Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1271 E. 2022/223 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2020
NUMARASI ….
DAVALARIN KONUSU: İtirazın İptali, Ecrimisil

Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/07/2020 tarih, 2015/55 Esas 2020/274 Karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmuş olmakla dosya incelendi.

KARAR

Davacı, asıl dava ve birleşen davalarda, mülkiyeti kendilerine ait Ankara … sahasında … kayıtlı taşınmazın 6.098 m²’lik kısmının, akaryakıt istasyonu olarak kullanılmak üzere 204 ay süre ile 15/08/1995 tarihinden itibaren … … Vakfına 27/11/1995 tarihli “İşletme Sözleşme” ile kiralandığını, kira süresinin 15/08/2012 yılına kadar olduğunu, taşınmazın şartsız ve nizasız teslim edilmesi hususunun kiracı olan … … Vakfına bildirildiğini ve belirtilen gün ve saatte taşınmazın teslim edildiğini ancak davalı şirketin dava konusu yeri teslim etmediğini belirterek asıl davada, 01/06/2014 ile 31/10/2014 tarihleri arası 340.841,50 TL ecrimisil bedeli ve yasal faiz 12.690,51 TL olmak üzere toplam 353.532,01 TL’nin tahsili için Ankara 5. İcra Müdürlüğünün 2014/22163 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine ; birleşen 2017/861 E. sayılı dosyada 01/11/2014 ile 31/12/2014 tarihleri arası 136.336,60 TL ecrimisilin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ; birleşen 2019/750 E. sayılı dosyada ise 01/01/2015 ile 04/05/2018 tarihine kadar belirlenen 3.203.081,00 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı asıl dava ve birleşen davalarda, davacının kamu tüzel kişiliği olduğunu, dava konusu ecrimisil/kira istemine konu yerin davacının ticari işletmesi olmadığını, asliye ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin iş bölümü olmadığını, görev ilişkisi olduğundan öncelikle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı idarenin, dava konusu yerin imar planında kullanım yerinin değiştirildiğini kabul ettiğini, buna rağmen … Hizmet Alanı olarak belirlendiğini, ticari niteliği kalmamış bir taşınmaz için çok yüksek, ödenemez, fahiş nitelikte kira bedelinin talep edildiğini belirterek öncelikle davanın görev yönünden olmadığı takdirde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı … Müdürlüğünün iktisadi ve sınai alandaki faaliyetlerinin kurum bünyesinden ayrılarak, ayrı bir tüzel kişilik çatısı altında faaliyetinin düzenlenmesine ilişkin 6461 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği, davacı kuruma ait işletme kısmının 6461 sayılı yasa kapsamında, farklı tüzel kişiliğe ait sermaye şirketlerine devredildiği, bu kapsamda …nün tacir sıfatı bulunmadığı, dava konusu ecri misil talebinin “ticari dava” olarak nitelendirilemeyeceği, bu bakımdan görevsiz olduklarını, taraflar arasında süresi sona erse dahi kira ilişkisi bulunduğunu, bu bakımdan da davaya bakmakla görevli olmadıkları gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmişir.
Davalı …, davanın tarafları tacir olduğundan ve çekişme ticari işletmeyi ilgilendirdiğinden davaya asliye ticaret mahkemesinde bakılması gerektiğini, davacı tacir olduğundan, dava konusu çekişme davalı şirketin ticari işletmesini ilgilendirdiğini ileri sürerek ticaret mahkemesinde görülmesi talebiyle istinaf incelemesi istemiştir.
Asıl dava, ecrimisil alacağından kaynaklanan itirazın iptali, birleşen davalar ise ecrimisil alacağı isteklerine ilişkindir.
Bilindiği üzere asliye hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesinde “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan Mahkemelerin görevine ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir (HMK 1.madde). Mahkemelerin görevli olması dava şartıdır (HMK 114/1-c.madde). Mahkemeler dava şartlarının mevcut olup olmadığını yargılamanın her aşamasında kendiliğinden araştırır .
Yukarıda açıklanan ilke ve olgular doğrultusunda dosya kapsamı değerlendirildiğinde, eldeki davalar, mülkiyet hakkı davacı Şirkete ait olan çekişme konusu taşınmazı, davalının fuzulen işgal ettiği iddiası ile açıldığına göre anılan isteğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2/1. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinin görevinde bulunduğu benimsenmek suretiyle Mahkemece yazılı olduğu şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Hâl böyle olunca Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığından davalı …’nin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir .
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/07/2020 tarih, 2015/55 Esas 2020/274 Karar sayılı kararına karşı davalının istinaf başvurusunun açıklanan gerekçelerle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 353/1-b-1. bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf harcından, peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının 6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi uyarınca istek halinde ilgilisine iadesine,
5-6100 sayılı HMK’nin 359/3. maddesi uyarınca Dairemiz kararının tebliği işleminin ilk derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nin 362/1-a. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/02/2022

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/02/2022