret Mahkemesinin 27/09/2019 tarihli, … Karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmuş olmakla dosya incelendi.
KARAR

Davacı, davalılardan …. İnşaat Şirketinden 500.000,00 TL bedelli bonodan dolayı 492.102,15TL alacağının bulunduğunu, alacağın tahsili amacıyla Ankara 18. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini ancak davalı borçlu Şirketin diğer davalı … Şubesi ile alacaklıları zarara uğratmak kastı ile muvazaalı olarak davalının Eskişehir …. nezdindeki istihkak alacaklarını bankaya temlik ettiğini, temliknameye istinaden hangi tarihlerde hangi miktar paranın davalı bankanın uhdesine geçtiğinin öğrenilmeye çalışıldığını ancak … Bölge Müdürlüğünün bu konuda bilgi vermediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı şirketin, İİK’nin 280. maddesi uyarınca alacaklıların zararına davalı … şubesine yaptığı alacağın temliki ile bu temliklere istinaden yapılan istihkak ödemesi işlemlerinin şimdilik 50.000,00 TL’lik kısmının iptaline, Bankanın uhdesinde sayılacak bu miktar yönünden cebri icraya devam edilmesine ve paranın icra dosyasına gönderilmesine, İİK’nin 280. maddesinin uygulanması koşullarının bulunmadığının ortaya çıkması ihtimali halinde, temlik ve istihkak ödeme işlemlerinin iptaline, davalı borçluya ait şimdilik 50.000,00 TL’nin davalı … nezdinde bulunduğunun tespitine, aksi takdirde davalı Bankanın hileli ve haksız muamelesi nedeniyle şimdilik dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte 50.000,00 TL tazminatın ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …, dava değerinin 50.000,00 TL olarak belirtildiğini, HMK’nin 109. maddesi uyarınca talep konusunun miktarı taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamayacağını, davacı vekilinin 500.000,00TL bedelli bonodan kaynaklanan alacağı bulunduğundan kısmi dava açılmasının hukuka aykırı olduğunu, öncelikle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, üç kademeli terditli dava açılmasının kabul edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın İİK’nin 277 ve maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davası olduğu, davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemelerinin görev alanına girmediği, genel mahkemenin görev alanında kaldığı, davaya bakmakta asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla görevsizlik nedeniyle dosyanın Ankara nöbetçi asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Davalı …, bankacılık işlemlerine ilişkin olan davaların mutlak ticari dava niteliğinde olduğunu, yeni TTK’nin 5.maddesinde; “…Aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmüne yer verildiğini, eldeki davada bu yasal düzenlemeye göre ilk derece Mahkemesi görevli olduğu halde görevsizlik nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Dava, İİK’nin 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra İflas Kanunu’nun 277. ve devamı maddelerine dayalı açılan tasarrufun iptali davalarında, alacağın tamamının ya da bir kısmının tahsiline olanak bırakmamak amacıyla borçlu tarafından yapılan tek taraflı hukuksal işlemlerle, borçlunun amacını bilen veya bilmesi gereken kimselerle yapılan bütün hukuksal işlemlerin hükümsüzlüğünü sağlamak ve bu yol ile alacağı tahsilinin amaçlandığını, iddianın sabit olması halinde davacı, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını alma yetkisini elde eder, tasarruf konusu taşınmaz mal ise davalı, üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). İptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte Kanundan doğan bir dava olup tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmadığı gibi tarafların tacir olmasının da görev hususunun belirlenmesine de doğrudan bir etkisi yoktur.
Yukarıda yapılan açıklamalar karşısında, tasarrufun iptali davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunduğundan asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir.
Öte yandan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden itibaren açılan davalarda artık asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki işbölümü değil görev ilişkisidir.
Somut olayda da davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra 13/102014 tarihinde İİK’nin 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış olduğundan görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. O halde Mahkemece görevsizlik kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Hâl böyle olunca davalıca istinaf sebebi olarak ileri sürülen hususların görevli mahkemece değerlendirileceğinden yukarıda açıklanan nedenlerle davalının istinaf talebinin 6100 sayılı HMK’nin 353/1/b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Ankara Asliye 12. Ticaret Mahkemesinin 27/09/2019 tarihli, ….Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı bankanın istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL istinaf harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davalı Bankadan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı … tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının 6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi uyarınca istek halinde ilgilisine iadesine,
5-6100 sayılı HMK’nin 359/3. maddesi uyarınca Dairemiz kararının tebliği ve harç tahsili işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nin 7035 sayılı Kanun ile değişik 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/06/2021

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/06/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip