Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/627 E. 2022/429 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 15. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15. HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

……

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2021
NUMARASI :……
DAVANIN KONUSU : Tazminat

Asliye Ticaret Mahkemesince, yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasında verilen karara ilişkin, davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yolu isteminde bulunulmuş olmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalılardan … ve Tic. A.Ş. arasında imzalanan kira sözleşmesi uyarınca müvekkili şirketin faaliyetine devam etmekte olduğu…… kain taşınmaz üzerinde inşa edilen …….. nolu bağımsız bölümlerinde 03.04.2019 günü saat 08:30 sularında yaşanan su sızıntısı sebebiyle müvekkil şirketin mağazası nezdinde meydana gelen zararların davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … vekili; davanın müvekkili yönünden öncelikle husumetten ve esastan reddinin gerektiğini talep etmiştir.
Mahkemece; 6100 Sayılı HMK’nın 114/1, 115/2, 6502 Sayılı Yasanın 83/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine, mahkemenin görevsizliğine, Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Davacı vekili; müvekkil şirket ile kiraya veren ………..parselde kain taşınmaz üzerinde inşa edilen … … AVM’nin 73-74-75 numaralı bağımsız bölümlerinin mağaza olarak kullanılabilmesi adına kira sözleşmesi akdedildiğini, 03.04.2019 tarihinde saat 08:30 sularında müvekkil şirket mağazasının üst katında bulunan … mağazasının kullanımında olan gider borularındaki tıkanıklık sonucu taşma meydana geldiğini, olayın oluş saati itibariyle müvekkil şirket tarafından faaliyet gösterilen mağazanın henüz açılmamış olduğunu ve müvekkil şirket mağazası çalışanlarının da işbaşı yapmamışken meydana gelen atık su akıntısına hemen müdahale edilemediğini ancak mağaza açıldığı anda yapılabildiğini ve durumun anında AVM yönetimine bildirildiğini, mağaza içindeki mobilyaların zarar gördüğünü, mağazadaki satışların durdurulması zorunluluğu hasıl olduğunu, bu sebeple başkaca zararlar da ortaya çıktığını ve müvekkil şirket cirosunun düştüğünü, işbu sonuç üzerine taraflarınca davalılara Beşiktaş 17. Noterliği vasıtası ile keşide edilen 15 Ekim 2019 tarihli, …. yevmiye numaralı ihtarnamede muhatapların kusuru nedeni ile müvekkil şirket mağazası nezdinde meydana gelen zararların muhataplar tarafından karşılanması gerektiğini, müvekkil şirketin uğramış olduğu zararın muhataplar tarafından tazmin edilmesi talebinde bulunulduğunu, ancak taraflarınca davalılara keşide edilen ihtarnameye davalı … … … İnş. ve Tic. A.Ş. tarafından Ankara 43. Noterliğinin 23.10.2019 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarname ile müvekkil şirket adına keşide edilen ihtarnameye cevap verildiğini, taraflarınca keşide edilen ihtarnamede belirtilen hususların davalı kiraya verenden talep edilmesinin hukuka uygun olmadığını, ilgili durumun tek sorumlusunun taraflarınca keşide edilen ihtarnamenin diğer muhatabı olan … A.Ş. olduğunu, işbu sonuçla ilgili … … tarafından hazırlattırılmış ekspertiz raporuna göre 7.045,91 USD (41.305,94 TL) tutarındaki zararın söz konusu firma tarafından tazmin edilmesi gerektiğini, taraflarınca keşide edilen ihtarnameye cevaben zararı gidermekle yükümlü tarafın yapı maliki ve kiraya veren AVM olduğunu, işbu ihtarnamenin ekinde yer alan ekspertiz raporuna göre toplamda 39.575,25 TL hasar tespiti yapıldığını, zararın tazminine ilişkin taleplerinin de yanıtsız kaldığını, işbu zararın karşılanması için arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu, 26.04.2021 tarihinde ….. uyuşmazlığın çözülmesi için başvurulduğunu ancak dava delilleri arasında bulunan 14.06.2021 tarihli Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Sonuç Tutanağı’ndan da görülebileceği gibi tarafların arabuluculuk sürecinde anlaşmaya varılamadığını, diğer davalı … A.Ş. ile olan uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanmadığından ve tacirler arasındaki uyuşmazlıklar bakımından Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olmasından sebeple davanın Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açıldığını, kusurun kimde olduğu belli olmayan davalılar için kendilerince müteselsil sorumluluğun bulunduğu düşünüldüğünden dava arkadaşlığının mevcudiyeti de şüphesiz olduğunu, söz konusu uyuşmazlığın tek maddi olaya dayandığını, davalılardan hangisinin sorumlu olduğunun tespitinin tarafların tümünün katıldığı davada daha iyi yapılacağı açık olduğunu, dava konusu maddi olayla ilgili gerekli incelemenin yapılması gerektiğini, şirketin zararının hangi davalının kusurundan ve hangi hukuki sorumluluktan kaynaklandığının, müteselsil sorumluluk hallerinin varlığının veya yokluğunun tespiti gerektiğini, mahkemenin verdiği tefrik kararı davalı yanın yetki itirazı bakımından da hatalı olduğunu, işbu dava konusu ile ilgili yetkili mahkemelerin Ankara mahkemeleri olduğu İstanbul 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/478 esas sayılı dosyasında verdiği kararı ile kesinleştiğini, davanın her iki davalı bakımından beraber görülmesi gerektiğini, görülmesi gereken mahkeme de taraflar arasındaki kira sözleşmesiyle özel yetkili kılınan Ankara Mahkemeleri olduğunu, işbu davanın iki davalı bakımından ikame edildiğini, davalılardan biri bakımından sulh hukuk mahkemeleri görevli olsa da ticari nitelikteki davalar sulh hukuk mahkemesi’nin görev alanına girmediğinden, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu belirterek istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuştur.
Davaya dayanak yapılan 21.09.2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesi kiraya veren … ve…. Arasında imzalanmıştır. Davacı kiracı şirket vekili kiralanan taşınmazın kullanımı anında yukarı kattan kaynaklanan atık su akıntısından oluşan zarar nedeni ile 53.123,47 TL hasar bedeli ile 21.980,74 TL işlemiş faiz alacağının tazminini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Kira sözleşmelerinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlıklarda 6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesine göre Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görev dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında resen gözönüne alınması gerekir. Bu durumda görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olup, mahkemece görevsizlik kararı verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığından mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davacı vekilinin istinaf kanun yolu bavşuru isteminin esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Dosya kapsamına, toplanan delillere Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/12/2021 tarih ve 2021/465 Esas – 2021/809 Karar sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirme bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusu isteminin HMK.nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,

Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL esastan ret harcının peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın istinaf kanun yoluna başvuran davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
HMK 27. maddesi gereğince tarafların dinlenme hakkı nedeniyle, 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı Yasanın 27. maddesi ile HMK 302. maddesine eklenen 5.fıkrası uyarınca hükmün ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oybirliği ile 01/03/2022 tarihinde kesin olarak karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2022

……