Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/3425 E. 2023/93 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 15. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/3425 – 2023/93
T.C.
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/3425
KARAR NO : 2023/93

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/09/2022
NUMARASI : 2022/248 Esas 2022/741 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR
VEKİLİ
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Mahalli mahkemesince yukarıda tarih ve numarası yazılı davada verilen karara karşı davalı …. A.Ş vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ve davalı … A.Ş.’nin, 11.11.2018 imza tarihli 17 madde ve 7 sayfadan ibaret Gayrımenkul Satış Vaadi Sözleşmesi yaparak, … isimli tesis (öğrenci yurdu olarak kullanılmak üzere) projesinde 1 nolu bağımsız bölümden müvekkiline 6 (Altı) adet payına düşen 70.92 m2 alanlı bölümü, yine müvekkilinin … parselde bulunan binanın mülkiyeti karşılığında satmayı taahhüt ettiğini, sözleşmede, tesisin inşası tamamlandıktan sonra konaklama bölümlerinin öğrenci barınımı için kiralanacağı, işbu kiralamaların 01.01.2020 tarihinde başlayacağı sözleşmede öngörülerek, doğacak kira alacağının ise 5 (beş) yıl süreyle müvekkile tam olarak ödenerek, yıllık 12.000 TL’den 5 yıllık 50.000 TL (tefe-üfe oranlaması ile doğacak fazlaya ilişkin haklar hariç) şeklinde alıcı müvekkiline davalı … A.Ş. Garantör sıfatı ile, ve davalı …. Şti. tarafından ödeneceğinin taahhüt edildiğini, işbu sözleşme devamında, sözleşme konusu bağımsız bölüm hissesinin müvekkile devri ve tescili 28.11.2018 tarihinde Çankaya Tapu Müdürlüğü’nde yapıldığını, ancak devam eden süreçte, Taahhüt Sahibi davalı şirketin, işbu bölümlerin pandemi nedeniyle kiralanamadığını iddia ederek taahhüt ettiği kira bedeli ödemesinden külliyen imtina ettiğini, taraflarınca ödeme taahhüdünün sözleşmeden kaynaklandığını, ve her koşulda ödeneceğinden bahisle mücbir sebep koşullarının karşılıklı özgür irade ile kaçınma hakkı dışında bırakıldığını izah ve ihtar eden sunulu Ankara 2. Noterliği 10.03.2021 tarih … yevmiye no’lu ihtarname ihtarname ile muhataba makul bir ödeme süresi tanındığını, lakin davalı şirket müspet bir cevap vermediğini, duruma binaen, Ankara Batı İcra Dairesi 2021/12240 Esas nolu Genel Haciz Yolu ile İlamsız İcra Takibi başlatıldığını, 19.04.2021 tarihinde takibe konu ödeme emri davalı tarafından tebellüğ olunduğunu, davalı şirketin 24.04.2021 tarihinde yazı ile icra dairesine borca itirazda bulunduğunu belirterek, davalıların yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun bu itiraz başvurusu bakımından kötü niyeti sabit olduğundan yasa gereği takip konusu alacağın %20’ sinden az olmamak üzere hakkında icra inkâr tazminatına/kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili; işbu davanın halen Ankara Batı İcra Hukuk Mahkemesi’nde itirazın kaldırma davası şeklinde ikame edilmiş olup karara çıktığını ancak kesinleşmediğini, dolayısıyla da derdest olduğunu, usul kurallarının açıkça ihlali olan bu durumdan ötürü davanın reddi gerektiğini, davacı dava dilekçesinde alacağın kira alacağı olduğunu iddia etmiş ancak davayı ticaret mahkemesinde açtığını, oysa görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu, davacı ile müvekkili arasında sözleşme; söz konusu devremülkün öğrenci yurdu olarak kullanılan binada öğrencilere verilerek işletilmesi ve elde edilen gelirden yapılacak ödemeye ilişkin olduğunu, tüm dünyada Aralık 2019’dan itibaren etkileri gösteren COVİD 19; ülkemizde Mart 2020 tarihinde çok sıkı tedbirler ile kendisini gösterdiğini, bilindiği üzere Mart 2020’de ülkemizdeki üniversiteler tatil edildiğini, öğrencilerin evlerine döndüğünü, bu dönem ve sonraki dönemde öğrenciler uzaktan eğitim modeliyle eğitim aldığını, bu dönemde müvekkilinin öğrenci yurdunu işletemediğini, zarar ettiğini, pek çok uyarlama davasına taraf olduğunu ve öğrencilerin parasını iade ettiğini, bu nedenle de söz konusu ödemeyi yapamadığını ve TBK 136 gereği, mücbir sebepler nedeniyle ödemezlik defini ileri sürdüğünü, öte yandan davacı mücbir sebep hususunun yapılan sözleşme ile dışlandığını belirttiğini, Nitekim, kayıtsız şartsız, her koşulda bir ödeme vaadi, genel ahlaka aykırılık ihtiva ettiği için TBK 20 ve devamındaki maddeler ile TBK 27. madde hükmü gereği geçersiz olduğunu, pandemi döneminde müvekkilinin söz konusu borcu ifa etmesi imkansızlaştığını, sözleşme temelinin çöktüğünü, COVİD-19 virüsü nedeniyle meydana gelen pandemi nedeniyle öğrenci yurdu olarak işletilen söz konusu devremülkler, pandemi tedbileri nedeniyle iş yapamadığın, öte yandan alacak iddiasını reddetmekle birlikte mahkeme aksi kanaatteyse dahi alacak zamanaşımına uğradığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şirketi yargılamaya katılmadığı gibi davaya bir cevap da vermemiştir.
Mahkemece; göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan bahisle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili; müvekkili ile davacı arasındaki sözleşmenin bir kar zarar ortaklığı sözleşmesi olduğunu, davacının iddia ettiği alacağın kira alacağı olmadığını, kar zarar ortaklığı şeklindeki sözleşmeden kaynaklanan alacak iddiası olduğunu, sözkonusu devremülkün öğrenci yurdu olarak işletileceğini ve bunun neticesinde elde edilen gelirden ödeme yapılacağını, dolayısı ile bu dosyada görevli mahkemenin davacı tacir değil ise asliye hukuk, tacirse ticaret mahkemesi olduğunu belirterek, istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine, ya da re’sen gözetilmesi gerekir.
Somut olayda dava; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Dayanak sözleşme dava konusu yerin işletilmesi ile kazanılacak gelirden tüm giderler düşülerek elde edilecek net gelirden taşınmazda pay sahibi olan kişilere belli bir ödeme yapılmasına ilişkin olup, taraflar arasında kiracı kiraya veren ilişkisi bulunmadığı gibi, sözleşmede ve takip talebinde kira bedeli yazması da taraflar arasındaki ilişkinin kira ilişkisi olduğu anlamına gelmez. Bu nedenle davada tarafların sıfatı da göz önüne alındığında görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olup, mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından, istinafa gelen davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile mahalli mahkeme kararının kaldırılarak, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahalline gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … …A.Ş. vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/248 Esas – 2022/741 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın yeniden karar verilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
4-İstinaf peşin harcının istek halinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davalıya iadesine,
HMK’nun 27. maddesi gereğince tarafların hukuki dinlenilme hakkı nedeniyle ve 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı yasanın 27. Maddesi ile HMK’ nun 302. Maddesine eklenen 5. fıkrası uyarınca hükmün ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 18/01/2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/01/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip