Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/1938 E. 2023/2126 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 15. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15. HUKUK DAİRESİ
(2.HEYET)
DOSYA NO : 2023/1938
KARAR NO : 2023/2126
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/07/2022
NUMARASI : 2022/60 Esas – 2022/486 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İLİŞKİLİ KİŞİ :
İLİŞKİLİ KİŞİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak

Asliye Ticaret Mahkemesince yukarıda tarih ve numarası yazılı Alacak davasında verilen karara yönelik, davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ilinde … Genel Müdürlüğünden asıl işi alan mütahit firma tarafından … havzası yamaç arazileri sulama işini davalı şirkete taşore edildiğini işlerini yetiştire bilmek için müvekkili davacı şirkete iş makinaları ve kamyon kiralamış olduğunu dava dilekçesi ekinde sundukları 30/11/2016 tarihli toplam 293.820,00 TL faturada kiralanan iş makinaları ve kamyonları belirtilen yerdeki yamaç arazileri sulama işi için kiraladığını, 4 adet 3340 kamyon Eylül 2016 kira bedeli (1 adet 12.000,00 TL)toplam 48,000,00 TL, 2 adet SM 350 sumitomo iş makinası Eylül 2016 kira bedeli( 1 adet 12.000,00 TL) toplam, 30.000,00 TL, 1 adet … iş makinası Eylül 2016 kira bedeli 10.000,00 TL, 5 adet 3340 kamyon Ekim 2016 kira bedeli (1 adet 12.000,00 TL) toplam 60.000,00 TI., 2adet … iş makinası Ekim 2016 Kira bedeli (1 adet 15.000,00 TL) toplam 30.000,00 TL, 1 adet … iş makinası Ekim 2016 Kira bedeli 36.000,00 TL, 3 adet 3340 kamyon Kasım 2016 kira bedeli (1 adet 12.000,00 TL) toplam 36.000,00 TL, 1adet … iş makinası Kasım 2016 kira bedeli 15.000,00 TI, 1 adet … iş makinası Kasım 2016 kira bedeli 10.000,00 TL olduğunu belirtilen bedellerle iş makinası ve kamyonları davalı tarafın kiraladığını 30/11/2016 tarihli toplam 293.820,00 TL faturanın davalı şirket adına kesildiğini, bu faturaya ilişkin hiçbir ödeme yapılmadığını tarafların ticari defterlerin incelenmesi talep ettiklerini, davalı tarafın bu faturaya itiraz etmediğinin ticari defterlerin incelenmesi sonucu bu fatura alacaklarını ortaya çıkacağını arabuluculuğa başvurduklarını sonuç alamadıklarını buna göre fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere toplam 293.820,00 TL alacağın 30/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Faturaya dair alacağın zaman aşımına uğradığını B.K. Göre zaman aşımının 5 yıl olduğunu fatura tarihinin 30/11/2016 olduğunu zaman aşımına uğradığını davacı şirket ile davalı müvekkili şirketin ön ödeme avans usulü çalışma yaptıklarını davacı şirketin yetkilisi …’ın banka hesabına ek de sundukları dekontlar ile faturaya dahil ödeme yaptıklarını bu ödemenin toplam 77.735,00 TL olduğunu yine davacı yanında çalışan … hesabına toplam 107.560,00 TL ödeme yapılmış olduğunu yine davacı yanında çalışan …’ye ödenen yüklü miktarda para olduğunu bu ödemelerin bilirkişi vasıtasıyla tespit edilmesini davacı şirketle çalıştığına dair SGK kayıtları için ilgili kuruma müzekkere yazılmasını talep ettiklerini bilirkişi incelemesi sonucu kalan ödemenin topluca verildiğinin tespit edileceğinin ödeme yapılmadığı yönündeki iddialara tamamen yersiz olduğunu davanın reddine savunmuştur.
Mahkemece; uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği dikkate alınarak davanın mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığından mahkemenin görevsizliğine, HMK’nın 114/c maddesi gereğince görev dava şartı olduğundan anılan yasanın 115/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili; dava konusu araç kiralamasına ilişkin fatura alacağından kaynaklı alacak davasına ilişkin olduğunu, her iki tarafında tacir olduğunu ve her iki taraf içinde ticari iş niteliğinde olduğunu, bundan dolayı iş bu dava asliye ticaret mahkemesinin görev alanına girdiğini, yerel mahkemenin sunmuş olduğu gerekçeye kesinlikle katılmadığını bildirerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir. (HMK 1 m.) Nitekim Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c maddesi görevi dava şartları arasında saymıştır. Bu itibarla görev kuralları tarafların ileri sürmesine gerek olmaksızın hâkim tarafından ve yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
6100 Sayılı HMK’nun 1. ve devamı maddelerine göre mahkemelerin görevinin dava konusuna göre belirlendiği anlaşılmaktadır. Dava konusu ise dava dilekçesinde ileri sürülen vakıalar ve talep sonucundan anlaşılır. Davalı tarafından ileri sürülen hususlar savunma mahiyetinde olup dava konusunun belirlenmesine esas alınamaz.
Dava; taraflar arasında operatörsüz iş makinesi ve kamyon kiralama sözleşmesine dayalı cari hesaptan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında operatörsüz iş makinesi ve kamyon kiralama sözleşmesi bulunduğu tarafların kabulündedir. Kira sözleşmelerinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlıklarda HMK.nun 4/1-a maddesine göre Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görev dava şartı olup yargılamanın her aşamasında resen gözönüne alınması gerekir. Dava kira sözleşmesi ve kira ilişkisinden kaynaklandığına göre, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olup, Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığından bu nedenle davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvuru isteminin esastan reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Dosya kapsamına, toplanan delillere, Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/07/2022 tarihli ve 2022/60 Esas – 2022/486 Karar sayılı hükmünde mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvuru isteminin 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 269,85 TL harcın peşin alınan 179,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın istinaf kanun yoluna başvuran taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
HMK 27. maddesi gereği, tarafların hukuki dinlenilme hakkı nedeniyle ve 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı Yasanın 27. maddesi ile HMK 302. maddesine eklenen 5.fıkrası uyarınca hükmün ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dosya üzerinde yapılan incelemede 05/07/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 05/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip