Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/3459 E. 2023/414 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 15. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/3459
KARAR NO : 2023/414

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/08/2022
NUMARASI : 2022/528 Esas 2022/477 Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1 -… – … – …
:
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit

Asliye Ticaret Mahkemesince yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasında verilen karara yönelik, davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı …. Şti. Arasında akdedilmiş olan 17.10.2017 tarihli “…’ne Ait …’in Kiralanmasına İlişkin Sözleşme” isimli kira sözleşmesi uyarınca mülkiyeti müvekkiline ait olan “…” adresinde bulunan “…” işletilmesi amacıyla davalı …. Şti’ye kiralandığını, kira ödeme borcunu yerine getirilmediğinden davalı …. Şti’nin ödememiş olduğu kira alacaklarının tahsili amacıyla Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün 2021/8809 E. Sayılı dosyası ile aleyhinde tahliye talepli icra takibi başlatıldığını, tahliye kararının ifası ile toplam 1.313.842,29-TL tutarında ödenmemiş kira borcu yönünden kesinleşen icra dosyasında borcun tahsili için Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün 2021/8809E. Sayılı dosyasından taşınmazın bulunduğu yer olan Menderes İcra Müdürlüğü’ne talimat yazılarak 2021/825 T. Sayılı dosyası ile davalı …. Şti’nin söz konusu taşınmazdan tahliyesinin sağlandığını, tahliye tutanağı incelendiğinde otel resepsiyonunda davalı …. Şti’ye ait vergi levhasının bulunduğu, ancak tahliye esnasında otel bekçisi tarafından … AŞ’ye ait vergi levhasının sunulduğunu, davalı …. Şti’nin tek hissedarı olan …’nun borç kaçırma saikiyle hareket ederek yine tek hissedarı olduğu diğer davalı … AŞ’yi kurduğunu, bu kapsamda, davalılardan … şirketinin kesinleşen borcunu ödememesi dolayısıyla alacağın tahsili yoluna gidildiğinde borçlu şirketten mal kaçırılması mal varlığına ulaşılamadığını bu nedenle şirket hesapları ile şahsi harcamalarını ve hesaplarını karıştırdığı ve borçlu şirketin tüzel kişiliğinin arkasına sığındığını, davalı şirketlerin tek hissedarı …’nun tüzel kişilik perdesinin düz aralanarak şahsi mal varlığıyla sorumlu tutulması gerektiğini, ayrıca davalı şirketlerin iç içe birlikte faaliyette bulunduklarını ve alacaklılardan mal kaçırma amacıyla tüzel kişilik perdesinden yararlanmaya çalıştıklarını, davalı şirketler arasındaki çapraz tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasını ve müvekkilinin, Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün 2021/8809 E. Sayılı dosyası ile Ankara 16. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/696E. Sayılı itirazın kaldırılması dosyası ile sabit olan alacağından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının tespiti ile uygun görülecek teminat karşılığında davalı … …’na ait taşınır ve taşınmazları, banka hesapları, 3. kişilerde bulunan hak ve alacakları ile diğer hakları üzerine İİK madde 257 uyarınca ihtiyati haciz konulmasını talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalılara tebliğ edilmemiştir.
Mahkemece; 6100 Sayılı HMK’nın 114/1, 115/2, 6502 Sayılı Yasanın 83/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine, Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın karar kesinleştiğinde görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili; tüzel kişilik perdesinin aralanması talepleri kapsamında özellikle alacak miktarının tespiti sağlanmış olan icra takibi dosyalarında belirli olan alacak miktarı doğrultusunda talepte bulunulduğu gözetildiğinde yalnızca hukuki ilişkinin başında yer alan kira sözleşmesinin dikkate alınarak hukuki ilişkinin dar şekilde yorumlanmış olmasının doğru olmadığını, bir kira sözleşmesinden kaynaklı alacağa ilişkin olduğu yönündeki tespit ve değerlendirmelerin hatalı olduğunu, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yerel mahkemenin görevli olduğuna karar verilerek dosya esasının incelenmesini istediklerini belirterek istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. (6100 Sayılı HMK 1.madde) Nitekim Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c maddesi görevi dava şartları arasında saymıştır. Bu itibarla görev kuralları tarafların ileri sürmesine gerek olmaksızın hâkim tarafından ve yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İİK’na göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalarla bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir
Dava ,davacı ile davalılardan …. Şti. arasında düzenlenmiş olan 17.10.2017 tarihli “…’ne Ait …’in Kiralanmasına İlişkin Sözleşme” isimli kira sözleşmesi uyarınca ödenmeyen kira bedellerinin tahsili için başlatılan Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün 2021/8809 E. Sayılı icra dosyası ile kesinleşen alacaklarının davalı … Şti. tarafından ödenmemesi nedeniyle davalı şirketlerin iç içe birlikte faaliyette bulundukları ve alacaklılardan mal kaçırma amacıyla tüzel kişilik perdesinden yararlanmaya çalıştıklarından davalı şirketler arasındaki çapraz tüzel kişilik perdesinin kaldırılması ve davacının Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün 2021/8809 E. Sayılı dosyası ile Ankara 16. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/696E. Sayılı itirazın kaldırılması dosyası ile sabit olan alacağından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının tespiti istemine ilişkin olup, borcun kaynağı ve temel ilişki kira sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle 6100 sayılı …nun 4/1-a maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Dosya kapsamına, toplanan delillere, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/528 Esas 2022/477 Karar sayılı hükmünde mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90TL esastan ret harcından peşin alınan 80,70TL harcın mahsubu ile eksik kalan 99,20TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
HMK’nun 27. maddesi gereğince tarafların hukuki dinlenilme hakkı nedeniyle ve 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı yasanın 27. Maddesi ile HMK’ nun 302. maddesine eklenen 5. fıkrası uyarınca hükmün ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 14/02/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/03/2023


Başkan


Üye


Üye


Katip

B.D./Y.İ.M.